Ne sorunu?

Yüz yıla yakın zaman diliminde, Emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin sürekli kaşıyarak sahnelemeye çalıştığı oyun, son çeyrek asırda çeşitlenerek oynanıyor.

Kimilerine göre "Kürt sorunu", kimilerine göre "Güney Doğu sorunu", kimilerine göre ise "Demokrasi sorunu" yaşıyor Türkiye.
Bu günlere gündemimizi birtakım "Açılımlar" dolduruyor. Açılımlar(!) içinde en can yakıcı olanı "Kürt açılımı" diye nitelendirileni. Açılım adına ortaya konulmuş somut bir öneri yok. Kapalı kapılar ardındaki oyunlardan ise, halkımızın haberi yok.


DTP"nin ve bazı kesimlerin ağızlarındaki çiğnemekle bitiremedikleri bir sakız var; “Kürtlerin Demokratik hakları” verilsin! Neymiş bu verilmeyen Demokratik haklar? "Çocuklarına istedikleri isimleri veremiyorlarmış!", "Köylerinin ismi değiştirilmiş!", "Dillerini konuşamıyorlarmış!", "Çok yoksullarmış!", "Devlet çok baskı yapıyormuş!", muş, muş!


Sızlanmalarda haklılık payı yok mu? Var. Ancak sayılan bu rahatsızlıkların tümü, Türkiye"nin diğer yörelerinde de var. İlimiz Ordu"da köy isimleri değiştirilmedi mi? Yoksulluk buralarda Güneydoğu"dan belki daha fazla. Çeşitli biçimlerde baskı buralarda da var. Bizler buralarda sanki "Gülistanda" mı yaşıyoruz? Bu rahatsızlıklarımız var diye, ağır aksak işletmeye çalıştığımız, ama tüm çabalara rağmen bir türlü işletemediğimiz Demokratik yolları bırakalım da, silâhlanıp teröre mi başlayalım?


“Bu ülkede Kürt sorunu var” cazgırlığını yapanlar, şayet samimi iseler, bazı soruları cevaplamak zorundalar:
_Türkiye Parlamentosunda, Kürt kökenli Toprak ağası, Aşiret reisi, Şeyh, Şıh gibi adlandırılan sahte din bezirgânı kaç Parlamenter var? Maraba çocukları da Milletvekili olabiliyorlar mı?


_Elinizde tuttuğunuz on binlerce dönüm ülke toprağında, kaç maraba çalıştırıyorsunuz? Marabalarınıza ne kadar ücret veriyorsunuz? SGK güvencesi sağlıyor musunuz?


_Egemenliğiniz altında tuttuğunuz onlarca köy halkından, hediye adı altında ne kadar haraç topluyorsunuz?
_On binlerce dönüm toprağınızı, haklarını koruduğunuzu söylediğiniz yoksul Kürt halkı ile paylaşmak ve onları yoksulluktan kurtarmayı hiç düşündünüz mü?


_Toprak Ağaları, Aşiret Ağaları, Şeyhler, Şıhlar, egemenliğiniz altında tuttuğunuz halkın, sizlerin isteğiniz dışındaki davranışını nasıl karşılıyorsunuz? Başlık parası, Berdel evlilikleri konusunda ne düşünüyor musunuz?
_Marabalarınızın çocuklarının okumalarını istiyor musunuz? Onların daha rahat okumaları için Okul yapımına yardım etmeyi düşünüyor musunuz?
_Çeyrek asırdır binlerce insanımızın hayatını alan, toplumsal mağduriyete sebep olan, Ekonomik değerlerimizi yutan PKK terörünün önlenmesi için ne gibi çabalarınız ve önerileriniz var?


_Karşı geliyormuş gibi göründüğünüz Korucu aylıklarının ne kadarı sizin cüzdanınıza giriyor?
_Töre cinayetlerini, kan davalarını önlemeyi düşünüyor musunuz?
_Irkçı (Kürt) Partisi görünümündeki DTP, PKK terör örgütüne karşı tavır almaktan neden kaçınıyor?


_Adı “ Demokratik Toplum Partisi” olmasına karşın, neden etnik politika yapıyorsunuz? Yoksa DTP ırkçı Faşist bir parti mi? Ülkenin Kürtler dışındaki diğer insanları sizleri ilgilendirmiyor mu?
_DTP neden sadece "Demokratik haklar" çerçevesinde kem-küm edip dolanıp duruyor? Asıl amacını neden ortaya koymuyor? Ne istiyor DTP? Ayrılmak mı? Otonomi mi? Özerklik mi? Federasyon- Konfederasyon mu? Ne istiyor?
_Emperyalist güçlerle Ekonomik, Askeri ve Siyasi ilişkilerinizin boyutu nedir?
Kürtlerin haklarını koruduklarını ve siyaseten temsil ettiklerini söyleyenler, bu soruların cevabını topluma açıklamak ve ağızlarındaki baklayı çıkarmak zorundalar.


Asıl niyetleri gizleyerek, terör ve sahte söylemlerin ardına saklanarak sorunlar çözülemez. Bu söylem ve eylemlerin ortaya çıkmasında Devletin ve tüm yönetenlerin ihmalleri inkâr edilemez. Ancak bu siyasi ve yönetsel zafiyet teröre bahane edilemez…


DTP terörün yok edilmesi ve bazılarının adlandırdığı "Kürt sorununun" çözümü konusunda samimi değil. Kürt kökenli yurttaşlarımızı da, bütün Dünya insanlığını da kandırma peşindeler.


Bu ülkenin "Kürt Sorunu" diye bir meselesi yoktur. Bu ülkenin Demokrasi sorunu vardır, ekonomik sorunu vardır, geri kalmışlık sorunu vardır, Hukuki sorunu vardır. Benim haklarım, kendini Kürt kökenli Türk yurttaşı olarak tanımlayan birinden daha fazla değil. Kamu hizmetlerinde gördüğüm muamele, Kürt kökenlilerden daha kaliteli hiç değil. Yaşadığım yörede, bende en az onlar kadar ekonomik sıkıntı çekiyorum. İşsizlik sorunum var, Eğitim sorunum var, Sağlık sorunum var…


Demokrasi ve özgür yaşam, silâhla, terörle, ayrımcılıkla, takiyye ile değil; ancak hukuku egemen kılmakla, ortak fikirle, ortak emekle, ülke, toplum ve insan sevgisiyle kurulur!


Terörün akıttığı her damla kan, her damla gözyaşı, yakılan her ağıt aramıza örülen zehirli duvardır. Bu ülke toprakları ve bu ülke insanları, örülmeye çalışılan bu duvarı hiç mi hiç hak etmiyor!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.