ORDU' da MUKİM ,

Ağzını açtığında "Yeşil ve Çevre" duyarlılığından başka bir şey konuşmayanlar...

Belediye Binası'nın yıkılan alanını MEYDAN yapalım diyen "Değerli Zevat"...

“Partisiz” Dinciler, Dindarlar, Ülkücüler, Milliyetçiler, Solcular, Sosyal Demokratlar, Sosyalistler ve dahi Komünistler,

Sağından ve Solundan “Oportünizm, Pasifizm vede vıcık vıcık SOYA”, Akan/kokan , Siyasi Partilerimizin bir kısım "Çok Kıymetli Yöneticileri"...

Ağızlarını açtıklarında "Mangalda kül bırakmayan" vede İşçilerinin Maaşları ve İş Garantileri nedeni ile aldıkları aidatlara istinaden Kahramanlaşan” "Şanso Panço"lar...

Kamusal alanda Çok kıymetli "Maaş ve Özlük Hakları" duyarlılığı "Tavan yapıp", yeri geldikçe Gaz ve Su Mixer'i TOMA mücadelcileri...

Sağlıklı kafa için Biber Gazı değil,  Bol oksijen lazım diye herkesi spora davet eden "ne sağcıyım ne solcu, sporcuyum sporcu " diyenler...

Devlet Zoru ile ESNAF'ını borçlandırıp "zorla/yetkiyle" tahsilatçılık yapan",  "Deli Dumrul" köprücüleri...

ODA sı, BORSA sı ve de benzeri olan Küçük ODA cıları " Sıkıysa verme/ödeme, kucağıma düşersin " dernekçileri...

Ha Bahçedeki çayır -Çimen, ha, “Ben Tahriklere kapılmam abi”ci, İnsani ve Vicdani bir durum olan “Demokratik Refleks” i bastırarak, bencilliklerini, korkalıklarını kamufle edenler...

Yıl 12 ay, bunun 11 Ayını “Beton Kent Ordu” merkezde, Okul'du, İş' ti, Ev Hanımlığı gibi meşgalelerle geçirip, şayet yeri- yurdu varsa 10-15 gün“Fındığa gidip” Ot'a ve Toprağa o zaman basanlar...

“Seçilmiş Milletvekilleri”, Valimiz, Belediye Başkanımız, İl Genel Meclisimiz vede Belediye Meclisimiz in çok kıymetli üyeleri, “Seyit Başkan'ın” tanesine ortalama 25 milyar verip, olur olmaz yerlere, “benim paramla”, “Ofisleri bile yapılan”, Kıymetli Muhtarlarımız ve de Aza'larımız...

Bu Kentte Çocuklar ve de Yaşlılarda yaşıyor. Onların Trafik korkusu -gürültüsü olmadan kuş sesleri dinleyebileceği ortalama 25 dönümlük, içinde yüzlerce Çam -Bitki vs ağaç bulunan, zamanında doğasına özgü yapılmış, küçük binaları da onararak ihtiyaç ve hobi alanları yaratabileceğimiz, Doğal Park alanı haline gelen Civil'deki Karayollarına (Halka) ait KARAYOLLARI BÖLGE ŞEFLİĞİ arazisini, " KAMU KAMPÜS ALANI" değil, “PARK VE DİNLENME ALANI yapılsın ve halka açılsın” dediğimiz zaman vede bu yazıyı okuduğunuz da, Görmemiş- duymamış gibi yapıp, “KULAĞINIZIN- VİCDANINIZIN ÜZERİNE YATIP , GÖZLERİNİZİ KAPATACAKMISINIZ” ?..

Not: Fotoğraflardaki Kişi Babam Su Ustası Mehmet AKATA' dır.  

İki Kulağına dayadığı Boru'lar  O dönemin " Su Kaçağı tespit cihazıdır".

Diğer Fotoğraf ise Melet Köprüsü Yapılırken  Orduya su getiren NAZİF BEY SUYU borularının  selden yıkılmaması için köprü ayaklarınıa monte edilmesi esnasında kendi makinası ile çektirdiği kendi resmidir.

 Bu fotolardan da görülmektedir ki ;

BU KENT BANA, BABAMDAN MİRAS KALDI VE BOZDURMADAN ÇOCUKLARIMA DEVREDECEĞİM.

GÜCÜM NE KADAR YETER İSE, "ELİMDEN GELENİ ARDIMA KOYMAYACAĞIM"...

Notun Notu: Ordu merkeze Yorozdan Nazifbey suyu getirilirken Melet'te ve Turnasuyu yatağında çekilen bu Fotoğraflar,  Yangından Kurtarılanların içerisinden ve Sayın Fotoğraf Zanaatkarı EROL KONTAŞ tarafından ancak bu kadar düzeltilebilmiştir... Nevzat Akata