Bir tarafta İstanbul"un sokaklarında otobüs duraklarındaki ışıklı bilbordlarda yer alan İktidara mensup Belediye Başkan Adaylarına ait poster ve bez afişler, diğer taraftan seçim yasaklarının gölgesinde partisinin afiş ve bayraklarını dahi seçim ofislerinin önüne asamayan, ancak asanların da çevik kuvvet ekiplerince panzerlerle indirildiği siyasi parti yetkilileri...... !
Özde var olmayan, sözde adalet içerisindeki adaletsizlikler aldı başını gidiyor... Evet...yanlış değil... Gerçekten ülkemizde son zamanlarda çok garip şeyler olmaya başladı. Artık dürüstlük anlayışının da evrime tabi olduğuna, değiştiğine şahit olmaktayız. Çünkü bu anlayış kişilerin menfaatleri oranında değişmektedir. Birileri için yasak olan şey, bir diğeri için yasal olabiliyor. Çünkü her şey kılıfına uydurulunca olabiliyor. Kişilerin kendi menfaat ve düşüncelerine uyan her şey normal olabiliyor. İşte bu tür adaletsizlikler içerisinde dürüstlükten söz edilebilir mi ? Elbette edilemez.
Artık adalet kavramı göreceli olabiliyor. Adaletsizlikle dolu olan adalet.....Bir tarafta herkese eşit davrandıklarını ifade eden başbakan, bir diğer taraftan bu söylemlerin aksine, seçimlerde Ak Partiye oy vermezseniz hizmet alamazsınız, Ankara"ya geldiğinizde biz sizi savunamayız diyerek aba altından sopa gösteren, yargının başında bulunan bir bakan....Demek ki sözde tarafsızlık özde var olmaz ise adaletten bahsetmek olası değildir. Adaletsizliğin olduğu yerde adaletten, adaletin olduğu yerde ise adaletsizlikten söz edilemez. Gerçek adaletin demokrasinin gereği olduğu unutulmamalıdır.Artık günümüzde gerçek adaletten söz edebilmek için adaleti temsil edenlerin tarafsız ve ilkeli olmaları esastır.
Bugün eşit şartlarda sürmesi gereken siyaset yarışının, gayrı demokratik sistemde siyasi ahlakın dışında gelişme gösterdiğini ve bu şartlarda ülkemizin nerelere sürüklendiğini açıkça anlamak mümkündür Çünkü bugünkü yarışta İstanbul"un çeşitli semtlerinde adayların yapmış olduğu seçim reklamlarına ve afişlere bakıldığında, iktidar partisi için her şey serbest ve mübah olup, muhalefet için ise yasak olmaktadır. Bu da adaletsiz ve eşitlik ilkelerine ters bir siyaset yarışına girdiğimizin açık göstergesidir.
Tunceli Valiliğinde çıkan ve savcılığın el koyduğu Ak Parti afişleri de devlet kademelerinde iktidara mensup adayların ne denli desteklendiğini açıkça ortaya koymaktadır. İşte bu durum ülkemizin her yerinde var olabilen ancak ortaya çıkarılamayan binlercesine yumulan gözlerin dile getirilme olanağı bulunmadığını ortaya koymaktadır.
İstanbul"da 29 Mart 2009 Yerel Yönetimler Seçimleri yaklaştıkça siyasi partiler kıyasıya reklam ve tanıtım faaliyetlerine girdiler.Ancak bu yarışta bazılarının adaletsiz ve ilkesiz bir şekilde yarışı sürdürdüklerine şahit olmaktayız. İşte bu adaletsizlik içinde devam eden seçim yarışına gereken cevabı halkın vermesi gerektiğini vurgulamak isterim. Bu olumsuzluklardan ders alınamaz ise gelecekte ahların, vahların fayda getirmeyeceği geçmişte olduğu gibi, unutulmamalıdır. .
Bu nedenle Adaletsizlik üzerine bina edilen siyaset anlayışının yok olması ve gerçek adaletin tecellisi ile dürüst, ahlaklı, ilkeli ve demokratik ortamda bir yarış temennisiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum. 04.03.2009
Salih Ziya CÖRÜT