BAYKAL VE TÜRBAN

Şair Ali Öztürk

 CHP Genel Başkanı sayın Deniz Baykal, “Türban bireysel özgürlük sorunu değildir, temelinde belli bir inanç yorumunun dayatılması yatmaktadır.Türkiye"de birileri genç kuşakların türbanlı olmasını istiyor.Bu, Türkiye"nin çekilmek istendiği ortamın bir başlangıcıdır.

            Türban sorununu ancak laiklik konusunda sicili temiz bir iktidar çözebilir. Bu konu, hiç bir zaman dini istimrar konusu olarak görülmez, Türkiye"nin gidişatının  dini yaşam tarzına yönelmediği güvencesi toplumda paylaşılırsa, türban takılması da sorun olarak algılanmaz” şeklinde açıklama yapmış. Sayın Baykal"ın bu görüşüne katılmamak mümkün mü ?

            Ancak bu açıklamayı önceki yıllarda yapamaz mıydı ? Yapsaydı ne olurdu ? Yanıtı, CHP içinde, halkın en masum manevi inancını bile laiklik karşıtıymış gibi algılayan seçkinler grubu, hemen karşısına dikilirdi.

            Keşke CHP gibi bir parti, halkla bütünleşmenin yolunu keşfederek; işsizlik , sosyal güvence, eğitim,sağlık, altyapı,tarım ve konut edindirme gibi konularda inandırıcı projeler üretip bunları   halkımıza anlatmayı başarabilseydi,  bugün çok daha olumlu bir Türkiye tablosunu karşımızda bulurduk.

            Ama maalesef parti içi  çekişmelerinden fırsat bulup da, ne halkımızı anlayabilmiş ne de  halka umut vadeden bir politika uygulayabilmiştir.

            Sayın Baykal"ın yukarıdaki açıklamasını okuduğumda, şimdi adını hatırlayamadığım şairin bilinen şiirini son mısrası aklıma geliyor.

            Servi  gibi ümitler döndü birer iğdeye

            Geçti Bor"un pazarı sür eşeği Niğde "ye

           

            Ancak, yine de bu açıklamayı ülkemizin geleceği için bir ışık, bir umut olarak görüyorum. Zira, ülkemizin aydınları halkımızla bütünleşip, her konuda halkın güvenini kazandıkları zaman,hem manevi inançların hem de laikliğin  güvencesi olacaklar, böylece meydanı dini istismar ederek prim yapmaya çalışanlara bırakmayacaklardır.