Ordu her geçen gün " Berbat " hale getirilmek için özen gösterilen bir kente dönüşüyor.  

Trafik te çözüm için öneriler getirmesi beklenilenlerin, maalesef  Trafiği etkin olarak kullanmaması sonucu  aldıkları, " Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Adliye Sarayı, İl Özel İdaresi’nin bulunduğu bölgeye, Bülbül deresi ile Belediye Kavşağı arasına, Sağra fabrikası mevkiine üst geçit yapılması yönünde"  ki kararlara, maalesef ne Çevrecilerimiz, ne Partilerimiz, nede  çok değerli Ordu Medyasından "Tık "çıkmayacak.

Devletçe resmen desteklenen  Medyanın 3 adet olan Kurum ve Kuruluşları da, bu sorun olacak trafik kararınıda  gör/e/meyecek... (Yukardakiler bu aralar Belediye Binası/Meydanı ile meşguller !)

Geçen gün toplanan Trafik komisyonunun üyeleri,  Bahsedilen yoldaki  "Yeşil Kuşak " tuhaflığına uyup 50 km ile yola çıksa bile 200 metre ilerdeki ışıkta "kırmızıya düşecek"  vede mantık ölçülerimizi zorlayan bu sistemi kimin icat ettiğini - en azından içlerinden - söyleyecekler.

Sayın Başkanın çevresindeki dostlara,  " Torun'un Yeşil kuşağı" şöför madara ediyor, bunun  nedeni nedir diye sorduğumuzda,  " Bazı lambalar karayollarınınmış daaa" , uyum sağlanamıyormuş daaa...!? 

"Halk  için karar alanlar" 6 ayda bir toplanıp, hayatımızı kesmekeşe, doğamızı da "Ucube Üst geçitlerle" Berbat edeceğine, o yolda hergün seyreden Sürücüler gibi araç kullansınlar , Dolmuşçulara  sorsunlar ve o önerileri ciddiye alsın/uygulasınlar,  bakın o zaman "trafık sorunu" ne kadar aza inecek...

Karayollarını Demirden korkuluklarla çeviren yetkililerimize soruyoruz; hiç bir önlem alınmamış Bulvar Kafe önünden, İskele Bahçe'ye kadar olan yolda , kaç adet Kaza olmuş, kaçı yaralamalı , kaçıda ölümlü?.. -

Buna da cevap verilmeli.

 Ordu Valisi Orhan Düzgün ve Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı'nın bu kentte en yoğun " Trafik " içinde oldukları ve kentin her alanını gezdiklerini görüyor ve biliyoruz.

 Bunca yıldır, bu Kentte, hem Yurttaş, hem Esnaf ve Zenaatkar, hem de Radyo/ Gazete sahip ve Yazar/Proğramcısı olmam hasebi ile çok Vali ve Müdürler gördüm.

 Hatta Yazıcıoğlu zamanında bile ( bilenler bilir !) dilimin ucunda kalan kelime olmamıştır.

Hemen hemen, hiç bir Valinin çayını, çorbasını "özel olarak" içmemiştirim.

 Bilirimki Gazeteci "Muktedire ne kadar yakınsa, halka o kadar uzak olabiliyor"...

Vali Düzgün'ün Ordu Medyasındaki haberleri takip edip/ ettirtip, kamuoyunuda bilgilendirme adına Medya mensuplarına geri dönüş yaptığı/ yaptırttığını biliyoruz. 

Bununla birlikte , Düzgün'ün "hem kişisel hemde Sosyal medyada" kamuoyunu 1.ci eldende bilgilendirme yaptığını, uygulamalarından dolayı tanık oluyoruz.

Medyada yazılan ilgili her yazı ve söylemi inceleyip "Fikri/ İşi Takip" yapan, Sayın Vali ve Sayın Müdürün "Rutin" toplantılarda aldıkları Trafik kararlarına tabiki uyacağız. Ama sizde Beton Geçitlere "He demeden",  halada uzunun uzun danışın ,lütfen...