12 Eylül1980 bilançosu

12 Eylül1980 bilançosu

asıl yitirdiğimiz, toplumsal dayanışmadır, (kısa vade de) demokrasi umududur. bunların yerini bir, resmi ideoloji papağanı, ırkçı, cinsiyetçi, dinci (ya da laik) dogmatik, militarist ve farklı seslerin sahiplerini linç etmeye hazır olma zihniyeti aldı.

12 EYLÜL1980 BİLANÇOSU

12 Eylül"ün yıldönümü. Yüzbinlerce insanın gözaltına alındığı, tutuklandığı, ağır hapis cezalarına çarptırıldığı, kaybedildiği, işkencelerden geçirildiği, işsiz bırakıldığı toplum için acılı bir dönem. 12 Eylül gelip geçmiş bir dönem değil, Anayasa"dan başlayarak yasalarla, kurumlarla, uygulamalarla, çetelerle kalıcılaştırıldı. Onun için de ayrıca önemli.

bu bilançoda, somut kayıplar sayılıyor ama asıl yitirdiğimiz, toplumsal dayanışmadır, (kısa vadede) demokrasi umududur. bunların yerini bir, resmi ideoloji papağanı, ırkçı, cinsiyetçi, dinci (ya da laik) dogmatik, militarist ve farklı seslerin sahiplerini linç etmeye hazır olma zihniyeti aldı.

darbecilerden hesap soramıyorsak, hesap sormamıza engel olanlardan hesap soralım. onların yargılanamamaları, "bu ülkede darbe yapmak yasaldır" demek oluyor. hem bunlara göz yumup hem de çıkıp, "Türkiye hukuk devletidir" diyenlerin suratına tükürelim.

7000 kişi için idam istendi
517 kişiye ölüm cezası verildi
259 kişinin idam dosyası Meclis"e gönderildi
49 kişi idam edildi
650 bin kişi gözaltına alındı
1 milyon 683 bin kişi "fiş"lendi
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı
98 bin 404 kişi "örgüt üyesi" olmak suçundan yargılandı
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı
388 bin kişiye pasaport verilmedi
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti
300 kişi "kuşkulu bir şekilde" öldü
171 kişinin "işkenceden öldüğü belgelerle kanıtlandı
14 kişi cezaevindeki uygulamaları protesto etmek için yaptıkları "açlık grevi" sonucu yaşamını yitirdi
937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı
23 bin 667 derneğin faaliyeti durduruldu
3854 öğretmenin, üniversitelerde görevli 120 öğretim üyesinin ve 47 hakimin işine son verildi
7233 devlet görevlisi bölgeleri dışına sürüldü
1402 sayılı yasa nedeniyle 9400 kişi kamu görevinden atıldı ya da sürüldü
Gazetecilere toplam 3315 yıl 6 ay hapis cezası verildi
İstanbul"da gazeteler toplam 300 gün yayımlanmadı
13 büyük gazete için 303 dava açıldı
Gazeteciler hakkında toplam 4000 yıl hapis cezası istendi
300 gazeteci saldırıya uğradı
3 gazeteci öldürüldü
49 ton gazete, dergi ve kitap, sakıncalı olduğu için imha edildi

EMEKLİ GENERALLERİN NE YAPTIĞINI HİÇ MERAK ETTİNİZ Mİ?

