"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. “ATATÜRK
Kadınlar tarih içinde sürekli eziliyor ve onlara gerektiği kadar hak verilmiyordu. Toplum içinde suç sayılan ama yasa gereği hiçbir cezası olmayan türlü işkencelere maruz kalan kadınlar, her zaman susma hakkına sahipti. Anadolu’da ve şehirleşmiş çok yerde kadınlar sürekli eziliyor hor görülüyordu;
Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtu(hala öyle)
En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış, ya da hayatı boyunca başka türlü suiistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suiistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suiistimal şeklidir.
Hala doğuda kadınlarımız eziliyor, çocuk yaştaki kızlar okul yerine evlendiriliyor. Babaların kaba tabirince hocaya değil kocaya gibi zihniyetle biz kadınların hala haklarının çiğnendiğini gözler önüne seriyor
Cumhuriyet Dönemi ve Kadın Hakları teokratik bir devlet yapısının ve kadın haklarının kısıtlı olduğu bir toplum düzeninin olduğu Osmanlı İmparatorluğu' ndan, kadın-erkek eşitliğinin kabul edildiği modern Türkiye Cumhuriyeti' ne geçiş, birçok devrimler ile mümkün olabilmiştir. Bu devrimler içinde, kadınların erkekler ile eşit toplumsal varlıklar olarak toplum içinde yerlerini almaları bir uygarlık aşamasıdır ve Atatürk Devrimlerinin en önde gelenlerinden birisidir. 1926 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından kabulle yürürlüğe giren ve Türk kadınlarını "şeriat" zincirinden kurtaran Medeni Kanun ile, Türk kadınına bin yıl evvel kaybettiği hakların iade edilmesinin temeli oluşmuştur. Artık kadın güçlenmeye, kişiliğini bulmaya başlamış ve erkeğinin yanında sosyal faaliyetlere katılmaya hazırdır. Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Haklarının Verilmesi Medeni Kanun ile erkeklerle eşit haklara sahip olan kadın,bu tarihten sonra Mustafa Kemalin önderliğinde çeşitli haklara kavuşmuştur(belediye seçimlerine katılma, kadın-erkek eşitliği alanında bütün haklar, "Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı" )
"Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir."
Diyerek çağdaş bir düşüncenin ürünü olan bu sözleriyle kadının toplumdaki yerini ifade etmiştir Mustafa Kemal Atatürk…