SİYASETİN GÖREBİLDİĞİ–1
Efsanelerin yarattığı fildişi kulelerden haberdarmısınız? Hayatımızın aslında duygularımızın üzerine bilerek inşa edilen kulelerden bahsediyorum. Birçok mesleğin ve uzmanlığın yaşayabilmesi daha ötesinde kategorik bir ayrışım sağlayabilmesi için gerekli unsurun efsaneler olduğunu fark etmeliyiz. Algılama süreciniz bilerek şekillendirilir. Çünkü bunun bazı kesimler için ciddi getirileri mevcuttur. Algılarda oluşan beklentiye karşın gerçekte olanlar hiçbir zaman örtüşmez. İşte size çelişkiler içinde yüzen insanlığın hayal kırıklıklarının temel nedenini ifade etmiş oldum. Yani sizler her gün bir mucize olacak diye bekleyedurun, o mucize asla gerçekleşmeyecek. Aslında mucize hiçbir zaman olmadı ve olmayacak.
Siyasetin bu gerçeklerin dışında yapılanması mümkün mü? Tabii ki hayır. Siyaset kendisini sürekli tekrar eden bir yapıdır. Artık değiştiğini veya değişeceğini ilan eden bir siyasi oluşum (ülkemizde şu aralar sıkça ifade edilen bir durum) gerçekten değişebilir mi? Bu noktada değişimin; geçmişi tamamen sıfırlamak olduğunun anlaşılması önemli olacaktır ki hiçbir durumda geçmişi sıfırlayamazsınız. Yani bu söylem daha başında çelişik bir hale düşmektedir. Belki “dönüşmek” tabirini kullanmak daha uygun olabilir; bulunduğun noktadan daha iyi olabilecek başka bir noktaya doğru hareket başlatmak. Peki bu mümkün mü? Evet, mümkün olabilir ancak mucizevî bir hareketten bahsetmek ne kadar gerçekçi olacaktır?
Siyasi yapıları oluşturanların insanlar olduğunu unutabiliyoruz. Hâlbuki insanların yapabilecekleri kendi algılarından yansıyacak kapasiteleri ile sınırlıdır. Peki algılarını koşullayan faktörler kapasite kullanımına hangi oranda izin verecektir? Hiçbir siyasi lider kendi platformunu tek başına temsil edemez. Çünkü bu tür yapılar birçok katılımcının toplam algısından oluşur. Birisi şöyle yaparken diğeri böyle yapmak isteyecektir. Onun için siyasi liderlerin kâğıt üzerinde tanımlanmış politikalarını gerçekleştirebilmesi pekte mümkün olamaz. Her şeyin biraz farklılaşarak sürdürüleceğinin bilinmesi en gerçekçi yaklaşım olacaktır. Ne olursa olsun tüm siyasi yapılar önce kendi çevrelerine diyet ödemek zorundadırlar. Ancak cazibenin artırılması için de mucize yaratılıyor efsanesine başvurmak zorundalar. Onun için topluma sunulan vaatlerin gerçekleşebilmesi pekte mümkün olmayacaktır. Önümüzde bir seçim var. Zamanı geldiğinde değerlendirmelerin bu çerçeveden bakılarak yapılmasının getireceği fayda, öbür türlü yaşanacak hayal kırıklıklarının önüne geçebilir.