Vatan gazetesi köşe yazarlarından, hani bir zamanlar TRT"de muhabirlik yaparken, bir tren kazasında ayakları trenin altında kalan ve bu yüzden acılar içinde kıvranan kazazede vatandaşa, Acı var mı acı !... diye soran kişi, Reha Muhtar; Kültür ve Turizm Bakanı hemşerimiz Ertuğrul Günay"a takmış son yazısında
Eski bir yoldaş olarak bahsettiği Günay"ın, Ramazan ayında yabancı konuklar önünde eline tutuşturulan meyve suyu bardağını, bir sihirbaz el çabukluğu ile danışmanının eline verdiğinden bahsederek oruç tutmadığını gizlemesini yadırgadığını söylüyor.
Bu davranışı, AKP"nin; Nursuna Memecan, Reha Çamuroğlu ve Günay gibi kişileri bünyesine alırken vermek istediği,AK Parti bir İslam Partisi değildir imajının geçerli olmadığını kanıtladığına dair bir delil olarak yorumluyor.
AK Parti hakkında, elbetteki her ne kadar kapatılmazsa da dine dayalı bir devlet rejimi oluşturmak iddiası ile Anayasa Mahkemesinde görülmüş bir dava; bazı mensuplarıyla ilgili olarak medyaya yansımış bir takım iddialar olup bunların bazıları da soruşturma safhasındadır.
Ayrıca, izlediği politikayla halkı yoksullaştırdığı tartışılmakta olup bilhassa fındık üreticisinin mağduriyeti ise içler acısıdır.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ben burada AK Partiyi savunmayı asla düşünmüyorum.
Benim karşı olduğum,şu ana kadar hiçbir yolsuzluğa adı karışmamış hemşerimiz bir bakanın,sırf AKP saflarında olması nedeniyle sansasyon haberlerle yıpratılmak istenmesidir.
Biliyorum çoğunuz, Ertuğrul Günay"ı savunmak sana mı düştü ? diyeceksiniz
Bir çok kez, bilhassa Ankara"daki Ordulular Vakfına ve Ordululara karşı olan duyarsızlığından dolayı kendisini acımasızca eleştirmişimdir.Hatta bu konuda hakkında, iradem dışında basına yansıyan bir taşlama bile yazmışımdır.
Bütün bunlara rağmen, Reha Muhtar"ın bir haberi, sansasyon malzemesi yapıp onu haksız yere yıpratmak istemesi yine de bir hemşerisi olarak bende ister istemez tepkiye neden olmuştur.
Bizim makam sahibi bir hemşerimiz, hangi siyasi cenahtan olursa olsun, yeter ki adı yolsuzluğa karışmamış olsun; onu yıpratmaya çalışanların karşısında olmak görevimizdir. Benim felsefem bu. İsteyen,istediği gibi algılasın. Ben, hiçbir kişisel çıkar düşünmeksizin, kim olursa olsun, memleketimin şaibesi olmayan insanlarını, zaman zaman eleştirsem de hiçbir zaman haksız yere yıpratılmasını kabul edemiyorum. Şaibesi olanlarını veya patavazlık yapanlarını da yeriyorum. Geçen günlerdeki bir yazımda, fındık taban fiyatı konusunda demagoji yapan milletvekilimize yaptığım göndermeyi hatırlarsınız.
Konuyu burada noktalarken, gazetelerin magazin sayfalarında zaman zaman boy gösteren Reha Muhtar"a şunu hatırlatmak isterim.
1- Günay"ın oruçlu olmadığına nasıl emin olabiliyorsunuz ?
2- İnsan oruç tutmayabilir.Bunu saklaması tabi ki hoş değildir.Ancak, Ramazan günü oruçlu insanların yanında yemesi , içmesi de abesle iştigaldir.
3-Muhafazakar bir partinin bakanının, oruç tutmasa da objektifler karşısında bir şeyler yiyip içmekten çekinmesini niye bu kadar yadırgıyorsunuz ?
4-Bunu bir takiyye olarak yorumlamak ne kadar doğrudur ?
İnsan inançlı olsa da, gerek sağlık durumu gerekse başka nedenlerle veyahut da inanmadığından oruç tutmayabilir. Bu onu ilgilendirir.
Bu konuda Günay"ın, gerçek neyse onu açıklaması en doğru olanıdır.
Ancak bunu sansasyon yapıp dallandırıp,budaklandıran Reha Muhtar"ın bu başarısını da bir yerde alkışlamak gerekir(!)
Senin gibi bir deha;
Gelmez dünyaya bir daha
Her bir şeyi çakıyorsun,
Sen neymişsin be Reha (!)