OSMANLILARDA VAKIFLAR

Şair Ali Öztürk
Osmanlı vakıf metinlerinden yapılan tespitlere göre; hastaların bakım ve tedavisi,bayram günlerinde halkın neşe ve sevincinin artırılması, alışveriş edenleri aldatılmasını önlemek gayesiyle çarşı  ve pazarlarda ölçek ve kantar kurulması, yoksul genç kızlara çeyiz verilmesi, düğünlerinin yapılması,cezaevlerindeki mahkumların ihtiyaçlarının karşılanması,kimsesiz fakirlerin ölülerinin kaldırılması,mektep çocuklarına yardım edilmesi gibi akla gelebilecek her türlü faydalı konuda vakıflar kurulduğu görülmektedir.

      İşte bu vakıflar sayesinde Osmanlı Devleti, yükselme ve duraklama devirlerinde, çağının çok ilerisinde bir toplum meydana getirmiştir.

      Osmanlıların, daha doğrusu atalarımızın vakıflara ne kadar önem verdiklerini anlatabilmek için bugün sizlere, biri “Vakıf Duası” diğeri ise  “Vakıf Bedduası” olmak üzere 2 Vakfiyeyi sunacağım.

VAKIF DUASI

Her kimse ki ;

Vakıfların bekasına özen

ve gelirlerinin artırılmasına

itina gösterirse;

Bağışlayıcı olan olan Allahu Teâlânın

huzurunda ameli güzel

ve makbul olup

mükâfatı çok olsun,

dünya üzüntülerinden korunsun

ve muhafaza edilsin.

(Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesinden)

950 H/l543 M

VAKIF BEDDUASI

      “Allah"a ve Ahiret gününe inanan,güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden,Sultan,Emir,Bakan, küçük veya büyük herhangi, bir kimseye,bu vakfı değiştirmek,bozmak,nakletmek ,işlemez hale getirmek ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz.

      Kim onun şartlarından şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir,iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse ,haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur.

      Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün.

      Malik olanların isteklisi,zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun.

      Zira Allah"ın hesabı hızlıdır.Kim bunu işittikten sonra,onu değiştirirse onun günahı,değiştirenler üzerinedir.

      Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez.

      (Sultan II. Beyazid"in 1 Şubat 1495 tarihli vakfiyesinden) 

      İşte bu dua ve beddua Osmanlının; vakıflara vakfedenlerle,kastedenlere bakışını gösteren gerçek birer belge.

************** 
 
 
 
 
 
 

      İstanbul"da, doğalgaz borcunu ödeyemeyen bazı okullarda kaloriferler yanmıyormuş.

            İşte bu okullardan birinde, ilköğretim 1. sınıf öğrencisi olan Alican"ı öğretmeni tahtaya kaldırmıştır.

      Ne var ki, soğuktan titreyen Alican"ın  dişleri birbirine vurmaktadır.

            Öğretmen sorar:

  • Ne oluyor Alican !

    Alican:

    -Bir şey yok Öğretmenim, sınıfı sayıyorum…

    ******

    AKP"li birinin 4 yaşındaki çocuğu huysuzluk edip ağlıyormuş,

    Adam çocuğu bir türlü ikna edip susturamayınca “sus artık!”der.

    -Yoksa seni Kemal Kılıçdaroğluna söylerim !

                                              ************

      Çeşitli açılışlar  için Yalova"ya giden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ,restorasyonu tamamlanan tarihi Hersekzade Ahmet paşa Camiinin açılışına katılmış. Tarihi camiinin içinde müezzenin okuduğu ezanı huşu içinde dinledikten sonra yanındakilere dönerek, “Basın mensupları dışarıda olsaydı, ezanı ben okurdum” demiş.

         Demek ki sesine o kadar güveniyor. Bakarsın ileride kaset de yapar.

        En içten de, “Yemin ettim bir kere dönmem geri, Küskünüm Baykal"a yıllardan beri” sözlerinden oluşan şarkıyı okur.