CELAL ŞAHİN HOCAMA…
O benim Milli Eğitim Müdürüm. Yıl 1979, Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığında çok değerli agbimiz Orhan Poyraz’ın yanında Alman’yaya gitmek için bir yol ararken, ki Orhan ağbi o sıralar bakanlıkta müdür yardımcısı, üst düzey bir isim. Populerdi hani.
Keşke kendimi Ankara’ya bakanlığa aldırsaydım. İmkanlarımızda varken.
Yine Orhan beyin yanında otururken bir telefon geldi, konuşurken yanımda “Mustafa Köksal “var agbi , mezun olmuş Almanya’ya gitmek istiyor, dedi. Birden bana baktı ve;” tabi sorarım agbi dedi”.
Mustafacığım, kardeşim, Celal hocam onu Ordu’ya tayin edin ve Eyüplü köyüne müdür olarak atayın dedi, diye bana söyledi. Önce olmaz hocam, ben dışarıya gitmek istiyorum, orda Hüsnü Yücel var, yanında mastır yapmak istiyorum, bu dediğin zor olur dedi isemde, emir büyük yerden, okula gitmen lazım dedi.
Emir büyük yerdendi. Tamam dedim, tayinimi yaptılar, beni il emrine, 1980 yılında’da Eyüplü 2. Kademe orta okuluna müdür vekili olarak atadılar. Siyasi zaman, zor günlerdi. Sabah okula giderdim, araba yok, akşam gelirdim araba yok. Saatlerce yürü…
Gitdigim yer, yürüme 40-50 dakika sürüyor. Ama beni yollayan isim hepimiz için önemli bir insan olunca ve verdiği görevide bizden isteyince en iyisini yapma adına ne zorluk varsa çekerken “of” demiyordum.
Onun emeği bende çok. Sayesinde okul müdürlüğü, idarecilik, insan ilişkilerindeki hassas noktaların oluştuğu alanlar, tanınma ve bir çok öğrencimle kurduğum insan dünyam.
Buğün Celal hocam şifa bekliyor, hastahanede bizden dua bekliyor. Onun müdürleri esastan müdürdüler, telden, tüyden, birilerinin himmetinden olmuş müdürler değildiler.O da hakikaten Milli Eğitimi dolduran sayğıdeğer bir müdürdü..
Her gün “camide, yazıhanede” gördüğüm büyüğümün bugün nasıl olduğunu sormak benim için çok zor. Onunla başladığım eğitim hayatımda ondan aldıklarım için ona herşeyi helal ediyorum. Onun bizde hakkı çok, oda bize helal eder umarım.
Çünkü sevilmek, itibarlı olmak ne para ile olur nede pulla. Heryerde bir hayrın içinde olan hocamın iyi olmasını Allah’tan diliyorum.
İyi ol artık be hocam, sana ihtiyacı olan insanlar var.