ALT YAPI NİYE VAR Kİ?
Ordunun yarını bu gençler ise ve yarınlara bir temel atılacak ise o zaman siz niye el atıp ta,beyler bu sporcularımıza değer verelim demiyorsunuz,sıkıntımı var? Eğer sıkıntı yoksa sessizliğinizin gerekcesi ne?Aslında alt yapı ayrı çatı altında olmalı,bunu
ALT YAPI NİYE VAR Kİ?
Allah için bir işi de yanlış yapmayın, hocalara asla haksızlık etmeyin .Adamlar başarılı, bunu siz kabullenip te onların sporcularına değer vermiyorsanız, bir şey sormadan işlere burnunuzu sokuyorsanız,sizlere ne demeli ki ?Yönetici olmakla spor denen önemli mekanizmayı ehline sormadan bazı oyuncuları söz verdimde profesyonel yaptım mantığıyla hareket ederseniz,başarılı dediğimiz hocaların, sporcularının gözünde değeri sıfır olmaz mı?
Kaç aydır yazdım, alt yapıya önem vermiyorsak, gelen hocalar bu sporcuları begenmi
yorsa, o zaman suçlu onlar, bırakın gitsinler.Yok bu takım her sezon ikinci oluyorsa o zaman nerde alt yapıdan oyuncular?Hocalara başarı plaketi,ödül yada neyse.Ne olur alt yapının bir oyuncusu profesyonel olacaksa Turgut hocaya sorulmaz mı? Bu kadar mı spordan anlayan, antrenörlüğü bilen yöneticilerle yaşıyoruz.Bari onlar çalıştırsın bundan sonra,değimli?Yada bilmem ne hoca,sizde Ordu spordasınız,niye bu kadar kesin ve keskin kılıç darbeleri altyapının boynuna?Ordunun yarını bu gençler ise ve yarınlara bir temel atılacak ise o zaman siz niye el atıp ta,beyler bu sporcularımıza değer verelim demiyorsunuz,sıkıntımı var? Eğer sıkıntı yoksa sessizliğinizin gerekcesi ne?Aslında alt yapı ayrı çatı altında olmalı,bunu Bahtiyar Köksal Ve gazeteci Temel Aşar ve birkaç isim yıllarca söylüyorlar.Ayrı yönetim ve onların yapacağı antrenör kadrosu.Sayın Köksalın açıklamaları işte tam bu noktada önem arz ediyor.Yıllarca bu işe yürek koymuş bizler varız,yönetimlerde bulunmuş insan olarak ve alt yapıyı en iyi bilenlerden olarak bu işe kat kıya da varız.Alt yapıyı üst yapıdan ayırmasak asla başarıyı getiremeyiz,bu gerçek ve önemli, sizce beyler?
ADAM OLMAK İÇİN
İlle de birkaç adımı atmak için birilerinin vereceği üç beş kuruşu alıp ta borazan mı olmak lazım? İlle de birilerinin koltuk altında dolaşıp ta, onların vereceği üç beşle sırtındaki gocuğu ile sallanarak yürümesi mi lazım? Hele bir makamın veya bir işin en üstünde yürüyen insanların belli evrelerden sonra bir makamı ille de maddi kazancın altında un ufak etmesimi lazım? Aklın bile ulaşıp ta gezemediği o kadar karanlık ve şişman girdaplar var ki ,miden bulansa ne olur bulanmasa ne olur. Demek ki hayatın renkleri de bu kadar tükürüğe ve siteme karşı direncinde zayıflama hissediyor ki soluyor ve zamanla çok yıpranıyor.Bakıyorsun kocaman bir şekil,içinde ise yüreklerin olmadığı bir takım insanın verdiği yemlikler! Kaç aylık, ğünlük ya da senelik?
Eskiden insanların kocaman lakapları ve dillerinde de sloganları olurdu. Mesala; "Bir baba hindi,hey Allah..," gibi ,"sallasana sallasana mendilini..," gibi,bunları söyleyen yoluk yılmaz,got emmi, lacivert,gıdibi,mavri Erol,yada Tarzan Necati gibi.Ama bunların ne yanında bir aleverecisi nede onları yönlendiren cebcisi olurdu.Mahalle ağbileri olurdu.Şimdi ne mertlik kaldı ne adamlık çoğu yerde.Para yada parasızlık bozdu insanları,birilerine mahkum etti.İnkarın gözlere faydası olmaz,görünen köyde klavuz istemez.Aslında asla inancımın çok uzağında duran Darwin o gün doğrumu dedi diyesim geliyor.Dört ayagı üzerinde zor ama hızlı yürüyen bazı şekillerin zamanla kendini koruma yada menfeat sağlama adına iki ayağı üzerinde durma gereğimi hissetti diyen bilim adamlarına da gülme yerine acaba doğrumu dedi diyesim geliyor.Elleri öyle havada her daim ister görünce! Neyse onlarında ceplerin de on beş delik açılmışken birine yaptıgı borazancılıgı kaç kişi on gün sonra hatırlar ki demekte çok yanlış,kimleri hatırlamadı,kimleri o makamlardan yada oldukları yeren al aşağı etmedi.Gözünü yumup baksın herkes,burası bizim,onlarda onlara yön veren dillerde ;ne edelim ki!