KENAN EVREN (Ressam?, tabloları Sabancı gibi zenginlerce çok seviliyor)
Org. Turgut Sunalp (Netaş ve Garanti Bankası Yön. Kur. Üyesi)
Org. Semih Sancar (Akbank Yönetim Kurulu Üyesi)
Org. Adnan Ersöz (İşbankası Yönetim Kurulu Üyesi)
Org. Faik Türün (Umumi Mağazalar Yönetim Kur. Üyesi)
Org. Süreyya Yüksel (Yaşar Holding Danışmanı)
Org. İbrahim Şenocak (Etibank Yönetim Kurulu Başkanı)
Org. İsmail Hakkı Akansel (PETKİM Danışma Kurulu Üyesi)
Org. Vecihi Akın (AKSİGORTA Yönetim Kurulu Üyesi)
Org. Doğan Özgöçmen (Yapı Kredi Bankası Yönetim Kur. Üyesi)
Org. Şeref Akıncı (Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Org. Kemalettin Eken (Şekerbank Turizm Yönetim Kur. Üyesi)
Org. Sabri Deliç (Profilo Holding Başkan Yardımcısı)
Oramiral Bülent Ulusu (AKSA Yönetim Kurulu Üyesi)
Org. Nazif Oka (Hema Holding Yönetim Kur. Üyesi)
Org. Halil Sözer (Borusan Yönetim Kur. Üyesi)
Korg. Fevzi Aysun (Derborsa Yönetim Kur. Üyesi)
Korg. Hikmet Kesim (Türk/ABD Havacılık San. (TAI) Yön.K.Ü.)
Korg. Tevfik Alpaslan (Altay Şirketler Grubu)
Tümg. Cemil Mete (Minex Savunma Sanayi Yön. Kur. Üyesi)
Tümg. Hayri Sözen (Borusan Danışmanı)
Tümg. Servet Bilgi (Bekoteknik Yönetim Kur. Üyesi)
Tuğg. Tanju Erdem (Yasar Holding Danismani)
Tuğg. Fikri Topsever (AKSA Personel Müdürü)
Tuğg. Sezer Bilgili (Pamukbank Denetçisi)
Tuğg. Sahap Ar (Alarko Holding Yönetim Kur. Üyesi)
Tuğg. Sıtkı Sunday (Otomarsan Baskan Vekili)
Tugg. Orhan Köker (Profilo Holding Müsaviri)
Tuğg. Yılmaz Oral (Hema Holding Yönetim Kur. Üyesi)
Tuğg. Kamuran Gümüşsoy (GİMA Yönetim Kur. Üyesi)..

http://alibaydas.googlepages.com/12eylülbilançosu

 Darbeci Mi Yargılayacaksın?

İşte 12 Eylülcüler ...

İşte 12 Eylülcüler

İşte Suçları

Haydi Yargıla!



Darbeci Mi Yargılayacaksın?

12 Eylül'cülerden Başla!

Ergenekonu Mu Soruşturacaksın?

1 Mayıs '77'den Başla!

AKP iktidarı Ergenekon operasyonu ile "darbecilerin" ve "kontrgerillacıların" yargılandığı görüntüsü yaratarak, çeşitli kesimlerin desteğini almayı hedefliyor ve bunu küçümsenemeyecek bir oranda da başarıyor.

Halk güçleri açısından sorun da, esas olarak burada ortaya çıkıyor. Halk güçlerinin asıl gündemi, ABD işbirlikçisi kapitalist AKP ile, yine ABD işbirlikçiliğinde ve kapitalizm savunuculuğunda AKP'den geri kalmayan laikçi kesimin iktidar çatışması değil, halkın kendi iktidar mücadelesidir.

Fakat, AKP'nin "darbeciliğe karşı olma" ve "kontrgerillaya karşı mücadele" görünümünü kullanması, AKP'nin gerçek yüzünün teşhir edilmesi gereğini ortaya çıkarıyor.

Evet bu ülkenin geçmişinde, tüm ülkeyi hapishaneye çeviren, yüzbinlerce kişinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, işkenceden geçirilip, idam edildiği, infazların yapıldığı 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri vardır.

Ve bu faşist darbeleri gerçekleştirenler, bugüne kadar, hiçbir iktidar tarafından yargılanmamış, cezalandırılmamıştır. Darbecilerden hesap sorulması öncelikli sorunlar arasındadır.

Yine, bu ülkenin tarihinde, sayısız kontrgerilla eylemi vardır. İnfazlar, gözaltında kayıplar, işkenceler, provokasyonlar, katliamlar, linç saldırıları örgütlemek gibi kontrgerilla tarafından işlenmiş sayısız suç vardır. Bu suçların sorumluları da yargılanıp, cezalandırılmamıştır.

Bu suçların sorumlularının yargılanması, cezalandırılması halkın öncelikli taleplerinden birisidir. AKP'nin de üzerinde oynadığı zemin burasıdır.

