Fındığımızın tanıdık birilerince sömürülmesi...

Ordu Ticaret Borsası Başkanı Necdet Gürsoy, fındıkta sözün sonuna gelindiğini belirterek, "Eğer 2009 yılında bir sisteme kavuşturulamaza, fındığın Doğu Karadeniz Bölgesi'nde biteceğini, yıllardır fındık sorunlarının konuşulduğunu ancak bir araba tekerleği kadar yol alınmadığını” buyurmuşlar..

Uluslararası vahşi kapitalist holdinglerin yerli iş birlikçisi olan bu fındık değirmencileri yine tehditkâr ve yine felaket tellallığı yapmaya devam ediyorlar.
O söyledikleri araba tekerleğine, sürekli çomağı yine onlar sokmuşlar, mev cut sistemi bozarak kaos doğurmuşlardır.

2003"de yılında fındığını 6500 YTL.ye kadar serbest piyasada satan Karadenizlinin cepleri para görünce hırsla burunlarından solumuşlar ve insanların faize para almamalarını bir türlü hazmedememişlerdir. 
 Derhal Ankara"da mevcut siyasilerle bir olup, akabinde Cüneyt Zapsu ile elele verip son oyunlarını oynadılar, nihayet, fındığımızı serbest piyasada 2000 YTL ye kadar düşürdüler, bu milleti TMO kapılarında süründürerek, 4,5 YTL/kg. vadeli fiyatlara razı ettiler..

Gübre, mazot,ilaç ve amele işçilik değerleri hızla artarak kaç liralara yükseldi, kg. maliyeti eğimli arazilerde 4 YTL. ye yaklaştı, bunları hesaplayan yok, sonunda herkes elindeki fındığı bencilce TMO"ya satmaya çalışıyor.

2009 da Fındık 1 YTL

Ama Tüccarlar daha şimdiden, fındığı 2009 yılında 1 YTL ve daha da altında almak için peşrev yapmaya çoktan başladılar…

Avrupalısından yerlisine kadar, çok yüksek derecede para kazanma hırsı olan, bu aç gözlü ve vicdansız, rantiyeci ve sömürücü güruhu dünyanın hiçbir bölgesinde yoktur.

2009 da Karadeniz"i tamamen bitirip, yok edecek olan bu acımasız ticaret anlayışı, ileriki yıllarda Orta ve Doğu Karadeniz"de fındık tarımı yapacak kaç gariban bulabilecek bakalım..
Malum, Türk milleti unutkandır, bu yüzden AKP iktidarı ile fındıkta oynanan oyunları yeni baştan tekrar hatırlatalım:
Fındık üreticilerinin en eski ve tek kooperatifi olan Fiskobirlik, bir kaç yıl öncesine kadar devletin kontrolü altında her yıl bir baş fiyat saptıyor, üreticinin fındığını, üretim-tüketim dengelerine bakmadan, satın alıyor; üretim talebin üstündeyse, fazlasını depoluyordu...

IMF"nin emriyle Fiskobirlik özerkleşince bu düzen bozuldu. 2.5 milyar dolarlık fındık pastası karıştı. Fiskobirlik yönetimini ele geçirmek isteyen AKP, bunda önce başarılı olamayınca, üreticilere “ ne haliniz varsa görün” tavrı takındı.

O yıllarda talep düşük, arz fazla çıkınca, kredi de alamayan, Fiskobirlik eski yöntemle fındık alımı yapamaz hale geldi.
Karadenizli köylüm, ayvayı yavaş yavaş yemeye başlamıştı!..

Son çare olarak sokaklara döküldüler...

Köleleştirilmiş ülkelerin tarımı, çöküş ve gerilemeye mahkûmdur 

 Ama, iktidar tarafından,”terörist ve stokçu” olmakla suçlandılar..

AKP de, bir yıl sonraki seçimi de düşünerek, Karadenizliyle didişmek yerine fındık işinde çözüm üretme yolunu tuttu.

Ve ilk seçimde de oyları topladılar.

Peki, ne yaptılar?

Fiskobirlik devre dışı bırakılarak üreticinin fındığını, Toprak Mahsulleri Ofisi satın almaya başladı..

Daha sonra, Fiskobirlik yönetimi AKP"lilere geçti, ama devlet olanaklarını yeniden kullanmaları mümkün olmadı, sonuçta, zoraki TMO ile fındık almaya devam ediliyor..
Ama, TMO fındık alırken, çok almamak için sudan bahane ile üreticiyi kıvrandırıyor, parasını ödemeyip geciktiriyor, el altından piyasaya ucuz fındık satıp, serbest piyasada fiyatları 2 YTL civarında tutuyor.

Üretici, TMO dolayısıyla , AKP"ye mecbur!..Aslında sorun daha derinde.. Emperyalizm tarafından köleleştirilmiş ülkelerin tarımı, çöküş ve gerilemeye mahkûmdur.

Türkiye, dünya fındık üretiminin yüzde 80"ini gerçekleştirdiği halde, fındık üzerinde hiç söz sahibi değil.
Bir defa Fındık Borsa"sı Almanya"da..

Fındık üretmeyen ülkeler bile, Türkiye"den işlenmemiş fındık alıp, işleterek yeniden bize satıyor!..

Bunlar eski sömürgeci yöntemlerdir. Sorunun çözümü,arz-talep dengesi kuracak ve fındığı yerinde işleyecek bir sistem kurmakta.

Şu var ki bizim dışarıya bağlı aksak kapitalizmimiz bunun üstesinden gelemiyor..

Fındık üreticileri de; IMF, siyasal iktidar ve aksak kapitalistlerin oyuncağı olmaya devam ediyor!..