Allah için bir işi de yanlış yapmayın, hocalara asla haksızlık etmeyin .Adamlar başarılı, bunu siz kabullenip te onların sporcularına değer vermiyorsanız, bir şey sormadan işlere burnunuzu sokuyorsanız,sizlere ne demeli ki ?Yönetici olmakla spor denen önemli mekanizmayı ehline sormadan bazı oyuncuları söz verdimde profesyonel yaptım mantığıyla hareket ederseniz,başarılı dediğimiz hocaların, sporcularının gözünde değeri sıfır olmaz mı?
Kaç aydır yazdım, alt yapıya önem vermiyorsak, gelen hocalar bu sporcuları begenmi
yorsa, o zaman suçlu onlar, bırakın gitsinler.Yok bu takım her sezon ikinci oluyorsa o zaman nerde alt yapıdan oyuncular?Hocalara başarı plaketi,ödül yada neyse.Ne olur alt yapının bir oyuncusu profesyonel olacaksa Turgut hocaya sorulmaz mı? Bu kadar mı spordan anlayan, antrenörlüğü bilen yöneticilerle yaşıyoruz.Bari onlar çalıştırsın bundan sonra,değimli?Yada bilmem ne hoca,sizde Ordu spordasınız,niye bu kadar kesin ve keskin kılıç darbeleri altyapının boynuna?Ordunun yarını bu gençler ise ve yarınlara bir temel atılacak ise o zaman siz niye el atıp ta,beyler bu sporcularımıza değer verelim demiyorsunuz,sıkıntımı var? Eğer sıkıntı yoksa sessizliğinizin gerekcesi ne?Aslında alt yapı ayrı çatı altında olmalı,bunu Bahtiyar Köksal Ve gazeteci Temel Aşar ve birkaç isim yıllarca söylüyorlar.Ayrı yönetim ve onların yapacağı antrenör kadrosu.Sayın Köksalın açıklamaları işte tam bu noktada önem arz ediyor.Yıllarca bu işe yürek koymuş bizler varız,yönetimlerde bulunmuş insan olarak ve alt yapıyı en iyi bilenlerden olarak bu işe kat kıya da varız.Alt yapıyı üst yapıdan ayırmasak asla başarıyı getiremeyiz,bu gerçek ve önemli, sizce beyler?
ADAM OLMAK İÇİN
İlle de birkaç adımı atmak için birilerinin vereceği üç beş kuruşu alıp ta borazan mı olmak lazım? İlle de birilerinin koltuk altında dolaşıp ta, onların vereceği üç beşle sırtındaki gocuğu ile sallanarak yürümesi mi lazım? Hele bir makamın veya bir işin en üstünde yürüyen insanların belli evrelerden sonra bir makamı ille de maddi kazancın altında un ufak etmesimi lazım? Aklın bile ulaşıp ta gezemediği o kadar karanlık ve şişman girdaplar var ki ,miden bulansa ne olur bulanmasa ne olur. Demek ki hayatın renkleri de bu kadar tükürüğe ve siteme karşı direncinde zayıflama hissediyor ki soluyor ve zamanla çok yıpranıyor.Bakıyorsun kocaman bir şekil,içinde ise yüreklerin olmadığı bir takım insanın verdiği yemlikler! Kaç aylık, ğünlük ya da senelik?
Eskiden insanların kocaman lakapları ve dillerinde de sloganları olurdu. Mesala; "Bir baba hindi,hey Allah..," gibi ,"sallasana sallasana mendilini..," gibi,bunları söyleyen yoluk yılmaz,got emmi, lacivert,gıdibi,mavri Erol,yada Tarzan Necati gibi.Ama bunların ne yanında bir aleverecisi nede onları yönlendiren cebcisi olurdu.Mahalle ağbileri olurdu.Şimdi ne mertlik kaldı ne adamlık çoğu yerde.Para yada parasızlık bozdu insanları,birilerine mahkum etti.İnkarın gözlere faydası olmaz,görünen köyde klavuz istemez.Aslında asla inancımın çok uzağında duran Darwin o gün doğrumu dedi diyesim geliyor.Dört ayagı üzerinde zor ama hızlı yürüyen bazı şekillerin zamanla kendini koruma yada menfeat sağlama adına iki ayağı üzerinde durma gereğimi hissetti diyen bilim adamlarına da gülme yerine acaba doğrumu dedi diyesim geliyor.Elleri öyle havada her daim ister görünce! Neyse onlarında ceplerin de on beş delik açılmışken birine yaptıgı borazancılıgı kaç kişi on gün sonra hatırlar ki demekte çok yanlış,kimleri hatırlamadı,kimleri o makamlardan yada oldukları yeren al aşağı etmedi.Gözünü yumup baksın herkes,burası bizim,onlarda onlara yön veren dillerde ;ne edelim ki!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.