İsmet BAYTAK
"Muhalefet partileri yeniden biçimleniyor"
Son günlerde konuşulan konu bu. Birileri, yani ABD, CHP ve MHP'yi yeniden biçimlendiriyormuş. Bunu da kasetlerle yapıyormuş. Bunları yandaş medya söylüyor. MHP'liler de CHP muhalifleri de buna inanıyor.
Deniz Baykal CHP'si;
İktidarı hedeflemiyor. Halkı sokaklara dökmüyor, seçimlerde parayı seçim kampanyası yerine jakuzili parti binasına harcıyor, seçim mitingi yapmıyor vs.
Ya peki ne yapıyor? Anayasayı değiştirerek Erdoğan'ı milletvekili, başbakan yapıyor.
Şimdi soruyorum; santaj altındaki bu Baykal CHP'sini kim neden yeniden biçimlendirsin? Santaj altındaki, Baykal'dan daha iyi işbirlikçiyi ABD nereden bulacak?
MHP;
Neredeyse tüm MHP yöneticileri santaj altında; DSP-MHP koalisyon hükümeti erken seçim kararı alıyor. Neden ? Irak savaşı öncesi, ABD'ye her tür destek vereceğini açıklayan AKP'yi hükümet yapmak için. Bu nedenle MHP erken seçim diyor. DSP dibe vuruyor, MHP baraj altı.
2007 seçimleri yapılıyor. AKP 367'yi bulmak için ittifak ararken MHP meclise giriyor ve Gül Cumhurbaşkanı seçiliyor.
Santaj altındaki MHP'den daha iyi MHP'yi ABD nereden bulacak?
Peki bu kasetler ne?
Birileri Baykal'ın kasetini çekmiş santaj yaparak, CHP'yi avucunun içinde tutarken, o guruptan birisi kaseti servis ediyor. Dinci medya olayın üstüne atlıyor, Baykal gidiyor, Kılıçdaroğlu geliyor. Bu ABD'nin bir girişimi değil, tersine AKP'ye karşı CHP'nin önünün açılmasının ve CHP'nin özgürleşmesinin isteyenlerin işi.
Tüm seçim kampanyası da bunu doğruluyor. Başbakan Tayip Erdoğan, CHP genel Başkanı Deniz Baykal'ı şimdi mumla arıyor.
MHP'nin kasetleri;
MHP'nin kasetlerinin servis edilmesinin amacı ise MHP'yi baraj altında bırakmak. Bırakın barajı, seçimlere girmeden MHP'yi parçalamak ve seçimlerden çekilmeye zorlamak. Bunu Zaman yazarı Gülerce söylüyor. Yine başka bir yandaş ise Bahçeli'nin normal olmayan ilişki kasetlerinin olduğunu ileri sürüyor.
Amacın anayasayı değiştirecek 367'yi yakalamak olduğu söyleniyor. Aslında AKP'nin artık anayasa ile ilgili fazla bir sorunu yok. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu eline geçirmiş, Anayasa Mahkemesini ele geçirmiş AKP için anayasa değişikliği pek sorun değil. Artık anayasaya aykırı yasa çıkarsa bile, örneğin ana dilde eğitim, bunu anayasa mahkemesi anayasaya uygundur diye karar verebilir.
MHP'nin baraj altında kalmasının istenmesinin asıl amacı AKP'nin tek başına hükümet olmasını sağlamak.
Fakat bu kasetler ters bir etki yarattığı için, referandumda tabanını AKP'ye kaptıran MHP, tekrar toparlandı ve oy oranını artırdı. Bunu gören ABD Bahçeli'nin kasetini servis etmekten vazgeçti çünkü bu durum daha da ters etki yapabilirdi. Elindeki kaseti 13 Haziran'a saklamaya karar verip bunu açıkladılar.
CHP'de bir dönüşüm yaşandığı da gerçektir. Kılıçdaroğlu'lu CHP gerçekten de çok sıkı bir çalışma yapmış ve çizgisini "Yeni CHP" olarak belirlemiştir. Bu çizgide ABD ağırlığı elbette açıkça görülmektedir. "Yeni CHP" ABD'ye rağmen hükümet olamayacağı konusunda hemfikirdir.
Buradan yola çıkarak bazı CHP'liler de ABD'nin AKP'den umudunu kestiğini ve ABD'nin artık CHP hükümetini istediğini ileri sürüyor. Oysa ABD, Erdoğan'ın konuşmalarını bile kendisi yazıyor, tutuklanacak generalleri bile belirliyor.
12 Haziran seçimlerinde AKP'nin %40'lar ve daha aşağı oy alması durumunda AKP'nin tek başına hükümet olmasının olanaklı olmadığını gören yandaşlar anketlerde AKP'yi %45-50 lilerde gösteriyor. Bu AKP'nin tek başına hükümet olması için gereken minimum oran.
Seçim kampanyası, seçim anketlerine rağmen AKP'nin tek başına hükümet olmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Fakat anket sonuçları AKP'nin oy oranını %48 olarak gösteriyor. Sanırım Türk halkı 2007'de olduğu gibi anketçileri yalancı çıkarmayacaktır.
Ama bazıları anket sonuçlarının yeterli olmadığını düşünerek daha başka önlemlere alarak değişik süprizler yapabilir. Yani Türkiye her şeye gebe.
Anayasa referandumu öncesi 12 Eylül sorumluları yargılanacak denilerek evet oylarının arttığını gören hükümet 12 Haziran öncesi 12 Eylül paşalarını ifadeye çağırdı. Büyük olasılıkla geride kalan iki paşa ifade vermeyi red ederek savcılığa gitmeyecek, savcılar paşaların ayaklarına gidecek. Orada da savcılar ya fırça yiyecek ya da nasihat dinleyecek. 80-90 yaşındaki adamalara ne yapabilirsin ki?
Bir soru:
Petrol zengini Libya, silahlanmaya çok para harcadı. Şimdi başta Fransa, olmak üzere İtalya ve Nato tarafından bombalanıyor. Irak 20 yıl önce bile iyi kötü israil'e füze atabilirken şimdi neden Libya, Fransa ve İtalya'ya füze atmıyor?
Füzesi, kapasitesi yok diyorsanız aldanıyorsunuz!!!
www.kuzeyege.net
http://ismetbaytak.blogspot.com/