Bu başlık benim değil.

         Her hafta heyecanla okuduğum  “Cumhuriyet Bilim Teknoloji” ekindeki Sn.Celal Şengör"ün yazısının başlığı.”Geçenlerde Sn.Ali Kırca"nın davetiyle katıldığım Siyaset Meydanı"nda gözlediğim bilgisizlik düzeyi beni çok korkuttu.Bu düzey,herhangi bir uygar ülkenin ilkokul çocuklarından daha cahil üniversite öğrencilerimize sahip olduğumuzu gösteriyor.Bu cehalet sırf doğa bilimleriyle ilgili değil;en yakın tarihimizden tamamen habersiz bir öğrenci topluluğu ile karşı karşıyayız.” diyerek konuya giriyor.

          Bakın,  neler sorulmuş ve nerede karar kılmışlar.

          Bir öğrenci, “Çanakkale savaşı"nı iman gücüyle kazanmışız …” deyince, Hoca; 1912-1913 Balkan Savaşını da aynı iman gücüyle kaybedip kaybetmediğimizi sormuş. “ Balkan Savaşında sizin gibi imansızlar savaşıyordu” yanıtını almış.

          Başka bir öğrenci, “ Allah lûtfetti yağmur yağdırdı da İstanbul suya kavuştu…” diye yorum getirince; “Peki,Ankara"ya niçin lûtuf bulunmuyor?Ağızlarından dini düşürmeyen politikacılarımız orada yaşıyor” diye sormuş.Yanıt ise koca bir hiç!..

          Başka başka öğrenciler  Celal Hoca"ya sorular sormuşlar. Elbette onun yanıtları akıl ve bilimin öngördüğü şekilde olmuş.Aklı karışanlar,aldıkları eğitimin ne ucube bir şey olduğunu fark edenlerde itiraflar başlamış.

          Bir öğrenci, “Kur"an Kurslarında, İmam Hatip"te bizler fen bilimlerinden habersiz yetiştik. Buna lütfen engel olun” demiş. Biyoloji okumadıklarını söylemiş.

          Yine başka bir dindar öğrenci, “ Buradan eve götüreceğim tek mesaj,öğrenmeye devam etmeliyiz.” diyerek toplantıdan  alınması gereken en iyi mesajı vermiş.

           Toplantıdan sonra da Hoca"ya “imansız” diyen öğrenci, gelip elini sıkmış ve  “Hakkınızı helal edin,hocam” demiş.

           Hoca bu gençler için şöyle bağlıyor sözünü.

       “ Bizim gençlerimiz hem zeki,hem iyi kalpli çocuklar.Biz bu çocukları,onlara verdiğimiz eğitimle rezil kepaze ediyoruz.Bunu yapan politikacılarımız suçludur…Bunun ne anlama geldiğinizi çocuklarınıza bakarak iyi düşünün: Karanlık,sefalet ( o zaten geldi) ve nihayet  dehşet! İşte Afganistan.”

            Afganistan deyince aklımıza kadınların görünümleri,sefalet içindeki halk,Türkiye ile eşzamanda yenilenmeye yönelmiş ulusun başarısızlığı,mollaların baskısı,eğitimden nasibini alamamış insanlar,çağdışı yaşam,sağlıksız düzen ve karmaşa … aklımıza geliyor.

            Bu görünümü yaşatmaya çalışan gerici din kafalı insanları da fotoğrafımıza ekledik mi,işte size İslam (Hangi İslam) dayatması içinde bir tablo!..

            Ülkemiz bu görünüme müstehak mı?

            Böylesi çağdışı yaşantıyı kabul ediyor musunuz?

            Elbette hayır.

            Öyleyse; inanç dünyamızla oynayanlara sırt çevirip,ilmin açtığı aydınlık yolu benimseyip,çocuklarımıza güzel günler yaratmaya çalışalım. 

                  7 Nisan 2009/İstanbul                    [email protected]