DARDENEL MAÇINA ÜÇ GÜN KALA

İnsan bir garip kalırya bazı durumlarda, parasız, arkadaşsız, ailesiz, babasız, anasız, yarsız gibi, Orduspor bulunduğu yer itibari ile aynen bu durumu yaşıyor.

İstenmiyen, hiçbir takımın başına gelmesin diye temenni edilen bir yerden diğerlerine bakmak, iç geçirmek, yalnız çocuğu oynamak zordur..

Stres, adamı böyle anlarda kitler, istediğini yapamaz hale sokar, işte o anlarda usta bir teknik adamın baba şefkati ile yumuşak, duyğu yüklü elleri devreye girer ve onların heyecandan titreyen bedenine bir moral aşısı yapar. Ama doğru dürüst onbiri sahaya süremeyen bir teknik adamın bunları ne düzeyde yapacağına pek aklım ermiyor da.

Bu hafta bu takımın sahasında patlama yapması, rakibini 19 Eylülde mahkum oynatması, istediği üç puanı alması lazım.

Bunları bu kadro her zaman yapacak güçte ama oynayan isimlerin bu alanda çok istekli ve hazır olduklarını söylemek kolay değil. Görünen sporcunun bu durumu klavuz istemez.

Bende amma yaptım. Sanki bu takım çömelmiş ayağa kalkamıyacak kadar titreyen bir bedene sahipmiş gibi. Musa musada o kadar uzun musa değil tabi. Bu takımın yeri ve durumu kendine set oluyor, bunları önleyecek olan kaliteleri belli sporcularımız ise, hemen sahaya bu durumu yansıtmalılar. Yoksa iş işten geçer.

Bu hafta Ordu olarak stadı doldurup maçı almanın ses armonisini birlikte akort edelim. Binlerce sesle hep beraber elele..

Kimin derdi derseniz bu durum, herkesin, her Ordusporlu nun, bu takım için yüreği çarpan fanatiklerin…Birde kaleci Fevzinin formsuzluğu beni çok korkutuyor.

Neyse benim canım Ordulu kardeşlerim,
Siz neden bilet almıyorsunuz,

Pazar günü işmi çıkarıyorsunuz yoksa, ayıp, lütfen bu hafta maça.