Açılım Esnafa olmalı

Açılım Esnafa olmalı

Esnaf sesleniyor. Beni MESLEK ODALARINA mahkûm kılma. Buralara mecburi kayıt yaptırma. Ama dinleyen kim, devleti yönetenlerin bu sesler umurunda değil. Esnaf vergisini, kirasını, elektrik, su parasını ve Bağ kur primini yatıramaz halde, siz ona ucuz kredi

Asıl açılımı umudunu yitirmiş olan Esnaf ve işsizler bekliyor...

 

Ülkemiz tuhaf işleri yaşıyor, tuhaf işlerle uğraşıyor.

Akşam TV ekranlarında ilgisiz alakasız işler ve haberler, millet uyuşuyor. Ülkenin gerçekleri ortada…

4 Temel önemli sorunumuz var.

Açlık, yokluk, yoksulluk, işsizlik..

Bunları konuşan, tartışan, irdeleyen, sorgulayan yok. Varsa yoksa beylerimizin hanımlarımızın bir şekilde ele geçirdikleri koltukları, makamları…

Bu ülkede durum iç açıcı değil.

Açılım diyenler bilmeli ki, esas açılım bu konuda olmalı.

Açlık, yokluk, yoksulluk, işsizlik.

Bu konular hızla açılıma tabi tutulmalı ve iyileşme yaşanmalıdır. Durum vahim. Türkiye de Esnaf birer ikişer değil, onar yüzer iş terk ediyor. Dayanacak gücü mecali kalmadı. Eridi.

Esnaf sesleniyor. Beni MESLEK ODALARINA mahkûm kılma. Buralara mecburi kayıt yaptırma. Ama dinleyen kim, devleti yönetenlerin bu sesler umurunda değil. Esnaf vergisini, kirasını, elektrik, su parasını ve Bağ kur primini yatıramaz halde, siz ona ucuz kredi vereceğiz diyorsunuz. Krediyi alacak olan Esnaf odasına, Meslek odasına gidip işlem yaptıracak. Birde öyle kesilecek. Demokratik ülkelerin hiç birinde meslek odalarına kayıt zorunluluğu yoktur. Zorla üye yapılamaz. Zorla aidat alınmaz. Bu millet perişan. Bu işin köklü çözümünü istiyor. Esnafa kayıtlı mensubuna hiçbir ekonomik getirisi olmayan meslek odalarından kurtaracak AÇILIM istiyor esnafımız. Bunu sağlayın.

Ayrıca, İŞSİZLİK hat safhada… Giderek artıyor. Korkunç boyutta.

Ben işsizliği çözeceğim diyen varsa, nasıl, ne şekilde, hangi çalışma ile çözecek bunu aktarmalı. Ve bir an evvel bu çalışma başlatılmalıdır.

İşsizliğin belini kırmak içinde bir AÇILIM istiyoruz.

Esas açılım burada… Açlık ve yokluğu önleyecek olan bu iki ana temel AÇILIM.

Esnaf açılımı, İşsizlik açılımı…

Bugün fabrikalar susmuş.

Traktörler susmuş..

Geçim derdine düşmüş olan millet susmuş..

Tuzu kuru üç beş kişi konuşuyor….

Bunu çözdüğünüzde açlığı, yokluğu, yoksulluğu kökünden kazırsınız.

İşte gerçek AÇILIM o zaman olur. Karnı doyan sağlıklı düşünür. Aç adam zafiyet geçirir. Açlık kan şekleri düşer, asabi olur, huzursuzluk artar, sağlıksız ortamlar gelişir.

İşte ülkedeki sağlıksız ortamın ana temeli budur. Bu sorunu çözmeliyiz.

Bunu çözümü için ise ŞİDDETLE hızla, seri bir şekilde YOLSUZLUKLA mücadele etmektir. Toplumun tüm bireyleri bu taşın altına elini koymalı.

Yolsuzluk, açlığın, yokluğun, işsizliğin ana sebebi.

Çünkü devletin geliri çarçur edilmekte, peşkeş çekilmekte, on binlerin hakkını bir iki kişi yemekte.

İsrafın boyutu dağları aşmış vaziyet de.

2009 yılında devletin ilgili birimleri yolsuzlukla mücadele çalışmaları içinde 4 bin 5 yüz 80 kişiyi gözaltına almış.

Bunlardan 116 sı kamu görevlisi toplam 283 kişi tutuklanıp cezaevine konulmuş.

Büyük yolsuzluklar devlet dairelerinde. Kamu kuruluşlarında. Çoğu ihale yolsuzlukları... Avanta, rüşvet, suiistimal gibi işler.

