Bursa maçımızı izleyen her takım bu takımın bu lig için fazlalığı yok, onlar hala Bank Asya da kalmış düşünce içinde olacağı ve yıllarca süper ligde iyi takım damgası yemiş Antalya da oyuncularına bakıp, bu takımla Ordu dan puan alırız havası ile oynadığı müddet ce biz onları yeneriz dedim, inanarak yazdım.
Ama sevgili Serenatti kardeş yine yazmış, yorum yapmış;” kahin misin hocam “diye. Estafurullah, asla bizim öyle cin işimiz, cemaat takıntımız yok. Hafta içi tesislerdeki Ordu spor un çalışma temposunu biliyoruz, oyuncuların hırsını, motive oluşlarını yakından izliyoruz ve bunu köşemizde yazıyoruz.
O yüzden de Antalya yı yener bu takım dedim. Öyle bir kadro ve oyunla Antalya karşısında oldu ki Ordu spor, hafta içindeki o gördüğümüz manzara sahaya da adını yazdırdı ilk yarı. Her hattı ile rakip takımın pimini çeken oyunculara ilk yarı bir iki pozisyon hariç Culıo ayak uyduramadı ve hızını kesti. Cuper hoca ise onu sahada hep tuttu.
Yanımdakiler dedim ki; hocalar kendince işler yapmasa, elini kolunu iyi kullansa, takımın direksiyonundaki şoförlerle oynamasa. Nerden demişim de, sayın Cuper oradan bir hışımla 60 da bu takımın orta sahasındaki en ekili ismini Ali Çamdali yi çıkarıp, bir anda oraya Abdullah ı koyup , o gençten medet umar halde bir iş yapayım derken kaşları ve taşları yerinden oynattı ki, 5 şiddetinde deprem oldu ve kaymayı kimse önleyemedi.
Üstüne üstlük beni niye yedek bıraktın kafası ile oyuna giren Hakanın da saç baş yolduran işleri yüzünden ikinci golü yedirmesi, bizi tribünde rahat maç izlerken, erkenden oyunda olmaları son dakikalarda olacak iki oyuncunun zararını iki yada üç puan bırakarak ödeyecektik ki, gördüğüm en berbat ve taraflı hakemde buna yardım etse de ,dünya nın sayılı hocası da bu şekilde hataları yapsa da çok şükür üç puanı aldık.
Kim ne derse desin taraftarın ve ilk yarıdaki o güzelim oyunun bu denli berbat edilmesi her kesi üzdü. Sevinse de buruk gitti evine. İnsan nasıl böyle bir hata yapabilir diyeceğim, ki o adam bu takıma 18 puan alan adam. “3-0 “ile çok rahat oynarız ve bu gençlerde girsin dedi ama onların ehliyeti bu lige göre değildi, Allah tan kar vardı da kar yığınlarına yaslanıp durdu bu takım…
Hala inanamıyorum.
Yoksa tribünlerde, şeref tribünündeki insanlar buz gibi soğuğu hissetmeden duramazdı. Herkes şoke olurdu. Tabi kazanılınca bunlar görülmüyor ama ortada ilk yarı bir İspanyol liginde oynarmışçasına bir takım sisteminde oyun seyret, ikinci yarıda deplasmanlı lig oynarmışçasına bir takım . Yine de yapılan transferlerin ne kadar faydalı olduğunu gördük. Birde Fatih gelirse daha iyi takım olacağımızdan kuşkumuz yok. Allah defansın bu formunu devam ettirecek gücü versin. Yoksa buradan yukarı çıkmak varken gönül alayım, genç bir isme yer vereyim de kazanayım işleri yüzünde kötü durumlara düşmeyi niye isteyelim ki. Öyle değil mi? Biz üç puan almadık, tam 6 puanlık maç oynadık ve kazandık. Tebrikler.