12 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE SOL

Türkiye’de sosyalist geleneğin üç partisi var.

TKP, ÖDP, EMEP

ÖDP;

Gerekli evrakları tamamlayamadığı için YSK tarafından seçim dışı bırakıldı. Dağılma sürecine giren ÖDP, Hopa olayları sonrası biraz canlandı. ÖDP üyeleri ya CHP’ye oy verdi ya da Kürt milliyetçisi BDP’nin bağımsız adaylarına. Ya peki neden TKP’ye oy vermediler? Onların bin tane oyu bile olsa bir tanesini bile TKP’ye vermeyi aklından bile geçirmezler. Çünkü onlar goşizmin uzantıları.

Sonuç olarak “sosyalist” ÖDP 12 Haziran 2011 seçimlerinde sizlere ömür.

EMEP;

Kendi başına varlık gösteremeyen, BDP’nin kuyruğunda politikayı sosyalistlik sayan EMEP’in Genel Başkanı, Kürt milliyetçi oyları ile milletvekili seçildi. Seçime girdiği diğer illerde de ciddi bir oy alamadı.

TKP;

10 yıl kadar önce SİP, politik olarak tıkanınca çıkış yolunu adını TKP olarak değiştirmekte buldu. TKP’ye gönül vermiş bir çok insan SİP’i desteklemeye başladı. Ama zaman gösterdi ki, doğal olarak, komünist olmayanlar partinin adını komünist yapmakla komünist olamıyorlar.

Nasıl derseniz;Burjuva demokrasileri komünist parti kurulmasına izin vermediği için komünistler, sosyal demokrat, işçi partisi, sosyalist parti gibi isimler alarak komünist propaganda yaparken ilk kez bizde komünist ismi altında sosyalist propaganda yapan bir partiye tanık olduk.

SİP/TKP sayesinde, ilk kez komünist olmayan ulusal kurtuluş hareketlerinin emperyalizme karşı savaşta başarılı olamayacağını öğrendik. Türkiye, Cezayir, Kore vb. örnekler verdik ama bizi dinleyen olmadı.

TKP, Siyasi Büro üyesi Nalçacı; “eski TKP, Sovyetler Birliği Komünist Partisi çizgisindeydi. Biz öyle değil, Ulasal bir komünist partisiyiz” diyor. İlk kez komünist partilerin enternasyonel olmadığını da öğrenmiş olduk.

Yine ilk kez, “Yurtsever Cephe” olarak bir cephe kurduktan sonra seçimler için, “Birleşik Cephe” diye ikinci bir cephe kurmaya kalkan bir TKP de gördük. Gerekçeleri; “Yurtsever Cephe TKP’nin, biz bağımsız bir cephe kuruyoruz” bağımsız cephe kurunca herkes koştura koştura gelecek sandılar herhalde!

İlk kez bir parti “Yurtsever Cephe” diye içeriği olmayan bir cephe kuruyor ama bunun ne anlama geldiğini bilmiyor. Herhalde Komünist isminde çekinenler, Yurtsever Cephe adı altında örgütlenirler gibi çıkarcı bir yola başvurmuş oluyorlar.

Yine ilk kez bir parti başkanı, bazı tv programlarına TKP Genel Başkanı diye konuşmacı olarak davet ediliyor, YSK’nın oy pusulalarında TKP Genel Başkanı Erkan Baş yazıyor, fakat Erkan Baş, “valla billa ben Genel Başkan değil, Parti Meclis üyesiyim” diyor. Yani ilk kez Genel Başkanının belli olmadığı bir KP dünya sahnelerinde yer alıyor. (Genel Sekreterlik, Genel Başkanlık kavramı aynı şeyler, sorun tüzük tüzükte ne yazdığı)

TKP’yi biraz daha anlamak için;

NEDEN;

TKP, AKP iktidarı ile İslami faşizme gidiyoruz derken, SOL Dergiye abone kampanyası açıp, abone olmak isteyenlerden, ad, soy ad, adres, TC KİMLİK NO’su istedi. Bu durum komünistlerin, sempatizanların, TKP dostlarının fişlenmesi demek değil midir?

TKP niçin yerel seçimlerde, %1 oy (500 bin) oy istemedi de genel seçimlerde istedi. Oysa yerel seçimler, İl Genel Meclisi Türkiye’deki iktidarı değiştirmiyordu. Hedefe yaklaşmak çok daha kolaydı.

TKP, seçim kampanyası sırasında, TRT’ye 19 yaşında bir Üniversite giriş sınavı mağduru bir kızı çıkardı. Çok güzel olabilirdi. Fakat niçin kızı özgür bırakmayıp eline parti metnini tutuşturdu. Eğer o kız kendi konuşma metnini hazırlasaydı daha inandırıcı olmaz mıydı?

TKP neden Deniz Gezmiş’leri, Mahir Çayanlar’ı ölüm yıldönümlerinde anıyor da, Harun Karadeniz’i anmıyor. Sanırım Harun Karadeniz’in kim olduğunu bilmiyorlar.

Şimdi insanlar soruyor; “AKP nasıl yüzde elli oy aldı” diye bizde böyle sosyalist/komünist partiler varken az bile almışlar.

Saygılarımla…