SANAT

Şair Ali Öztürk

      Dün Sabah Kanal D"de Hürriyet Gazetesi köşe yazarlarından Pakize Suda"nın sunduğu sabah programına katılan; şarkı sözü yazarı Ahmet Selçuk İlkan ile Ankaralı lakabı ile anılan Yasemin ve Turgut adlı türkücüler, söyledikleri türkülerdeki sözleri tartıştılar.

      Türkü, bilindiği üzere halka  ait bir müzik türüdür. Sözleri ve bestesi genelde anonimdir.

       Bir müzik türü olması dolayısıyla aynı zamanda bir sanattır da.

           Sanat ise; bir duygu, tasarı,düşünce, güzellik vb nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya anlatım sonucunda ortaya çıkan güzelliktir.

      Bazı sanat yapıtları güncel olurken, klasik olan yapıtlar her devirde değerlerini korumuşlardır.

      Kimilerine göre sanat, sanat içindir; kimilerine göre de sanat halk içindir prensibi geçerli olmuştur.

      Benim kendi düşüncem; sanat, hem sanat için  hem de  halk için olmalıdır.

      Sanatın, sanat için olması sanatın değerini artırır ama, halka hitap etmezse popüler olamaz ve topluma  güzelliği dışında  bir şey katamaz.

       Ancak sanat, halka hitap ederken toplumun  bir takım ahlaki değerlerine karşı da yıpratıcı olmamalıdır.

      İşte Ankaralı diye adlandırılan bu sanatçıların söyledikleri türkü sözlerinde bu konuya pek dikkat edilmemektedir. Çok kişi her ne kadar bu türkülerdeki argo sözlerden şikayetçi olsalar da, argo sözler de toplumun bir gerçeğidir. Ancak, müstehcenlik içeren sözleri bunların dışında tutmak gerekir.  

      Hiciv edebiyatında bile müstehcen sözler; tevriye,cinas, mecaz sanatı ile  ima edilerek ifade edilirken türkülerde bunların ulu orta seslendirilmesi ne kadar doğrudur acaba ?

      Pakize Suda, “Eğlendirmek amacıyla söylenen türkü ve şarkı sözlerinde pek fazla mana derinliği aranmamalı “ diyor. Doğrudur ancak mana derinliği aranmamalı derken “ Arabada beş, evde onbeş, hacıya da beleş”  sözlerinde mana derinliği aramasak da  pek adaba uygunluk bulamayız.

       Velhasıl sanat, toplumu dejenere etmemeli; tam aksine yaratıcı özelliği ile topluma bir şeyler sunmalı, doğruları bulması için yardımcı olmalıdır. Sırf eğlendirici bile olsa genel ahlak kurallarını dikkate almalıdır.

      Onun için sanat,

            Sanat; özde, sözde, gözde güzellik

            Maalesef sanat oldu her türlü müptezellik

            Dedirtmeyecek biçimde algılanmalı ve yapılmalı.