Gündemleri takip edipte; düzenli görüşler açıklamanın ve önemli konularda kamuoyu oluşturmanın gittikçe zorlaştığı dönemlerdeyiz…

Ne zaman insan, ülke, dünya, barış, özgürlük, emek gibi önemli genel konular açıldığında, kirli siyaset ve kötü yönetim anlayışları tartışılmaya başlandığında hemen ipe çıkan cambazlar gündemi değiştirmek için çift takla atmaya başlıyorlar!…

Eski genel başkan yardımcısı AKP milletvekili Şaban Dişli"nin siyasi temsil gücünü şahsına 1 milyon dolar kazandıracak işte kullandığı ortaya çıkıyor ama halen milletvekili olarak istifa etmeden ve ettirilmeden nasıl durabiliyor anlayabilmek mümkün olmuyor!…

Deniz Feneri davasında Almanya"daki yurttaşlarımızın kutsal duyguları aldatılarak para toplanıyor, bunlarla gemi alınıyor, siyasi amaçlar için televizyon kuruluyor, insanlar aldatılıyor!...

Deniz Feneri davasında Alman mahkemeleri tarafından suçlu olduğu söylenen kişi halen devletin en önemli kurumların başında durmaya devam ediyor ve AKP hükümeti olarak korunuyor, insanlarımızın aldatılıp dolandırılmasına menfaatlerimizi koruması gereken hükümetin ve hesap sorması gereken yargının sessiz kalmasını anlayabilmek mümkün olmuyor!...

Türkiye"de herkesin en büyük hayali olan “Temiz Toplum” da herkesin yaptıklarından sorumlu olup hesap verebilmesini sağlayacak olan ve herkesin yargılanabildiği bir yerde; rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırmak, kalpazanlık, resmi evrakta sahtecilik suçlarından dokunulmazlık ları sayesinde yargılanmaktan kurtulan milletvekillerinin olmasını ve halen dokunulmazlıkların kaldırılmamasını anlayabilmek mümkün olmuyor…

Türkiye"nin en iyi eğitim almış yurttaşları olan memurların siyaset yapamamalarını ve grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının Avrupa mahkemeleri tarafından kabul edilmesine rağmen kullandırttırılmamasını anlayabilmek mümkün olmuyor…

Ekonomisiyle zengin bir ülke olan Almanya"nın ders kitaplarını 3-4 yıl kullandığı yerde daha yoksul ve borcuda çok olan Türkiye"de neden her yıl ders kitapları basımının yapıldığının konuşulmamasını tartışamıyoruz!…

Sanayi toplumu olunmadığı halde ülkedeki tüm dere ve ırmak sularının kirli olduğunu, içine çöp dökülmemiş ormanlarının neden olmadığını tartışamıyoruz!…

Kentlerin her türlü estetikten yoksun; insanın kendini özgür hissedemediği ve doğa ile bütünleşemediği görüntülerin bir türlü yerel seçim ortamına girilmesine rağmen tartışılmadığını görmek insanı üzüyor!...

Liste daha uzayıp gidiyor…

Görünen o ki; toplumun çoğu için birilerince ne söylense “Söylenenler Sağıra konser vermeye, gösterilenlerde Köre ayna tutmaya benzemeye başladı!...”

Böyle bir yerde artık yazı yazmanın, düşünmenin de keyfi kalmamaya başlıyor!…

Bize neler oluyor böyle!...”

DrMustafa ÇUKURYILDIZ

[email protected]