ADAMLIĞI 10 PUAN EDER, GERİSİ HIRSIN DA SAKLI
Ordu spor teknik direktörü Metin Diyadin yıllar sonra elini gözünü alt yapıya çeviren ilk teknik adam. Buradan gitse de, Ordu sporda kalsa da alt yapıdaki sporculara ve hocalara olan yaklaşımı 10 numara.
Hatırlarını sorması, genç oyuncularla ilgilenmesi, çim sahalarla, sporcuları ve arkadaşları ile yakından ilgili olması ve hırsı ile tam bir görev adamı. Ordu spor yönetimi ile tatlı dostluğu, sporcu konusundaki hassasiyeti, yıllarca Ordu spor takımının yanlışlar içinde süper lig ile kapılarına örümcek ağ örmesi, bunu bizim gibi onunda görüp dillendirmesi samimiyetinin bir belgesi.
Tamer hoca, Fikret, Aydın hocaların Ordulu bir sporcuya güvenip te forma verdiği yıllar artık anılarda konuşulan hikaye durumuna düşmüşken, gelen her teknik ekipte kendini düşünüp o sporculara yan gözle bakmışken, inanıyorum ki, Metin hoca ve ekibi birkaç yıl içinde en az iki oyuncuyu Ordu spor takımına kazandırarak gider.
Bu konuda yönetiminde yapacağı yok bir şey, hoca ben düşünmüyorum, süper ligdeyim, ne edebilirim derse ne yapacak ki yönetici..? Mecburen aldığı takımını emanet ettiği hocasına güvenmek zorunda olacak.
İşte bu noktada Metin hoca girer devreye, Gençlerde, Hacet tepede, Rize de yaptığını yapar ve arkasında bir isim bırakarak Ordulunun gönlünde aslan olur ve işini bitirip gider.. Gitmesin de.
Bence adamlığı on puan. Babamın oğlu değil. Hangi hoca çalıştı, kulüpten parasını aldı da alt yapı ile bire bir ilgilendi..?
Diğer konularındaki başarısı da hırsında saklı. Onu da her Ordulu gibi bende tribünden izleyeceğim. Başarılar Metin hoca.
SABIRLI OLMAK..
ALLAH(c.c) sabrın ne kadar önemli olduğunu her peygambere ayrı ayrı vahi olarak yolladı. Ama Adem peygamer bile sabrını bir elmanın tadına feda edince cennetinden oldu..Evet cennetin den.
Demekki her sabrın bir sonu onunda çok güzel mükafatı varsa, çalışmayı bu yönde yapacağız. “sabreden derviş muradına erermiş,”der büyüklerimiz. Kimse bugün bir yerlerde, lüks içinde,en konforlu hayatın zevkini alıyorsa, uzun yıllar çalışmışlığın, yorcu günlere yapılmış sabrın hediyesidir.
Bu yazdıklarımı, bir siyasi iktidarın havadan eline veripte al bunu hafiyetle ye, benide gör, sende bende yukarlarda olalım cinsinden değil. Bu alt yapıdan çalışarak, tırnakları ile sabırla kazanılmış helalinden bir yaşamın seyri sefasudur.
Sporda böyle. Ekranlarda izlediğimiz,” para, yat, kat, lüks”ün yanında olan kramponların yada ellerin geliş noktasına, çalışma azmine, hedefine giderken çektiği sıkıntıya bakın, sonra niye oldular demeyin..Adamları izlemek, yağtıklarına hayanlık beslemek için onların çalışma saatine bakın birde bizdekilerin.
“Pele, Eusibu, Beckenbauer, Cruff, Ronaldo, Sokrates, Maradona, Messi, Mesut, Arda”, olmak için sabırla bizimkilerin de çalışması lazım. Alt yapıdan 3 arkadaşımızı prefosyonel yaptık.Yetenekli sporcular. Ama onlarda en iyi olmak için en iyileri nasıl çalıştıklarını izlemeleri lazım..
Sabırla izlemeliler.Bir noktaya gelene, akıttıkları teri hak ederek aldıkları ana kadar. Evet her şey sabrın sonundamı derseniz, o değil. Sizin çalışma da vereceğiniz nefesin ne kadar olacağında.
Bizde sabırla bir iki ismi çıkarmak istiyoruz.
Bunu yazarken sayın rektöre, siyasilere ve sayın Valimede ricam var. Samsunda spor bölümü, Trabzonda spor bölümüvarda Ordu da niye yokki.