HÜSAMETTİN TUT VE ALT YAPI
Ordu futbolu yıllarca istediği kalite ya da yetenekte oyuncu bulamadı. Bunu da oyuncu bazında yukarıya veremediğimiz yıllarda zaten yaşamış bir futbol sancısı olarak hissetmedik mi?
Sonra iki oyuncu bulduk. Yasin ve Hüsamettin. Fakat Ordu spor takımı, Hüsamettin ara sırada Yasin ile ilgili güvenlerini onları oynatarak kamu oyuna sunmayı istese de, bunlara ilk kurşun hala anlayamadığım yada nereli diye düşündüğüm tribün zavallılarının bunlara olan küfürlü protostoları ile geldi. Hepimiz şoka girdik. Zavallıların amacı ne idi. Onların tribünde ne işleri vardı yada bunlar kaç kilo yada bu kadar kendi evladına küfür edebilecek kadar nefreti kimlerin konuşmaları ile almıştı?
Sonra yönetim bu yetenekli gençleri kiralık olarak yolladı. O takım bu takım derken bu sezon o öz çocukları tekrara aralarına aldı. Yönetimde biliyordu ki bu kadar özel kulübün yaşaması için alt yapısının planlamaları da özel bir anlayışla olmalı ve bazı “Yasin ya da Hüsamettinler” tekrar çıkarmalıydı.
Nedim başkanın alt yapıya olan inancı ve yönetiminde ilgisi o kadar güzelliklerle dolu ki, Allah ne hocaları nede yönetimi bu konuda mahcup etmesin.
Bir çok grubun iki yıldır akademik ligde olmaması Ordu spor alt yapısı için hakikaten çok kötü olacak. Sahaların yapımda olması, federasyonun çim saha şartı yüzünden bu sezon her kategoride yine A2 hariç ordu ilinde olmamız hoş olmasa da bu böyle.
Ama yapılan seçimler, her katagori deki tespitler ve yapılan seçimler neticesinde Ordu spor olarak alacağımız oyuncularla daha güçlü bir ekip yapma , ilerde ordu spora faydalı oyuncular kazandırmanın çalışmasında ekip.
Bu yüzden yönetimi tekrar evlatlarına şans kapısı açtığı için ve de onları kampa götürecek olmalarından dolayı he kes mutlu. İlerde yeni Hüsamettinler ve de Yasinlerin çıkacağını herkes bilmeli. Her şey yolunda ve dosdoğru yolda ilerliyor çalışmalar.
Tebrikler Hüsam, yeni anlaşman hayırlı olsun.
GÜNER ÇEBİ İLE…
Bugün kulüpten, yani Ordu spordan eve geçerken sevgili büyüğüm, babam la, Allah rahmet etsin güzellikler yaşamış Güner Çebi ağbi ye raslama mın mutluluğu ile yönümü şehre çevirdim.
Arabada giderken o na; Güner amca bana babamı anlat, Ocak kulübünü anlat , dedim”.
Çok iyi Ocaklı idi. O Harut amca falan.
Düşündü, bana baktı, içini çekti ve rahmetli Necip Ergen kaleci ağbimizi ve onunla yaşadıklarını anlattı. Anlatırken de yaşadı adeta. 1. Ligde güçlü Vefa spor vardı. Ligin 3.cüsü . Turneye çıkıyor, kadrosunda gol kralı olmuş tahta bacak- Gabris gibi önemli oyuncuları var. Samsunda her takıma 6-8 atıyorlar.
Takımın çokta ermeni asıllı oyuncuları var. Süper ekip. Bizde Ordu dan Trabzon a gittik dedi. Giderken de Necip ağbi yi aldık, birkaç oyuncu daha vardı, dedi. Türkiye in en önemli kalecisi idi Necip ağbi dedi. Fenere gitmedi, kız kaçırdı ve o geliş Ordu diye üzüldü. Trabzon da yendik iki takımı, gollerin ikisini ben attım derken eskiden iyi oyuncu olduğunu da ima ediyordu.
Vefa ile oynamak istemişler. Fakat Vefa takımı sebze pazarındaki o eski, küçük boyutlu sahadan korkup gelmemiş Bu seferde bizden kaçıp Giresun spor ile maç alır. Ordu dan 3 isimde karma gider. ”Güner Çebi-kaleci Necip ve doktor Celal Bedir” Kafa toplarında iyiydi Celal, o kafa ile indirirdi bana ben golleri atıyordum, derken de kendi geçmişine yolculuk yapıyordu.
Vefa ile berabere kaldık dedi. Bir golü de Güner ağbi atmış.
Necip amca bir ara babasının zoru ile, ağlayarak İdman yurduna gitse de, tekrara Ocak Kulübüne dönmüş ve mutlulukla oynadı diye de gözleri bir an doldu. İyi bir kaleci idi. Cihat Arman onu çok istemişse de nasip ya olmamış.
Çocuklarını bulup sohbet edeceğim dedi bana. Şehre gelmiştik, Belediyenin önünde bıraktım. Arkasından baktım, o güçlü oyuncu, artık iki büklüm yürüyor. Büyük golcü şimdi ise büyük bir dede olmuş diyerek, yanında babamı ve ocak kulübünde olan insanları gördüm.
Birde niye onlardan uzağız diye de kendime kızdım. Ne insanlar var eski sporcu. İlle de onları ölünce mi hatırlayacağız. Şimdi gidip, onları dinleyip , geçmişi yazmak bize farz ise, bugünde o değerleri bulup buradan yazmak bana iyi bir iş olacak.
Hayırlısı tabide, bugün o isimler yok artık. Ne oldu da yetenekli isimler tükendi, asıl bulunması, tartışılması gereken bu.