SIK(Z)INTI!

 

Bizim alt yapı sorunumuz bu gidişle hiç de biteceğe benzemiyor. Sadece alt yapı kalsa o da iyi! Alt’lı olan her şey… Alt geçit mesela! Geçen yıl da aynı “sık(z)ıntı” oldu. Sular yapay göl oluşturdu yine… Savunma yapan mutlaka olacaktır ki savunmaları da şu:

-Kaç gündür yağmur yağıyor doğaldır…

 

Hayır efendim!

Doğal olan bir şey var; o da yapılan işin tam, eksiksiz yapılması. Alt geçit drenaj kapağı kırılır içine düşer, bizim uyanıklar kaldırıp altına destek yapar, aynısını yerine koyar. Su basar; su süpürülür, akşama tekrar dolar, yine süpürülür. Yüzecek miyiz kardeşim biz burada?

 

Geçtiğimiz haftalarda altgeçidin korkuluğu kırılmıştı. Yaklaşık iki hafta kırık kaldı. Hastamız var, yaşlımız var, çocuklarımız var diyen yok! Köşeme taşımadım ve bekledim acaba ne zaman yapılacak diye… Bu hafta yapıldı. İnanılacak iş değil!

 

Ha bir de karayolumuz var şu an “patates kuyusu” görünümünde, eksen çuval çuval ürün alınabilecek nitelikte. Geçen yıl bunu da belirtmiştim. Hiç huyum değil ama maalesef bu defa da haklıyım. Ben bu şehirde yaşıyorsam ve yaşamaya değer görüyorsam bu aksilik(!) ler olmamalı. Tıkır tıkır işleyen bir sistem olmalı. Masa başı, salla başı al maaşı memuriyet zihni kalkmalı. Halkın içinde olunsun biraz. Sadece ramazan da akıllara gelmesin durumu olmayan insanlara yardım etmek falan.

 

Şimdi kime sorsan “Elhamdülillah Müslüman”.

 

Ama içten içe aman bana ne canım, başkasının derdi benim mi? Lafları dolanıyor. Sonra durup düşünüp dert yanmaya hakkımız yok bizim. Lütfen biraz gerçekçi olalım. Şu başımıza büyük olarak seçtiğimiz insanlar karşımıza gelince “la havle” çeviremiyoruz, arkasından alayına laf söylüyoruz. Gerçekten gerçekçi olalım biraz. Sana soruyor sıkıntın var mı?

 

-Hamd olsun geçiniyoruz.

 

Bu değil beklenen cevap. Olması gereken de bu değil. Benim şu sıkıntım var diyebilmeli bir insan. Halkımızda eksik bu özgüven. Ucunda ölüm yok ya kardeşim savun hakkını. İste…

 

İsteyenin bir yüzü kara, yapmayan arap zenci demişler. Sen söylemezsen nerden bilecekler senin sokağının lambasının yanmadığını? Nerden bilecekler alt geçidin ırmaktan farkının olmadığını.

 

Evet, gerçekçi olalım biraz. Ve size verilen hakları da sonuna kadar koruyun. Yoksa vah para etmez…

 

CANAN YÜCEL

Önceki ve Sonraki Yazılar