Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ

Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ

NEREDE KALMIŞTIK

 

NEREDE KALMIŞTIK

 

Rüzgarların savurduğu yaprakların uçuşmalarıyla hatırlattıkları sevinçler, hüzünler, coşkular, canımızın sıkkın olduğunda her şeyden kaçarak denizde sektirdiğimiz taşlar, altında sevgiliyle buluştuğumuz büyük ağaçlar, bahçeler, eylemler yaptığımız caddeler, meydanlar, iğneler vurulduğumuz sağlık tesisleri, hayaller kurarak üstünde yürüdüğümüz caddeler, kaldırımlar, dostlarımızla gönüllerimizi boşalttığımız cafeler...

 

Gürül gürül ...köpürerek akarken hüzünleri de alıp götüren dereleri, jip, WOS-WOS şenlikleri, bıldırcın, hamsi-palamut zamanları, denizlerinden gelen motor sesleri, sisler altındaki yaylalarında koyun seslerine eşlik eden köpek havlamaları, panayırları, isyan kokan kurultayları, hasretlik kokan yanık türkülerin fındık bahçelerinde yankılanmaları, hasretlikleri, gurbetleri, ayrılmalar, kavuşmalar, hüzünler, coşkular, kucaklaşmalar...

 

Anılar, umutlar, heyecanlar denizi, bir başkadır hepimizin en büyük sevdası kentlerimiz, hele bu kent Ordu ise söylenecek sözlerin kendi kendine kifayet bulduğu bambaşka bir yerdir Ordumuz ...

 

Ordu; büyüktür, coşkuludur, bazen hüzne kapılır uyur uyur yıllar sürer sonra yeniden uyanır şöyle gözlerini bir ovar yapacağını yapar heyecan saçar her yere "NERDE KALMIŞTIK" der usul usul...

 

Evet; "NERDE KALMIŞTIK..."

 

Kentler; caddeleriyle, meydanlarıyla, bulvarlarıyla, binalarıyla değil; heykellerini diktikleri şairleriyle, ressamlarıyla, yazarlarıyla, sanatçılarıyla büyük olurlar...

 

Bizim Ordu'da büyüktür, halkımızın gönüllerinde yaşattıkları şairleriyle, yazarlarıyla, ressamlarıyla, müzisyenleriyle, sporcularıyla, sanatçılarıyla...

 

 

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

 

Sevgili Ordu'lu Dostlar;

 

Zamanında birçok güzel olayların bilinmesini sağlamış, acı-tatlı olaylarımızın halkımıza duyurulmasında bizlere hizmet etmiş, belki de düğün ilanlarımızın, davetiyelerimizin tarih bulduğu bir şey var Ordu'da, belki hergün yanından geçerken belki varlığının bile farkında olamadığımız, belki de bir çöp yığını olarak değerlendirdiğimiz bir şey var Ordu'da...

 

Öğretmen evinin yanındaki parkta; yağmurların altında ıslanan, soğuklarda üşüyen, zamana direnen ama hala dimdik ayakta duran, yıkılmamaya karşı dimdik direnen bir şey var Ordu'da...

 

Türkiye'de köyde ilk basılan gazetenin basıldığı Bilal KÖYDEN'in baskı makinesidir, orada duran Ordu'da...

 

Değerli Ordu'lu dostlar;

Ordu büyüktür, şimdi adlarını yazamadığımız yüzlerce binlerce kahramanlarıyla, fındık toplayan kadınlarıyla-kızlarıyla, vira diyen balıkçılarıyla, ağları ören kadınlarıyla, dağlarda odun ve mantar toplayan, halılar ören kadınlarıyla, dağlarında yaylalarında koyun-mal güden çobanlarıyla, fabrika işçileriyle, eğitimcileriyle, sağlıkçılarıyla, halkıyla ve Bilal KÖYDEN gibi kahramanlarıyla Ordu büyüktür...

 

Bizlerde bu büyüklüğü karşısında saygıyla eğilerek selamlıyoruz!..

 

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

 

Bizlerde Ordu'nun büyüklüğüne büyüklük katacak; Bilal KÖYDEN'in yukarıdaki resimdeki baskı makinesinin koruma altına alınarak sahilde yapılacak bir cam evde sergilenmesini isteyelim , tarihi-anıları koruyalım diyoruz......

 

Tarihi sürekli canlı tutacak, bu toprakların insan ve düşünce zenginliğini gösteren Bu ve bunun gibi konularda Ordu kenti için sizlerinde düşüncelerinizi almak istiyoruz.

 

Ordu şiir gibi doğası, harika insanıyla ve Bilal KÖYDEN gibilerle daha da büyük oldu diyoruz...

 

Dostlar;bu vesileyle de olsa hepinize en içten sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

 

DrMustafa ÇUKURYILDIZ

 

http://www.facebook.com/event.php?eid=137298119659178

Önceki ve Sonraki Yazılar