ADD' nin 8 Mart Etkinliği
İlk olarak Ordu Devlet Hastanesinde ADD Şube Başkan yardımcısı Neşet Saymanın önderliğindeki bir ekiple, hastane çalışanlarına ve servislerdeki hastalara karanfil dağıtımı yapıldı aynı grupla Endüstri meslke lisesi ve Kız Meslek Lisesindeki çalışanlara
Atatürkçü Düşünce Derneği Ordu Şubesi 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü’etkinliklerini gün içine yaydığı bir dizi etkinlikle kutladı.
ADD' nin 8 Mart Etkinliği
İlk olarak Ordu Devlet Hastane’sinde ADD Şube Başkan yardımcısı Neşet Sayman’ın önderliğindeki bir ekiple, hastane çalışanlarına ve servislerdeki hastalara karanfil dağıtımı yapıldı aynı grupla Endüstri meslke lisesi ve Kız Meslek Lisesindeki çalışanlara da karanfil dağıtımı yapıldı. Daha sonra Yönetim Kurulu Üyesi Leman Yiğit’in önderliğindeki ekiple, Boztepe Devlet hastanesi, Şehir Üstteğmen Doğan Gökbulut ilköğretim okulu; Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Cayak, Park Medical hastanesinde ve Şube Başkanı Haluk Türkmen Özel Umut Hastanesinde, Utku Acun İlköğretim Okulu, Ticaret Lisesi ve Ordu Lisesi’nde çalışanlara karanfil dağıtımı gerçekleştirdi.
Atatürkçü düşünce Derneği Ordu Şubesi akşam saat 18.00’de de Eğitim İş sendikasının desteği ile Ordu Tahıl Pazarı meydanında ‘şiir-müzik’ dinletisi gerçekleştirdi. Buradaki etkinlikte Şube başkanı Haluk Türkmen bir açıklamada bulundu.
Türkmen Açıklamasında;Bu gün, 1857 yılı 8 Mart’ında, eşit işe, eşit ücret ve 8 saatlik işgünü taleplerinin bedelini canları ile ödemiş olan Amerikalı dokuma işçilerinin ve 1908’de, onurlu bir yaşam hakkını; “ekmek ve gül” ile simgeleyen 15.000 kadının anısına adanmıştır.
Peki aradan geçen yüzyılı yılı aşkın süreç sonunda kadınlar için ne değişti?
Dünya, haksız savaşların bittiği, barışın egemen olduğu bir ortama kavuşabildi mi? Kadınlarımız, özgür kullanılan oy hakkına, eşit işe, eşit ücrete, iyi çalışma koşullarına ulaşabildiler mi? Şiddet, toplumun ve kadınlarımızın üzerinden elini çekti mi? Ya da kadınlarımızın aydınlanması sağlanabildi mi?
Yanıt, kocaman bir hayır!
Emperyalizm, açgözlülülük içinde, mazlum ulusların topraklarını, insanlarını, doğal kaynaklarını, soframızdaki ekmeğimizi; icat ettiği küresel sermaye adlı canavarıyla bugün hala yok etmeye devam ediyor.
Taşörenleştirilen ve güvencesizleştirilen iş yaşamında, İnsanımız, kadınımız; işsizlik tehdidiyle, karın tokluğuna çalışmaya mecbur ediliyor. Yurdun her köşesinden, evine ekmek götüremeyen anne ve babaların feryatları yükselirken, aile kurmuş, evini ocağını ayırmış çocuklarımız, yeniden eve dönüyor. Siyasal iktidar, bu sosyal yarayı görmek ve çözüm üretmek yerine; erzak girmeyen evde aş üretmeye çalışan kadına 3 çocuk öğüdü veriyor.
Ekonomide, sosyal hayatta ve poitikada, kadınlara hala yer yok. Seçme Seçilme Hakkına, Avrupa’dan önce önce kavuşmuş kadınlarımız, TBMM’nde, %9.1, yerelde ise ancak %1.1 oranında temsil edilebiliyor. Sistem, onlara bir vitrin malzemesi gibi davranmaya, devam ediyor. Oysa kadınlar, yaşamın içinde parlak camların arkasında oturmuyorlar. Onlar, narin omuzlarıyla, hayatın bütün yükünü taşımaya, ailenin ve toplumun ağır işçisi olmaya devam ediyorlar.
İşsizlik, yoksulluk kendi başına birer şiddet türüdür. Ancak, kadınlarımız, ayrıca erkek egemen toplumun, fiziki ve psikolojik şiddetiyle de karşı karşıyadır. Geride bıraktığımız yıl içinde, sokak ortasında öldürülen 271 kadın varolan şiddetin somut göstergesidir.
Bu görünümü tersine döndürmenin tek yolu, Cumhuriyet’imizi Atatürkçü Düşünce sisteminin ışığına ve Atatürk İlke ve devrimlerinin; ilerici, atılımcı, çağdaş, devrimci bakış açısına ve uygulama alanına tekrar döndürmektir. Bu konuda en büyük görev de kadınımızındır.
Kurtuşul Savaşı’nın kahraman kadınlarının kızları, etrafımızı saran, yoz ve yobaz sinsi karanlıkta, kurulan, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikten beslenen ve içinde bulunduğuz kör karanlık ablukayı dağıtacaktır. Buna inancımız ve güvencimiz tamdır.
. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz, dedi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.