KUMAR

Şair Ali Öztürk

    Kumar, insanların kişisel ve ailevi hayatında derin yaralar açan bir ihtiras ve sosyal felakettir. Kişiler, kolay kolay bu alışkanlıklarını bırakamazlar. İşte, size Kumar ihtirasının ne denli bir felaket olduğuna vurgulayan bir manzum fıkra:
 
 Temel ile İdiris çektiler kafaları

Ceplerinde var idi hayli de paraları

 

Şeytan dedi daha da artabilir bu para

Şansınızı deneyin,  varın gidin kumara

 

Şeytana aldandılar  bizim iki kafadar

Gittiler bir kulübe oynamak için kumar

 

Geçti karşılarına iki çakal uyanık

Başladılar kumara; poker, bakara, yanık

 

Her ne oynadılarsa kaybettiler kumarı

Temel ile İdris in kalmadı paraları

 

Temel: Bu burda bitmez kumara devam, dedi

Ben öyle kolay kolay masadan kalkmam, dedi

 

“İşte saat, yüzüğüm bitti ise de param”

Temel öyle deyince İdris de dedi tamam !..

 

Gitti saat, yüzük de kumar ermedi sona

Şimdi sıra gelmişti ceketle, pantolona

 

Gitti kumarda ceket, pantolon da ne yazık !

Ne yapsın Temel, İdris adamlar çok uyanık

 

Derken ayakkabılar; sonra gömlek, fanila…

En sonunda kaldılar artık birer don ila

 

İdris kalktı masadan dedi, daha oynamam

Her neyim varsa gitti bir de donsuz galamam

 

Temel ise kumarın getirmeyip sonunu…

Koydu  en son masaya çıkarıp da donunu

 

Lakin yine kaybetti  en son verdi onu da

Dedi, daha kar etmez bağa Fak-Fuk Fonu da !

 

Kalktı artık masadan düştü İdrisle yola

İdris donlu, o donsuz yürüyerek kolkola

 

Çırılçıplaktı nere dönüverse yönünü

İki eliyle ancak, kapatmıştı önünü

 

Biraz daha rahattı İdris Temele göre

Ne de olsa üstünde donu vardı bir kere…

 

Uyy !.. Dedi, nerden uydum kör şeytana iblise !

Temel gıptayla bakıp, donla kalmış İdrise

 

Takdir ediyrum, dedi ula İdris ben seni !

Ne has da kullanıysin sen hau  iradeni

 

Ölçüyü kaçırmayıp karar verip anında

Kalkmasını biliysin kumardan zamanında !..

 

  Ve sonunda birlikte;

Dediler ki, hüsrandır kumarbazın sonu da

Parayı, malı, mülkü… Derken verir donu da !

 

Kumar bir hastalıktır iflah olmaz yaresi…

Söndürür ocakları bırakmaktır çaresi !