Fakat AKP'nin darbecileri yargılama, Ergenekon'u soruşturma yalanının inandırıcılığı yoktur. Bunun en somut kanıtı ise, 12 Eylül cuntacılarının, 1 Mayıs '77'den günümüze sayısız kontrgerilla eyleminin sorgulanmaması ve yargılanmamasıdır.

Darbecileri yargılamakta samimi olanların, cuntanın şefi Kenan Evren'den, cuntada görev alanlardan, cuntayı büyük bir sevinçle karşılayarak "artık gülme sırası bizde" diye destekleyenlerden başlaması gerekmez mi?

Fakat, "darbecileri yargılama" iddiasıyla "Ergenekon operasyonu" yapan AKP, yıllardır Marmaris'teki villasında sefa süren darbeci Kenan Evren'e dokunmuyor. Oysa, Hurşit Tolonlar için darbecilik bir iddia iken ve plan düzeyinde kalmışken, Kenan Evren'in darbeciliği bir iddia değildir. Gerçekleşmiş bir darbeden söz ediyoruz burada. Evren, 12 Eylül gibi kanlı bir cuntanın şefidir.

Darbecilerin yargılandığı söylenen bu ülkede, Kenan Evren, televizyon programlarına, üniversitelere gidip darbenin haklılığını, işkenceleri, idamları, infazları savunuyor. "Yine yaparım" diyor.

AKP'nin hukuku, hukukçuları bu suçları görmezden geliyor.

Elbette bu ülkenin generalleri içinde halka karşı suç işlememiş olanı yoktur. Ergenekon operasyonunda tutuklanan emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur da, bu ülkedeki tüm generaller gibi, Amerika'nın işbirlikçisi orduda görev yapmış, emperyalizm ve oligarşi adına halka karşı savaşa komutanlık yapmış kişilerdir.

Fakat onların suçlu olmaları, AKP'nin onları tutuklarken, darbecilikle, "Ergenekon" ismi verilen kontrgerilla örgütünü kurmakla, yönetmekle suçlarken yaptığı büyük aldatmayı ortadan kaldırmıyor.

Aynı şekilde, kontrgerilla eylemleri de, Susurluk'ta açığa çıkan 1000 operasyon da AKP'nin soruşturmalarında yok. Peki, gözaltına aldığın generallere bile, bu ülkedeki sayısız infazı, katliamı sormayacaksan, bunları sorgulamayacaksan, bu Ergenekon'un suçu ne o zaman?

Tayyip Erdoğan halkı aldatmayı bırakmalı ve eğer Ergenekon'u yargılamak istiyorsa, 1 Mayıs '77 katliamından başlayarak, 16 Mart katliamına, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarına, 12 Temmuz 1991'de 10 devrimcinin katledilmesine, 16-17 Nisan 1992'de 11 devrimcinin katledilmesine, 2 Temmuz Madımak Katliamına, 12 Mart 1995 Gazi Katliamına, 1 Mayıs 1996 katliamına, Susurlukçuların kayıp ve katliamlarına, Buca, Ümraniye, Diyarakır, Ulucanlar 19 Aralık 2000 hapishane katliamlarına, Şemdinli katliamına, linç saldırılarına, gözaltında kayıplara, işkencede öldürmelere, sokaklarda infazlara kadar gelmelidir. Binlerce faili meçhulun "faili" Hizbullah'ı kimler, nasıl destekledi, nasıl silahlandırdı, açığa çıkarmalıdır.

Bunların sorgulanıp yargılanması Ergenekon'un yargılanması anlamına gelecektir.

İşte, gerçek suçluların yargılanması talepleri karşısında, AKP iktidarı da, oligarşik düzenin AKP öncesindeki iktidarlarının da sesi soluğu çıkmamaktadır. Biliyoruz ki, hiçbir düzen partisi, devletin bu katliamlarını yargılayamaz. Çünkü hiçbir düzen partisi bu politikalara kendisi de başvurmamazlık edemez.

Ancak, yargılama oyunu oynayabilirler. Göstermelik davalar açabilirler. En fazla zorlandıkları durumlarda bile, birkaç tanesine göstermelik cezalar verir, birkaç kontrgerillacıyı gözden çıkarır fakat gerçek bir sorgulamaya, yargılamaya girmezler, aynı politikaları sürdürürler.

