Ya, ben size demedim mi, "bunlar Mustafa"yı beğenmezler !.." diye...
Alın işte, bir Allah"ın Kemalisti, "beğendim" demedi ?!...
Başta Baykal olmak üzere özellikle CHP"liler büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar..
Hoş aslında CHP"yi yadırgamamak gerek...
"Atatürk"ün kurduğu Parti" belgeselini yapsın diye Kanaltürk"e eşek yükü para ödemişlerdi.
O zamanlar, CHP"nin en has adamı Tuncay Özkan"ın dı Kanaltürk... (Has bir Ergenekoncu olarak halen Baykal"ın has müvekkilidir kendisi !.. )
O malum.. pardon meçhul "Atatürk"lü belgesel film"i de beğenmemişti Baykal. (kendi şiparişi olmasına rağmen) Bu yüzden yayınlanmamıştı...
Ancak varlığı meçhul bu belgeselin hakkını teslim etmek gerek.
Zira CHP, Kanaltürk"e aktardığı parayı aklamış ve büyük bir dertten kurtulmuştu..
(Bu arada, "keşke" diyorum; Kılıçdaroğlu, bu "belgesel"in var olduğuna dair "belgeleri" de ortaya çıkartsa, ne iyi olurdu !..)
Onun için, Baykal"ın "Mustafa" hakkındaki görüşünün bir kıymeti harbiyyesi yoktur.
En has adamı beceremedi de, Can Dündar mı becerecekti ?!!...
***
Velhasıl ulusalcı-Kemalist ağabeyler ve ablalar, Can Dündar"a bozuk çalıyorlar...
Can Dündar, belgesel ile ilgili olarak yaptığı açıklamalarda her ne kadar "insani boyut"a dikkat çekse de, "Atatürk öyle değildi" deyip duruyorlar...
Hatta bazıları, daha da ileri gidip, "Film, Atatürk"ü küçük düşürmeye, devrimlerini önemsizleştirmeye ve yıkmaya yönelik yapılmış bir çalışmanın ürünüdür.." diyorlar...
Neden ?
Çünkü filmde;
Küçükken karga kovalayan,
Büyüyünce günde 3 paket sigara, 1 büyük rakı içen..
Cepheden sevgilisine mektup yazan..
Büyük kentlere kendi heykellerini diktiren...
Hayatının son yıllarında yalnız ve mutsuz olan biriydi Mustafa...
Ne yani olamaz mı ?
Can Dündar, Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay arşivleri başta olmak üzere, bir çok belge ışığında hazırlamış bu belgeseli...
Üstelik filmi izlerken "insani boyut"un gözönüne alınmasını önemle vurguluyor...
Ancak nafile, derdini anlatamıyor...
En çok "günde 1 büyük Rakı" meselesine takmışlar...
Ne yani, "Atatürk alkolik miydi ?!.." diye soruyorlar...
Ben de "Ulan, yıllarca Atatürk"ün beyaz leblebi ve Rakı sevdasından söz eden kimdi ?" diye soruyorum..
Bu memlekette "ATA" marka rakı dahi üretildi be !..
Hoş, Atatürk"ü çağrıştırmasın diye "ATA" rakısı"nın yanına beyaz leblebi koymamışlardı. Biz de böylece "ATA"yı, atalarımızdan gelen tarihi içecek olarak algılamıştık !!...
( Bir de okulda; "atalarımız kımız içerdi" diye öğrettilerdi bize. Kandırıyorlarmış meğer !.. )
Dolayısıyla, "Atatürk"ün iyi içtiği gerçeğine neden bu kadar tepki gösteriyorlar anlamıyorum ?
Ne varki bunda ?...
Sen git her Cuma, Moda"da "içki eylemi" yap..
" İstediğimiz an, istediğimiz yerde, vatanın her metrekaresinde içeriz, burası "Atatürk Cumhuriyeti" de...
Sonra da, "Atatürk"ün rakıya olan düşkünlüğünü kabul etme..
Bu ne yaman çelişkidir böyle !...
***
Can Dündar İnsani boyuttan söz ediyor, kaşalotlar anlamıyor...
ADD derneği salt boyutlara(!) takılıyor...
Efendim filmde Atatürk"ün, arkasında uzun boylu adamların olduğu bir fotoğraf gösteriliyormuş..
Atatürk"ün kısa boylu olduğu ima ediliyormuş.. ( Atatürk"ün uzun boylu olduğunu gösterir bir fotoğrafı yoksa elinde, n"apsın Can Dündar ?!.. )
Hiç olur muymuş öyle şey ?... Atatürk"ü küçültme çabasıymış bu !...
Atatürk"ü aşağılamaya, devrimlerini yıkmaya çalışıyorlarmış...
( Tabi yahu.. Filmde Atatürk"ü 2 metre gösterselerdi, devrimler de, cumhuriyet de kurtulacaktı.. )
Zeka "boyut"unda oldukça kısa kalan ADD"nin, insani "boyut"tan anladığı bu kadar işte...
( Atatürk filmi çekmek de çok zor iş be birader..
Dünyanın en uzun boylu aktörünü bulup ona Atatürk rolünü oynatacaksın.. Uzun aktör bulamazsan bir sürü kısa boylu karakter oyuncusu ve figüran bulmak zorundasın ki; Atatürk kısa görünmesin..
Böylece vatan kurtulsun !..)
***
Bir de uyarıyorlar ;
Amman çocuklarınıza seyrettirmeyin !...
Seyretmesinler tabii !...
Çocuklar o reklam filminde olduğu gibi masum(!) kalsınlar.. "Atatürk"ün eline diken batmayacağını, kanının akmayacağını !" bilsinler..
Atatürk"e atfedilen "uluhiyet"i zedeleyecek, hakkında şüphe uyandıracak, her türlü hareketten uzak durmak gerek !...
Böylece, gelecek nesilleri demokrasi tehlikesinden uzak tutup(!), "oligarşik Kemalizm"in geleceğini teminat altına alabilirsiniz !!!...
Aman sakın yalnış anlaşılmasın...
Biz tabii ki, çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devletiyiz !...
Her ideolojiye sahip olabilir ve istediğiniz her dine mensup olabilirsiniz..
Müslüman, hristiyan, yahudi..vs, ya da ateist..
Özgürsünüz...
Yalnız, "Ataist" olmak şart !.. hikmetgenc@haberx.com
HİKMET GENÇ adlı bir gazeteci arkadaşımın yorumunu bu yazı ,daha güzel kimse yazamazdı mustafa filmi yorumunu ,1919 ve 1938 arası tarihi objektif ön yargısız yazılsa ,ulusal devlet çöker herhalde.
Biz ne yapmışız derdik , efsunlaşmışız , 80 yıldır ilk okul müfredatıyla uyutulmuşuz derdik .
Faşizmin bu kadar kutsandıgı bir ülke olabilirmi 21 yüzyılda .
Belkide demokrasiden korkmamızın nedeni de ,geçmiş tarihimizi özgürce tartışabilmemiz , araştırıp gerçekleri anlatmamız korkusu.
Newyork sun gazetesinin editörünün 1911 de lübnanda atatürkle yaptıgı röportajı internet sitelerinde araştırmanızı okumanızı isterim.
Atatürk hakkında yanlış yalan birşey yazılırsa biz bu yorum ve yazılara taraf olmayız, karşısında da oluruz.
Ergenekon hahamı tuncay güneyin bir sözü aklıma geldi , demiştiki 32 günde,
"Herşeyi bilenler için türkiye tehlikeli bir ülkedir".
Salim meriç