Kıbrıs Türklerinin bağımsızlık ve varlık mücadelesinde unutulmaz ve efsanevi lideri Raif Rauf Denktaş’ı kaybettik. Düne kadar arkasından trompet çalanlar, ayağına çelme takanlar, iftiralar ve yalanlarla her türlü çamuru atmaya çalışan işbirlikçi ve ikiyüzlü utanmazlar, bugün bakıyorum ki DENKTAŞÇI kesildiler. Televizyonlarda timsah gözyaşları döküyor, arkasından ağıtlar yakıyorlar. Bu atmosferde Denktaş hakkında bir yazı yazmakta tereddüt geçirmedim desem yalan olur. Ancak, ikiyüzlü, işbirlikçi, korkak ve utanmaz kişiliklere karşı, Denktaş misyonunu savunmanın da bir görev olduğu inancıyla bir şeyler yazmanın gerektiği düşüncesindeyim. Denktaş’ın kaybıyla birlikte vıcık vıcık gözümüzün içine sokulan ikiyüzlülük, hayatımızın her alanına girmiş durumda. Ne diyelim, Denktaş’ı bizlerden daha çok sevenler varmış da bizler ve merhum Denktaş bile hayattayken bunun farkına varamamış.

2009 Ocak ayında yazdığım bir makalede, geçen yüzyılda Kıbrıs Türklerinin kaderini çizmiş olan efsane önderlerinden birisi olarak gördüğüm merhum Raif Rauf Denktaş üzerine bir yazı kaleme almıştım.  (http://www.volkangazetesi.net/koseyazisi3.asp?id=22946&image.x=44&image.y=7). Bu yazıyı değiştirmeden yeniden dikkatinize sunmak istiyorum:

“Siyasette ve kamu yönetiminde az sayılmayacak bir deneyimim oldu. Anavatan Türkiye′de Turgut Özal, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Erdal İnönü, Mesut Yılmaz, Deniz Baykal ve Necmettin Erbakan gibi birçok liderle ve devlet adamıyla çalışma olanağı buldum. Bu süreçte bunlardan birçoğuna siyasi danışmanlık yapma olanağım da oldu. Bu açılardan bakıldığında, hiç de az sayılmayacak bir siyasi deneyime sahip olduğum söylenebilir.

“KKTC′de liderleri, siyasetçileri ve devlet adamlarını, on yılı bulan bir süre içinde, Anavatandaki deneyimlerimi de göz önüne alarak değerlendirmeye çalıştım. Bu gözlemlerimden çıkardığım en büyük sonuç, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş′ın sahip olduğu bazı üstün nitelikler olduğudur.

“KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş ile hafta sonunda kitap tanıtımım için gittiğim İstanbul seyahatimde aynı uçakla seyahat etme fırsatım oldu. Denktaş′a gösterilen büyük ilgi bir yana, seyahat boyunca gözlediğim ağır başlılığı, nezaketi ve saygınlığı, bende bir kez daha derin izler bırakmıştır.

“KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş, seyahati boyunca kitabını bir an olsun elinden düşürmedi. Birçok liderle çalıştığım halde, seyahatlerde bile kitap okumayı ihmal etmeyen Denktaş, üstün bir kişilik olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

“Yüksek enerjisi ve entelektüel kişiliği ile Denktaş, Kıbrıs Türklerinin lideri olmayı fazlasıyla hak etmektedir. KKTC′nin kuruluşunda ve Kıbrıs Türklerinin en kötü dönemlerinde verdiği başarılı sınavları ile Denktaş, unutulmaz liderlerimiz arasında Dr. Fazıl Küçük gibi en başta gelen yerini almış bir Kıbrıs Türk büyüğüdür.

“Cumhurbaşkanlığı makamında cesur ve başarılı bir sınav veren KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş′ın en büyük ideali, KKTC′nin bağımsız bir devlet olarak tanıtılması ve Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve bağımsızlığının korunmasıdır. Kendisinin göstermiş olduğu bu kutsal duyarlılığı, kendisinden sonra gelen takipçilerinin tembellik ederek zaafa uğrattığını kabul etmek durumundayız. İşte bu nedenle, Denktaş′ın Kıbrıs Türklerinin gönlündeki yeri, her geçen gün daha da önemli hale gelmektedir.

“Kurmuş olduğu devleti, KKTC′yi tanıtmak konusunda desteklediği siyasi oluşumların ve siyasi partilerin yeterince aktif ve atılımcı davranmaması, elbette onun kusuru değildir. Siyaset, bireysel bir beceri ve kararlılık işidir. Bu nedenle, Denktaş′ı sevenler ve ona inananlar, onun soy ismine değil, düşüncelerine ve ideallerine değer vermek durumunadırlar. Her kim ki Denktaş′ın düşüncelerini yaşama geçirmeye çalışmakta ve KKTC′yi layıkıyla savunmaktadır, Denktaş mirasını taşımaya da onlar layık olacaktır.

“Sözün kısası, her geçen gün Denktaş′a olan hayranlığımız ve sevgimiz artmaktadır.”

NOT : Bu yazı, 16 Ocak 2009 tarihinde Yeni Volkan gazetesinde yayımlanmıştır