Adnan YILDIZ:KİMİN TAŞERONU BUNLAR?
Bilindiği üzere Ortadoğu coğrafyasına yönelik ve adına kısaca BOP denen bir proje küresel şirketlerin emperyalist hedefleri adına ABD ve İsrail öncülüğünde yürütülmektedir. Bu amaçla önceden kağıt üzerinde hazırlanmış haritalarda belirtilen sınırların ilk
KİMİN TAŞERONU BUNLAR?
Milletçe kan yuttuğumuz günler. Her gün ocaklara düşen ateş artık dayanma sınırlarımızı aşıyor. Ne oluyor, nereye gidiyoruz düşünemez haldeyiz. Sadece taşeron bunlar diyor yöneticilerimiz ama kimin taşeronu olduğunu söylemiyorlar.
Kimin taşeronu bunlar?
Aslında kimin taşeronu oldukları apaçık ortada ama ne amaç uğruna yapıyorlar bu taşeronluğu?
İşte cevaplanması gereken asıl soru bizce bu.
Bilindiği üzere Ortadoğu coğrafyasına yönelik ve adına kısaca BOP denen bir proje küresel şirketlerin emperyalist hedefleri adına ABD ve İsrail öncülüğünde yürütülmektedir. Bu amaçla önceden kağıt üzerinde hazırlanmış haritalarda belirtilen sınırların ilk uygulamaları Irak üzerinde gerçekleştirilmiştir. Irak üzerinde yürütülen bu operasyonlarda söz konusu güçler adına taşeronluğu Barzani ve Talabani üstlenmişlerdi.
İşte aynı güçlerin ülkemiz üzerindeki düşündükleri öncelikli yapı ise bir federasyon yapılanmasıdır. Bu amaçla Irak’ta adına demokrasi denilen bahane, Türkiye’de açılım adıyla ortaya konmuş ve süreç işletilmeye başlanmıştır. Bu sürecin nihai hedefinde ise ülkemizin, liberal küresel şirketler için en uygun yönetim biçimi olan bir federatif yapıya kavuşturulması bulunmaktadır. Bu amaçla Barzani ve Talabani’ye Irak’ta yüklenen taşeronluk görevi ülkemizde bizzat CIA tarafından kurulan Pkk’ya verilmiştir.
Bilindiği üzere 1999 yılında gerçekleştirilen bir operasyonla bu taşeron örgütün elebaşı daima bir pazarlığın tarafı olması hesabıyla İmralı’ya yerleştirilmiştir. 1999-2004 yılları arasında bir çöküş yaşayan örgüt yine bu yıllarda bizzat arkasındaki güçler tarafından yeniden yapılandırılmaya ve güçlendirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçlarla ortaya konan faaliyetlerin açığa çıkan ve bazı basın kuruluşlarında yer alanları şunlardı.
ABD California Eyaleti Los Angeles Bölge Mahkemesi, 5 Ekim 2001'de PKK'nın terörist olmadığına ve faaliyetlerinin engellenemeyeceğine karar verdi
ABD askeri yetkilileri PKK Başkanlık Konseyi üyeleri ile 11 Temmuz ve 16 Temmuz 2003 tarihinde iki görüşme yapmışlardır.
CIA, PKK'ya 27 Aralık 2002 günü hayali cam sehpa ithalatının ödemesi perdesi altında 125 milyon dolar verdi. Para, ABD'den Littleford isimli işadamı tarafından banka havalesi yoluyla Suriye'deki PKK'lı bir işadamına yollandı. Türk devleti yaptığı araştırma sonucunda olayın doğru olduğunu saptadı. ABD'nin PKK'ya 125 milyon dolar verdiği haberleri, ABD resmi makamları ve PKK tarafından yalanlanmadı.
2002 yılında PKK'nın Kuzey Amerika Temsilcisi Kani Gulam, pasaport sahtekârlığı nedeniyle yakalandı ve hakim önüne çıkartıldı. PKK Temsilcisi, ABD yasalarına göre 10 yıl hapis ve ardından sınır dışı edilmesi gerekirken, mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
ABD'nin önemli strateji merkezleri tarafından çok sayıda haritaya göre Türkiye parçalanmış gösterilmektedir. Bu tür haritalar, ABD'ye bağlı resmi ve yarı resmi kurumların internet sitelerinde halen yer almaktadır.
PKK gündemindeki Washington Kürt Enstitüsü, ABD tarafından korunmakta ve resmen desteklenmektedir. ABD, Kürt Enstitüsü'ne desteğini, dönemin Dışişleri Bakanlığı'nın önde gelen stratejistlerinden biri olan Prof. Dr. Michael Gunter üzerinden yürütülmüştür.
Bunların yanında ABD ve Pkk değişik tarihlerde devamlı görüşmüşlerdir 2002 yılı Ocak ayından itibaren yoğunlaşan bu görüşmelerden biri 2002 yılının Ocak ayı ortasında yapılmış, Sonraki görüşme ise 3 Kasım 2002 seçimlerinden beş altı gün sonra yapılmıştır.
Malumun ilanı olan bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere Pkk’nın kimin taşeronu olduğu ve amacı apaçık ortadadır.
Pekala, bundan sonra neler olacak onu da biz tahmin edelim. Açılım sürecinde gizli muhatap olan terörist başının bundan sonra alenen muhatap alınması yönünde baskılar ilgili güçler tarafından arttırılacaktır. Nitekim bunu iki gün önce bir televizyon kanalında Nazlı Ilıcak açıkça savunmuştur. Sonrasında ise federasyona yönelik uygulamalar başlatılacaktır.
Ancak bunlar birilerinin hesapları. Ya her gün yüreği yanan bu milletin hesabı. İşte bu hesap tüm bu planları altüst edecek güçtedir. Yeter ki artık farkına varalım.
Yine yüreklerimiz yandı bugün.
(Şehitlerimize Allah’tan rahmet, başta aileleri olmak üzere milletimize başsağlığı dileriz.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.