Bu gün keyifli yazı yazmak istiyorum...Sabahın ilk ışıkları...Marmara deli mavi,turkuvaz,lacivert karışımı...
Büyükada,Heybeli,Burgaz ,karşımda bana nisbet yapıyorlar,sardunyalarımın arasındayım ,balkonumda kahvemi yudumlarken, iyot ve yosun kokusuna karışan bahçedeki hanımeli ve iğde çiçeğinin kokusu hergün olduğu gibi bugünde ruhumu dinlendiriyor...
Mutluluk bu olmalı diye düşünüyorum,bir nefes sağlık,bir lokma ,bir hırka ...Ve koskoca bir şükür ...
Kısacık bir kahve molasında ,martılarımızın üçüzlerini seviyorum ,her sabah güne onlarla başlıyorum...Artık epeyce büyüdüler,anneleri ,babaları onları kötü kargalara yem olmasınlar diye günlerce savaştı ,hem ne savaş ,bizde dışardan destekledik ,neyseki düşman kargalar yavrularımıza bir zarar veremediler..
Anne martı ile baba martının yavrularını korumak için verdikleri savaşı size anlatamam ,gökyüzünde sanki yıldız savaşları vardı,karganın her sorti dalışına ok gibi havalanıp onları bir geri püskürtmeleri vardı.
görmeliydiniz ,inanılmazdı..Bu martı ailesi her yıl mayıs ayında karşımızdaki evin damına yuva yapar,onlar aile hayatına bağlı hiç eş değiştirmeyen ,gelenek sahibi kuşlar.
Yavruların yumurtadan çıkışına kadar baba martı ailesini hem koruyor hemde besliyor,daha sonra onların büyüme süreci başlıyor,kanatlarının ilk çırpınışını ve ilk acemiliklerini hep birlikte izliyoruz..Daha sonra uçuş talimleri ve arkasından yuvadan uçma zamanı geliyor ...
İşte duygusal anlar başlamak üzere ..Anne martının yavrularını damın kenarına getirip gagasıyla iterek onlara artık gidebilirsiniz ,kendi hayatınıza uçabilirsiniz iznini verdiği gün ,yavrular sonsuz özgürlüğe kanat çırparak giderler...Kimbilir hangi deli mavi denizlere ,hangi kıyılara yurt tutmaya..
Hüzünlenirim o anlarda ,hani bizde bir laf vardır, kuş yuvadan uçtu ,deriz çocuklar evden gidince ,aynen öyle merak ederim yavru martıları ,acaba eşlerini bulabildilermi ,yuvalarını kurabildilermi diye ...Unuturum oysa tabiatın onlara ne kadar cömert davrandığını ,onlara verilen uçma yeteneğinin ne kadar muazzam bir güç olduğunu..Ve onların bu özgürlüklerinin ne kadar paha biçilemez olduğunu unuturum işte...
Dedimya bu gün keyifli bir yazı olsun istedim,yoksa şimdi yazının konusunu Memleket meselelerine getirebilirim ,gündemi konu edebilirim ,canınızı bir dakikada sıkıp ,biraz evvel gülümsettiğim yüzlerinizi değiştirebilir ,hatta bir sürü yoruma muhatap olur ,ortalığı toz duman edebilirim ...Ne lüzumu var ...Ne değişecek ..
Şu anda hepimiz keyifli olalım ,mutlu olalım istedim ...Hem martılar kadar olamasakta ,kötü kargaları, güzel sohbetlerden uzak tutalım..Balkonumdaki sardunyalarımı ,iğde kokularıyla birlikte buket yaptım ,martıların selamlarıyla birlikte sizlere gönderiyorum...Selam olsun Boztepeye ..Selam olsun mavinin en güzeli ..Karadenizime ...