MERSİN MAÇI
İlk maçlar zor olur.
Bu kadarda olmamalı dedirten , bunlarda olmaz derken korkulanın yaşandığı ve de hataların sonucunda kolay yeneceğimiz bir Mersin takımına mahkumiyet ile devreye yenilen komik golle girilen ilk yarı yaşadık 19 Eylül de. Hangisini yazar kalem, hangisini söyler dil dedirten cinsten bir ilk yarı.
Kurgu, takım dizilişi, bu dizilişten kurtulamayan silinmişliğinden utanan orta saha ile o orta sahaya ilerde top tutup ta nefes aldıramayacak kadar silik forvet hattına bu kadar kolay bir takım olan Mersin ilk yarının tamamında Kanuni gibi hükmetti.
Elinde sağbek bolluğu var iken yokluğun en dip noktasındaki ismin orada olması nelere mal oldu…
Oyunu kitledi.
Önündeki unbidese bir yol verip te hücum hattına gitmesi için şans tanımadı. Destek olamadı, pas yapamadı kademede yoktu. Defans bloğunu allak bullak etti, golde kademeyi unuttu, ne kadar ağır olduğunu takım mehter takımı gibi ilk yarı sahada iken sayın hocada fark etti. Gol olacağını düşünmedi belki, ama korktuğu oldu. Değişiklik mağlubiyetin stresinde oldu dense de bu kadar kötü oyunun vereceği sonuçta bu olurdu..
Doğru ise soyunma odasındaki mevcut içinde devrede bulundu. Müslüm sağ kanata geçince, Monje de sola gelince ilerdeki silik Baral ile yalnız kalan Stancu ile 80 dakika yokların içinde çare arayan Şamilde bir anda ayağa kalktı, kaleyi gördü gol aklına geldi gereğini yaptı. Baral ın kaçırdıkları ise saç baş yoldurdu. Takım , ikinci devre rakibine pozisyon vermeden oyun oynadı goller kaçırdı.
Bu maçın ilk devresi berbat ikinci devresi ise Ordu spor takımı gibi geçti. Ama gerçek var bu takımın oyuncuya da ihtiyacı acilen var. Yönetim hocada farkında uğraşıyorlar. Lig çok acaip sonuçları yaşamaya başladı. Büyük küçük kalmadı. Her takım her takımı yenebiliyor. Teknoloji bu.
Bu maçın her noktası, oyun anı izlenip sporcuların fikri alınmalı. Yanlışın faturası ceza olmamalı, bu neticenin ne sebepten olduğu bulunmalı, doğrular yapılmalı. Ordu sporun ligde kalması lazım.
Her maç artık final gibi. İllede puan illede puan.