SAYIN HOCAM TÜRKAN SAYLAN

SAYIN HOCAM TÜRKAN SAYLAN,
Aslında Prof. Türkan Saylan benim hocalığımı yapmadı ancak bu ülkenin geleceği olan hem cinslerimin ülkemin geleceğinde söz sahibi olması, bilim ve teknolojinin yaşamda egemen olması ve bu ülkeye dünyadaki gelişmeleri yakalayacak nesillerin yetiştirilmesi noktasında güç kattığı için hocam ve eli öpülesi bir hoca.
Sayın Saylan bizlerin çok bilinmezi değil yaşamın her alanında karşılaştığımız, demokratik her eylemde adı geçen, laiklik ilkesine sıkı sıkıya bağlı, ülkenin ihtiyaç ve gereksinimlerini çok iyi bilen ve barış için çaba gösteren bir isim.
Dünya Tıp Literatürüne Cüzzam hastalığı tedavisiyle ilgili imza atan otorite.
Kadın, başarılı bir kadın.
Ne şeriat, ne darbe diyen bir kadın.
Hem cinslerinin özgürce yetişmelerini isteyen, başları hep dik olsun diyen ve kadının kimlik mücadelesinin önünü açan eğitim fırsatını binlerce kıza sağlayan bir değer.
Bir başka değerli de! Bu ülkenin geleceği olan gençlerin eğitimine yıllarca önce el atmıştı.
Ve bu el ne yazık ki çağdaş, bilimsel eğitimin karşısına inanç ağırlıklı, küçük beyinleri dine ve hurafelere teslim eden bir diğer sistem. 80 Askeri Darbesinden sonra pıtırak gibi büyüyen, gelişen kuran kursları, imam hatip okulları ve her iki eli birleştiren Fettullah Efendi"nin okulları. Zaman zaman toplumun önderlerinin dahi taktirine şayan olan Samanyolu okulları ve zincirleri. Evet bu gün gelinen noktada bu önü hep açılan, yardımcı olunan, takdir edilen Fettullah Efendinin okullarının ünü değil Türkiye dünyanın merkezi! Amerika"dan artık yayılıyor. dünyaya açılmanın penceresi oldu Fettullah Efendi"nin okulları. Mastır, doktora için dahi oradan onay varsa vize alınıyor yoksa geçit yok.
Biri; Cumhuriyet, Laiklik, Barış, Değişim, Yenilik, Bilimsel Eğitim diyen ve daha da önemlisi dini inançlar, gelenekler, örf, adetler ve erkek egemen cinslerce dışlanan hemcinslerinin eğitimini çok önemseyen Türkan Saylan"ın uygulamaya çalıştığı yaygın eğitim projesi.Bir diğeri ülkenin yönetimine talip olup sisteme demokratik değişim, gelişim, açılım yerine dinsel olguları daha fazla yerleştirip yaşamımızı kontrol altına almayı hedefleyen Fettullah Efendinin projesi.
Ülkenin ve dünyanın yönetimini eline alan Amerika"dan gelen Gülen sesinin etkisi ve ülkedeki yetkisi.
Ve dünya Tıp Tarihine imza atan bir kadın sesi Türkan Saylan"ın sesinin kesilmeye çalışılması
.KARLARIN ARASINDAN FIŞKIRAN KARDELENLERİN AÇMADAN KOPARILMAYA ÇALIŞILMASI.
Çok insan günlerdir Sevgili Saylan Hocayı anlatıyor anlatılmasa da zaten hepimiz tanıyoruz bu değerli hocayı ama unuttuğumuz bir şeyi yine hocalığını yapıp bize hatırlattı değerli hocam “ Polisin 50 yıl önceki kitap düşmanlığı devam ediyor” sözleri yeniden unutulmuşu anımsattı. O günkü kitap düşmanlığının bu günkü ÇYDD düşmanlığından ne farkı var. 12 Eylül yasaları, 12 Eylül uygulamaları devam ediyor. Bu uygulamaları dün birileri yapıyordu, bu gün ayni kişiler ve kurumlar bizlere “demokratik bir Türkiye” gereksinimi ve onun ihtiyaçlarını anlatarak devam ediyorlar bizlere anlatmaya.
Ve hala Türkiye"de kitaplar toplanıyor. 1930"lu yıllarda feryat eden Berthold Brecht"in feryadı Sevgili Türkan Saylan"ın feryadıyla birleşti 80 yıl sonra

Buyurunca Hitler Hazretleri
Zararlı fikirlerle dolu kitapların yakılmasını
Halkın önünde, alanlarda,
Öküzler odun yığınlarına araba araba kitap taşıdı.
Gözden düşmüş şairlerden biri,
Hem de en iyilerinden biri,
Şöyle bir göz gezdirdi yakılacak listesine,
Gitti aklı başından:
Unutulmuştu kendi adı.
Hemen seğirtti çalışma odasına,
Sanki öfkesinden kanatlanmıştı.
O saat bir mektup karaladı zorbalara:
'Benimkileri de yakın! ' dedi. 'Benimkileri de!
Yapamazsınız bana bu kötülüğü,
Kenarda bırakamazsınız beni!
Ben de hep gerçeği söylemedim mi kitaplarımda?
Neden davranırsınız bana yalancıymışım gibi?
Yakın benimkileride! '
Biliyorum yazmaktan, okumaktan, düşünmekten, gerçekleri görmekten korkuyorlar.
Bu tarihe yazılan bir sözde bu gün Genco Erkal"dan geldi Karadeniz dalgası gibi gür, şiddetli ve uykudan uyandırıcı “ hiçbir şey eyleme geçen cehalet kadar korkutucu olamaz”. Ülkemin değerlerinin kaygıları asılı kaldı tam karşımdaki duvarda unutmamak üzere bir daha. Bu sözleri ve anımsatılan geçmişi yaratıp bizleri bu günlere getiren ve şimdi karşımıza geçip nasihat edenleri de asla unutmamak lazım.
16.04.2009 ANKARA
EMEL SUNGUR

Önceki ve Sonraki Yazılar