On yıl boyunca ülkedeki ezilen insanların damarlarında kan gibi dolaşan, bacası tütmeyen evlere sıcaklık, karnı doymayan insanlara erzak , umutsuzca okullara giremeyen kızlarımıza ses, ezilenlere ise kol bacak olan yada öyle sanılan sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve partisi, ilk 5 yıldaki çıkışları ve insanlara verdiği güvenle, yoksulların, ezilmişlerin” Orhan Gencabay ı, Müslüm Gürses i, Ferdi Tayfur u ,” meydanlarında coşkusu ,umut içinde olanların umudu oldu.
İkinci on yılda ise ,bir çok çirkin iddiaların odağında olmaya aday bir siyasetin sinyalleri, oğulları ve etrafındaki akrabaları ya da arkadaşları üzerinden dinlendirilmeye azda olsa başlandı. Her seferinde sandığa ve halka koşan sayın Erdoğan hem partisini hem de adını onu çok seven Türk milletinin sayesinde daha da yukarıya çekse de, daha çok arabesk ilahı gibi umut olmayı sağlasa da, etrafındakilerin her gün biraz daha partinin adı ve sayın liderin itibarı ile bir anda iş ,aş işleri ile daha fazla zenginleştikleri, iş dünyasına da yeni isimlerin ihalelerle nasılda yukarılara doğru çıktıkları gazete sayfalarına ve sosyete, cemiyet hayatlarına hop diye düşmelerine millete şaşkınlıkla bakar oldu.
Birden bire zenginleşen, etrafındakilere milyarder arması takan, denizlerde ve iş dünyasında oğullarına damatlarına dünürlerine hatırı sayılır paralar kazandıran, belediyelerdeki ihale ve rantın akıl almaz sınırları aşıp artık arabesk dışında sosyete dedikodularına dönen , umutsuzca ona bakan yüzler yerine, daha çok iş dünyası ,medya dünyası ile bir çok gizemli işlere dalan iktidarın liderine de ona arabeskçe bağlı olanlardan çok, değişik, daha sosyetik bir kesmin koşması, bir çok şeyi de koparma noktasına getirmiştir.
En acısı ise” Pkk ve onun İmralı da ki on binlerin katili lideri” ile yapılan anlaşmaları artık ipleri germeye ve tamamen kutuplaşmaya, “sen ve ben” diye iki ayrı halkın oluşmasına sebebiyet olmuştur. Doğudaki hainlerin affı, yaptıkları küstah açıklamalar, polise askere hakaretleri, son kürt devleti dillendirilmesi, Diyarbakır mitingi ve son olarak ta, bakanların 35 yaşında bir İranlı kuryeden aldıkları söylenen rüşvet ile içeri giren çocukların halkta bıraktığı derin yara…
Ona inanan arabesk duyguları azaltmış, sosyetik arabesk zenginleri daha çok onlara yakın etmiştir, diyen karşı söylemler bir yana, muhalefetin ve liderinin de TC Cumhuriyetinin başbakanı ve oğluna “hırsız” diye meydanlarda adını “baş çalan, “hırsız başbakan “diye söylenmesi bu milleti üzüyor, yolsuzlukların üstü örtülse de, arabesk insanlar, umut bekleyenler hayal kırıklığı yaşasalar da, çok sevdikleri liderleri sosyeteye, villalara, adacıklara, arsalara, bir çok dünya malına kaptırsalar da, on yıl bu ülkeye çok şey veren bu partinin, bu kadar insanların dilinde çirkinliklerle konuşulması bizi üzüyor.
Hele alnı secdede, eli kur-an da olan bir başbakan için ve etrafındaki bakan çocukları için bu pisliklerin var olduğu iddiası, milletin hassas yüreğinde derin yaralar açtı.
Son olarak ta, bu ülkede birileri 30 bin dolarlık saatleri hediye, trilyonları evinde bağış diye saklarken, bacalarında yanmayan ateşi, kaynamayan tencerelerinde çocuklarına sahip çıkamayan cepleri ile milyonlar , kaybettikleri o arabesk liderlerini arıyorlar…
Bir yanda uğruna ölünen insan, diğer yanda adına “hırsız “denen aynı lider…
Türkiye bunlarımı hak ediyor, bu ülkeyi bize emanet edenler, yattıkları kabirde bu sözlerle mi yatacak?
Bunu yapan kim olursa olsun ne hak adamıdır, ne halk adamıdır.
Burada hak adamı olanın, halk adamı olanın kursağında haram , cebinde haram , millet aç sefil iken kasasında trilyonlarca haram paramı olur.?
Bende dahil, ona oy vermeyen insanlarda dahil olmak üzere umutla, “aşımız, sıcağımız, umudumuz” olacak diye dualar ettiğimiz, beklediğimiz arabesk liderin tekrar tertemiz olarak bize gelmesini bekliyoruz….
Hem de her duamızda.