BİLMEDİĞİN ŞEYE YORUM ŞIK DURMUYOR
Dışardan bakıyorlar ve de ona göre, içerde ne var bilmeden, neler olduğuna vakıf olmadan bilmişcesine yorum yapabileceksin , öncelikle merak denen bu hastalıklardan vazgeçeceksin. Sonrada doğru haberi en yetkili kimse ondan alıp konuşacaksın ki, yarın başın ağrımasın.
Elinden cebinde çıkmaz mangır, her telden anlar her bir işi bilir konuşur dilin misali, Sanki bu kadronun içinde olmuş, sonrada kadronun bir elemanı, yönetimin bir parçası, içerde neler oluyorun dinleme cihazı gibi, , Ordu Sporu;” yönetimden, idare eden başkanından takımın hocasından , kulübe gelen giden paradan, eksikten, yokluktan, varlıktan” haberdarmış gibi bileceksin, anlatırken herkesi şaşkınlıklar içinde bırakacaksın.
Öyle köfte yokki hazıra gel de at ağzına da dolu dolu, haber olsun.
Fanatiklik, sorumluluk isteyen esnek konudur. Bunun koltuk altı, yalakalığı, menfeat ilişkileri çok fazla olmaz, eşyanın tabiatına aykırı olur. Sporcu alınır alınmaz, istenilen sporcular gelir gelmez, bunlar kulüpçülükte var. Sporcu menfaati nerde ise oraya gider.
Ama esas olan Ordu spor ve süper lig.
Onlar burada olmazsa, turizm kenti, modern oteller, otobanlar, güzellikler, tesisler zor olur. İş adamları zor gelir. Seni tanıyan federasyonunda az olur.
Bugün kimse bana masal anlatmasın Ordu spor kulübüne yardım ediyorum diye, diyenlerin verdikleri ile bu kulüp bir deplasman masrafını görür o kadar. Ama cebinde akrep olanlara bakınca onlara teşekkür etmemiz lazım. Yine de sevdaları gereği az çok yardım yapma arzusundalar, bu da önemli adımlardır.
Verenler aynı isimler olunca sıkıntı orada, Ordu nerede demezler mi adama?
Ama bu takım transfer yapacak, bu yönetim ve hocanın istediği isimleri alacak, iyi alacak kötü alacak olmasın diye bugün her konu ile konuşulup karar verilmek isteniyor. Devre arası transferleri hep zor olur. Kırk yarılır bir alınır.
Ama içerdeki olanları bilmeden yorumlamak hem etik değil hem de iyi görüntü vermiyor. Şahsi yorumlar oluyor.
Evet beklemek görmek gerek ne alınıyor neler gidiyor diye.
Sabredebileceksek…
2013.
Türkiye için yeni bir yıl. Yeni milyonerler, yeni zenginler, milyarına milyar katacaklar. 2B ler , ihaleler, yeni armatörler, yeni ihracatçılar, iş adamları tüyü bitmemiş kodaman uşakları ile gelecek muhteşem 2013…
Onca yetime, işsize, okumayana, mağdura, töre cinayetine kurban ol” 20, 30” tl için mutlu olan anaya baka baka gece kulüpleri, lüks oteller sınırsız harcama sınırsız yeme, içme içinde bu gecede onların bir yıllık nafakasını eğlenerek harcayacaklar.
“Yiyin beyler yiyin pıskırıncaya kadar yiyin.” Yakışmaz mı ağalarıma.
2013, te yollar, otobanlar hava alanları binalar buna pareler zinalar ve de haksızlıkların hortlayacağını, ekonominin merkez bankasının kasasında dururken ortalığa çıkan bakanların 600 tl oldu askeri ücret deme komikliğini bu yıl içinde çokça duyacağımızı da biliyoruz.
Yine, bakansan vekilsen partili isen her yol senin evlatlarına uzun bir yol olmaz, vatandaş isen üç yıl beklersin, gururunla oynarlar, atama denen sesi beklersin, onlarınki Hacettepe ve de TOBB a olur seninkiler ise Hakkari - Şırnak v.s. Buna da şükür edeceksin ya torpillilerden fırsat kalırsa, atanabilirsen.
2013, te çok özel işler olabilir mi diyorum da, olan taş binalar, teknoloji, her şey pratik ama bunlara özel öğrenci ise ara ki bulasın. Çoğunun zihni silik ya da içindeki denklemlerin bağlantıları eksik.
Dinlemiyorlar ki!
Ben halkından aldıkları oyla, yukarda on yıldır kendilerine vede yaptıkları maddi ve manevi zenginliklere son verip birazda halkın huzuru ve rahatı için adım atmalı meclisteki vekil kardeşler. Eğitimde, Köyde, fabrikada, ihracatta, ithalatta, maaşta…
Olur mu?
Güleceğimde, sonra ağlanacak halimize kim gülecek diyorum. Her şey iyi, her şey yolunda ise bu gece yılbaşını kim kutlayıp ta 2012 yi yollayacak yerine de kendi huzurları için bekledikleri 2013 ,ü getirecek?
Kimler oralarda olacak beyler bizler mi, memurlar mı, emekliler mi, yoksa haksız ihale yada fenerden yolunu bulup ta ceplerini karunlaştıranlar la bir kısım ayrı dünyanın aykırı elit geçinen ikoncanları mı?
Hoş geldin 2013. Eğer bize geldinse kapımıza 3 defa “tok” et. Bizide bir yılbaşında mutlu et. Zaten bunca yıl iktidarların biride garibi yetimi güldürmediya yada sıramı gelmedi onuda bilmiyorum. Neyse.