Ve Aslında bu görünen ve ortaya çıkan tablo KAF DAĞININ ardındaki olaylar.

Esas köklü bir uğraşma olsun. Devletin trilyonlarının nasıl birilerinin ceplerine hortumlandığını ve nasıl zenginler türetildiğini görürsünüz.

Bu sayıda 20 bini bulur. Bunu abartmıyorum.

Türkiye yi bu ihaleye fesat karıştıranlar, ihale yolsuzluğu yapanlar, makamda iken görevini kötüye kullananlar bu hale getirdi.

Bu imkânlar hakkı ile birilerine gitsin. Hazine soyulmayacak. O paralar yatırıma, istihdama, işe dönüşecek. Bundan emin olun.

Ama 1000 kişinin, 10 bin kişinin yiyeceği ekmeği bir kişi sırtlayıp alıp gidiyor.

Bunu önlemek lazım…

Kamu kurum ve kuruluşlarında 2009 da ki en büyük yolsuzluklar İnşaat ve Sağlık sektöründe meydana geldi.

Ardından Belediyeler geldi.

Ardından Tapu, Gümrükler gibi kuruluşlar geldi.

Çok ciddi olarak ele alınması gereken bir kurumda BELEDİYELERDİR.

Sağlık, İnşaat işleri, Belediyeler, hizmet alımları daha sıkı ve ayrıntılı olarak didik didik edilsin bakın ne büyük vurgunlar ortaya çıkacaktır.

Bu vurgunları önlesinler işsizliğin belini kırarlar.

Çünkü o paraları eline geçirenler 10 milyon dolara- 25 milyon dolara gayrimenkul alıyorlar. Akraba veya eş dost üstüne. Yakayı ele verdiler mi, o çalınanlar ile binlerce fabrika meydana gelecek iş sahası açılacaktır. Yakalayamıyorsan bari çaldırma. Çalamayacağı düzeni sistemi kur. Milletin hakkını çalamasın. O gözü doymayan hırsızlar yüzünden bu millet doğru dürüst eğitim alamıyor, sağlık hizmeti alamıyor, devletin sunduğu hizmet ve haklardan eşit ve adil paylaşım yapamıyor.

Bunun önüne geçmek en asli vazifemiz olmalı.

O nedenle Esas açılım, İşsizlik açılımı…

Esnaf açılımı,,,

Yolsuzluk açılımı olmalı.

Böylece Ülkeye yandaşlar değil, millet egemen olmalı. Milletin egemenliği mutluluk ve bereket getirecektir.

Son 30 yılda yapılan idari yanlışlar neticesiyle kanayan bu yaraları hızla sarmak, Ülkeyi topyekûn kalkındırmak lazımdır.

GELEYİM ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE

Tekrar ediyorum 1982 Anayasasından kurtulmamız lazım. Ben Anayasanın köklü bir şekilde değişmesinden yanayım. Sivil anayasa istiyorum. Bunun yeri de Meclis. Oraya seçip gönderdiklerimiz otursunlar doğru dürüst bu işi yapsınlar. Tartışsınlar, uzlaşınlar. Yapmıyorlarsa kendi bilecekleri iş... Benim önüme referandum sandığı gelirse gider EVET oyu kullanırım. Referandum sandığını önümüze getirmeyin, tartışın, uzlaşın bu işi mecliste çözün. Çünkü toplumun çoğunluğu böyle düşünüyor.

İNTERNET MAĞANDALARI

İnternet kabadayıları çoğalmış. Küfür hakaret yazıp adına yorum diyerek gönderenler oluyor. Sahte isimlerle, sanal ortamda DAYILIK yapanlara Ahkâm kesenlere sözüm var.

Tahammül etmeyi, tartışmayı, bölüşmeyi, paylaşmayı, hoşgörüyü, sevgiyi saygıyı öğrenin. Sonra çıkın yazın. Yoksa Ormanda yaşayan herhangi dört ayaklıdan pek farkınız olmuyor. Emin olun o dört ayaklı orman canlıları bile sizden daha medeni. Kendi soyuna, ırkına, hemcinsine zarar vermediği gibi, kendi ırkından soyundan olmasa bile sahiplendiği oluyor. Siz bir tuhafsınız. Her şeye muhalefet, her şey olumsuz bakmak, her şeyi karalamak, her şeyi kötü görmek insanlık değildir.

Bugünlük bu kadar…

Saygı ve sevgilerimle…

 

MUSTAFA GÖKTAŞ

GAZETECİ – YAZAR VE İKTİSATÇI

ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)

GENEL BAŞKANI

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.