Sözkonusu Ergenekon soruşturmalarında ise bu da yok. Tamamen iktidar çatışmasıdır. Halkın "adalet" talebinin baskısıyla gerçekleştirilen operasyonlar da değildir. Bu nedenledir ki, oligarşi içi çatışma olduğu ayan beyan ortada olan bir operasyondur.


İşte 12 Eylülcüler, İşte Suçları... Haydi Yargıla!

Aşağıda verdiğimiz liste 12 Eylül döneminde işlenen suçların dökümüdür... Bu suçların tümünden başta 12 Eylül Cuntası şefi Kenan Evren olmak üzere, 12 Eylül Cuntası'nı gerçekleştiren generaller ve hiyerarşik ilişki içinde bu suçların işlenmesine katılan tüm askeri yetkililer sorumludur...
Gözaltına alınan: 650 bin kişi
Açılan dava sayısı: 210 bin
İdam istemiyle açılan dava: 7 bin kişi
Verilen idam cezası: 517 kişiye
Onaylanan idam: 259
İdam edilenler: 49 kişi
İşkence sonucu öldüğü belgelenen: 171 kişi
Cezaevlerinde açlık grevi/ölüm orucunda ölen: 14 kişi
Sokaklarda, evlerinde, dağlarda katledilenler: Çoğu belgelere dahi geçmemiş, katledilmeleriyle ilgili dava açılmamış yüzlerce kişi
Örgüt üyeliğinden yargılananlar: 98 bin 404 kişi.
Vatandaşlıktan çıkarılan: 14 bin kişi
"Sakıncalı" denilerek işten çıkarılanlar: 30 bin kişi
İmha edilen kitap-gazete-film: 40 ton yayın 937 film
Kapatılan dernek sayısı: 23 bin 667


AKP Ergenekonu Mu Yargılıyor?
İşte Ergenekon; Haydi Yargıla!


Suç: 1 Mayıs 1977'de Taksim'de 1 Mayıs kutlamalarını silahla taramak, 34 kişiyi öldürmek

Katliamda Adı Geçenler: Kontrgerillacı Orhan Kilercioğlu ve MİT'e çalışan Necdet Küçüktaşkıner. Katillerin bir kısmı yakalandığı halde hemen serbest bıraktırıldı; kim bıraktırdı? Tüm deliller yok edildi. Bunu hangi makamlar sağladı? Dosya kapatıldıkdan sonra, hiçbir iktidar dosyayı tekrar açmadı? Neden? Kimler engelledi?

Buyursun açsın AKP bu dosyayı. Açsın ve kontrgerilla gerçeğiyle işte orada yüzleşsin...

Suç: 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi önünde 7 öğrenciyi bomba ve kurşunlarla katletmek.

Katliamda Adı Geçenler: Dönemin polis müdürü Reşat Altay, MİT'çi Oktay Engin, MHP'li Yüzbaşı Mehmet Ali Çeviker, MHP'li Abdullah Çatlı (Susurluk olayında öldü). Soruşturun, katliamdaki tüm isimleri ortaya çıkarın.

Suç: 24 Aralık'ta Maraş'ta 111 kişiyi katletmek.

Katliamda Adı Geçenler: Kontgerillacı emekli Yüzbaşı M. Ali Çeviker, MHP'li faşistler Haluk Kırcı, Ünal Ağaoğlu, Ahmet Ercüment Gedikli, Ökkeş Kenger, CIA ajanı Robert Alexander Peck

Suç: 12 Temmuz 1991'de İstanbul Dikilitaş, Balmumcu, Nişantaşı ve Yeni Levent semtlerinde kaldıkları üslerde 10 devrimciyi katletmek.

Suçlular: Dönemin emniyet müdürü Mehmet Ağar, komiserler Şefik Kul, Hasan Erdoğan, Abdullah Dindar, polisler Ali Erşan, Dursun Ali Öztürk, Mehmet Baki Avcı, Ayhan Çarkın, Hacı Güngör ve başka çok sayıda polis.

http://www.yuruyus.com/www/turkish/news.php?h_newsid=4545

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum