RTÜK bütçesinin görüşüldüğü Meclis Çatısı altındaki kavgayı televizyon ekranlarından izleyen bir vatandaş olarak içim burkuldu ve pes dedim....
TBMM Başkan Vekilinin(AKP Bursa Milletvekili Altan KARAPAŞAOĞLU) , kendisi gibi seçilmiş bir milletvekiline o... p...... diyerek ağza alınmayacak sözlerle saldırması ve meclis çatısını bir sokak kavgasına çevirerek çirkin ifadelerle arenaya dönüştürmesi şüphesiz kamuoyunun üzüntü ile seyrine neden olmuştur.
Doğrusunu söylemek gerekirse son zamanlarda bazı iktidar milletvekillerinin, muhalefet milletvekillerine çirkin sözlerle saldırmakla kalmayıp, polise vurdurmak gibi seviyesiz tehditler savurması, aczin ifadesi olsa gerek.... Çeşitli şekillerde işine gelmeyenlerin bu ulvi çatı altında birilerini sokak kabadayıları gibi tehditle susturmayı adet haline getirmesi, geleceğin genç nesillerine kötü örnek teşkil etse gerek....
Medeni ölçüler içerisinde tartışma ortamına tahammülsüzlük gösteren bir milletvekili bu ülkenin milletinin vekili olabilir mi ? Elbette olamaz. Benim bu tür vekillere tavsiyem, camiamızdan yetişen ve meclis çatısı altında ilk kez yer alan genç, dinamik vekillerimizi örnek almalarıdır.
TBMM çatısı altında vatandaşına hizmeti şiar edinen vekillerin, çirkin ifadelerle bir birine hakaret etmesi, bizleri temsil eden Milletvekillerini görenler dehşete düşmekle kalmayıp, bizleri bunlar mı yönetiyor demekten kendini alamıyor.
Bir de yolsuzlukla mücadelede vatandaşına söz verenlerin bugün aksine yolsuzluk yapanları koruyor olması ise ayrı bir üzüntü kaynağıdır.
Geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi şaibeye ismi karışanların istifa denen mekanizmayı kullanmaması ise düşündürücü olsa gerek....İstifa yerine bugün kendini pişkinlikle savunanların bu aymazlık içerisindeki tavır ve davranışları ise, dürüst insanlara bile şüphe ile bakılmasına neden olmaktadır.Her ne suretle olursa olsun, şaibeye ismi karışan ve istifa eden birinin bu erdemli davranışı, hiç değilse dürüst insanları şüphe ile bakılmaktan kurtaracaktır.
Halen ülkemizde yapılan ve art arda yağmur gibi gelen zamların sorumluluğunu üzerlerine almayanlar, acaba sadece güzelliklerin mi sahibidir ?
İşte aralıksız gelen zamlar, yanlış politikalarla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan tarım ve hayvancılık sektörü için kırmızı ışığı çoktan yakmıştır.
Bunu görmezden gelenler dışa bağımlı olmanın faturasını kendi insanına çıkardığının bilinci içerisinde olmalıdır.
TBMM Çatısı altında milletin gerçek vekilleri olmak yerine bazılarının kavgacı üsluplarından ötürü yazıklar olsun diyorum.....!
Kötülüklerin değil, güzelliklerin, başarısızlığın değil başarıların, saygısızlık ve sevgisizliğin değil, sevgi ve saygının hakim kılındığı meclis çatısı temennilerimle....!