Ve halen alt komşumuz Irak ve Suriyede "Kent Savaşları" yolu ile hergün insanlarların acımasızca " Savaş Cinayetlerinde" yok edildiği bu günlerde en doğal insan refleksi;SAVAŞA HAYIR BARIŞA EVET demek olmalı idi.
Dün yani, 1 Eylül 2013 tarihinde Resmi verilere göre 140 Binden fazla insanın yaşadığı bir kentte idik.
Ve de bu ilde Fındık toplama ve kurutma işinin neredeyse tamamen bitti sayabileceğimizi düşünebiliriz.
Ve de Pazar gününün 1 Eylül Dünya Barış Gününe de denk gelmesi de düşünülünce, Ordu daki " Barış Toplantısı" nı düzenleyen kişi ve kurumlara hem teşekkür etmek, hemde onlara destek vermek için toplantı alanında olmak zorundaydım.
Ve bu bir yurttaşlık görevimdi...
Gazeteci olmaya çalışmam hesabı ile hemen her seyi takip etme alışkanlığım var, vede olmalı zaten.
Hem Teknolojiyi iyi takip eden, hem de içinde bulunduğum Toplumu - Hem yaşım, hem mesleğim, hemde Suculuğum, hemde Geçmişim itibarı ile - iyi tanıdığım, Orduda yaşayan insanların büyük bir bölümü ile dialog içinde olduğumdan dolayı "Tahıl Parkında" diye Mail/Mesaj atılan toplantı yerine vardığımda ŞOK oldum.
Hayal kırıklığı ve üzüntü duydum.
Çok şeyler görüp geçirmiş bir Bünye ve Beyin taşımama rağmen " Beyin Kanaması" geçirmemek elde değildi sanki.
"Barış Günü" yapılacak alanda Barışı 3-5 bilemedin 15 Çocuk sahiplenmişti.
Utandım Çocuklardan...
Üzüldüm ve Kahroldum...
Meydanın bir bölümüne - belki de ceplerinden Harçlıklarını katarak çoğalttırttıkları - Savaşta çekilmiş Fotoğrafları ve Savaşın Acımasızlığını aktaran kareleri tek tek izledim bir muddet.
Partiler ve Devlet zoru ile üye yapılan Üyelerinden, istesede istemesede paralar toplayan/ Kesen, Yarı Resmi, Devlet ve Devlet kurumları Güdümündeki , SENDİKALAR, BORSA lar, ODA lar ve diğer "Duyarlı Kurum ve Kuruluşlar" ın üyelerini aradı gözlerim
Valiler için " Barış" gereklimidir bilmem, -Resmi Görevliyim- filana sığınabılir
Neredeyse her Düğünde, her cenazede yanı başımızda bitip, -yakından tanısın tanımasın,- "Çiçek yollaması ve Altın takması ile tanıdığımız" Karizmatik CHP (?) li "Sosyal Demokrat " Belediye Başkanımız yok idi,
Ülkemizi ve insanımızı " Kurtaracak olan" Siyasi partilerin - Sağdaki, Soldaki ile- Mümtaz yönetici ve üyeleri,
İkide bir İşçilerin haklarından dem vurup, Soya'ya sahip çıkacağız deyip satılırken seyirci kalanlar,
Türkiyede Resmi Enflasyon yüzde 10 ları bulmazken "Başkanı Kafaya alıp" , toplamda yüzde 30 zammı almayı marifet sayanları da, "Sağrayı söke söke kazandık" diye böbürlenenleride , FİSKOnun "Titanik" izleyicilerinide aradı gözlerimiz...
Geçtiğimiz günlerde "Fındıkta Ağır Çocuk işçiliğine " ( Gıda Tekellerinin temsilcilerinin Sponsor/Katılımcılığı ile ) karşı çıkan, Memur ların Sağcısı ile solcusu ile Maruf "kıymetli ve mümtaz şahsiyetler" olan sevgili yöneticileri,
ORİŞAD'çılar, ORDUSİAD'cılar , Vali Çiftçi kahvaltıyı bitirince gelemezmiydiniz,
Mazeretinizmi vardı yoksa (?) ...
Çokmu işiniz var, biraz zaman ayıramıyoruz,
ayırttıramıyorsunuz...
Gözlerimiz sizi de aradı !...
Çok mu işiniz var, dünyanın bize en yakın olan bir taraflarında KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜRKEN, - Savaşın tarafı olmayan- ÇOCUKLAR, KADINLAR , YAŞLILAR , silahlar ve Bombalarla paramparça edilirken!?
Üç Beş Çocuk bu seferlik sizin adınıza olmasada, Ordu İli adına bizi kurtardılar.
Teşekküler GENÇ ARKADAŞLAR
Dün sizi gördük Takıl Parkında 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜnde
Peki ya siz,
Ya siz;
-Büyük Usta Nazım ne demişti -
Ey İnsanlar Nerdesiniz !!!