Birol Ertan:İsrail Ateşle Oynuyor

Birol Ertan:İsrail Ateşle Oynuyor

Her devletin vatandaşları açısından olduğu gibi İsrail vatandaşları da güvenlik ve huzur içinde yaşama hakkına sahipler. Bu huzur ve güvenliğin yolu da Ortadoğu’da olduğu gibi dünyanın her köşesinde kalıcı bir barışın tesis edilmesi. Güvenli olmayan bir d

İsrail Ateşle Oynuyor                                Birol Ertan 
 
İsrail’in yardım gemisindeki sivillere yönelik silahlı eylemi, bütün dünyada tepki çektiği gibi, İslam dünyasında da büyük infial yarattı. Birçok İslam ülkesindeki Amerikancı ve İsrail yanlısı hükümetler, halkın yoğun protestosu ve tepkisi karşısında ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Özellikle Mısır, Gazze sınır kapısını hemen açarak bu tepkileri dindirme yolunu seçti. Ancak, giderek yaygınlaşan şiddetli tepkiler bu biçimde son bulacak gibi görünmüyor. 

Her devletin vatandaşları açısından olduğu gibi İsrail vatandaşları da güvenlik ve huzur içinde yaşama hakkına sahipler. Bu huzur ve güvenliğin yolu da Ortadoğu’da olduğu gibi dünyanın her köşesinde kalıcı bir barışın tesis edilmesi. Güvenli olmayan bir dünyada kimsenin güvenlik içinde yaşayamayacağını kafalarımıza sokmak durumundayız. 

Güvensiz atmosferde aşırılıklar da güçlenmekte, kitleselleşmekte ve dünyayı her an patlayabilecek bir sıcak savaş atmosferi sarmaya başlamaktadır. Bu süreçte aşırı uçlardan ve fevri çıkışlardan uzak durmak, İsrail’e bazı konularda tepki gösteren ülkelerin olduğu kadar, İsrail’in de sorumluluğu olmalıdır. 

Türkiye’ye yönelik İsrail’in fevri çıkışlar peşinde olması ve bölgede tek müttefiki konumundaki Türkiye’yi kaybetme noktasına gelmesi, İsrail için çok büyük ve uzun dönemli kayıplar yaratacaktır. Özellikle Ortadoğu barışının diken üstünde sallandığı bugünlerde sıcak çatışma ortamına her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Bu sıcak çatışmadan en çok etkilenecek olanların başında ise İsrail bulunuyor. Bu nedenle, İsrail’in daha soğukkanlı davranmasında yarar vardır.

Geçenlerde bir medya organında İsrail’e atfen yayımlanan tüyler ürpertici bir haber okudum. Habere göre, Rum Yönetimi’nin temasları sonucunda Ortadoğu’daki krizin Kıbrıs’a taşınması gündemdeymiş. İsrailli emekli ve öğrencilerden oluşan bir grup, Kıbrıs’ta Türkiye’nin “işgal” yaptığını ileri sürerek, gemi filosuyla Kıbrıs’a gitme kararı almışlar ve sıcak temas istemeyen İsrailliler, bölgeye Türk savaş gemileri giderse oradan ayrılacaklarını açıklamışlar. Bu haberin doğru olmamasını temenni ediyorum. Böyle bir haber doğruysa, bu aptalca girişim, İsrail için geri dönülmez bir sürecin başladığının resmi olacaktır.

Türkiye’de ya da İsrail’de Hükümetlerden kaynaklanan küçük gerilimlerin yaşanması olağan karşılanabilir. Ancak, iki ülke ilişkilerini etkileyecek fanatik grupların provokasyonları, iki ülke halklarını da düşman olma noktasına taşıyacaktır. Bu durumda, çatışma ortamından hem Türkiye, hem de İsrail çok zararlı çıkacaktır. Özellikle sınırsız şiddet girişimleri nedeniyle dünyadan soyutlanma noktasına gelen İsrail, bölgedeki tek dostunu kaybederek geri dönülmez yaralar alabilecektir.

İsrail’in terör örgütü PKK ile ilişkileri ve Kuzey Irak’taki faaliyetleri konusunda Türk kamuoyunda ciddi şüpheler bulunmaktadır. Bu şüphelerin üstüne Kıbrıs krizi de eklenirse, Türk-İsrail ilişkilerinin bir daha eski günlerdeki gibi yürütülmesi asla söz konusu olamaz. Sıkışmış olduğu coğrafyada İsrail’in tek dostunu kaybetmesi, akıl almaz bir yanlışlık olarak tarihe geçecektir.

İsrail’in ABD’ye güvenerek bazı provokasyonlara olanak tanıması, ileride kendisini çok kötü noktalara sürükleyecektir. ABD ile sıcak ilişki içinde bulunan birçok ülke ve liderleri, daha sonra ABD ile nasıl çatışma içine girebilmişse, ileride de ABD-İsrail ilişkilerinin bu biçimde yürütüleceği garantisi yoktur. İsrail nedeniyle ABD’nin özellikle Ortadoğu’da çok sıkıntılı günlerin yaşandığı bugünlerde İsrail, ABD desteğine çok fazla bel bağlamamalıdır. ABD’nin uzun dönemli çıkarlar uğruna desteğini çekmesi durumunda yapayalnız kalacak olan İsrail’in eski günleri arar duruma geleceğini kestirmek zor değildir. Bu nedenle, özellikle terör örgütü ile ilişkileri ve Kıbrıs konularında İsrail’in yanlış adım atmamasını diliyorum.

Türk ve Yahudi dünyası  arasındaki sıcak ilişkilerin tarihi yüzyıllara dayanır. Dünyada Yahudi karşıtlığı nedeniyle saldırıya uğrayan ve vatanlarından kopmak durumunda kalan masum Yahudilerin Türk topraklarına sığınmak dışında seçenekleri kalmadığı günler unutulmasın. Bugünlerin yarınlarının da olduğu asla unutulmamalıdır.

Her iki taraftaki fanatik grupların eylemleri nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan Türk-İsrail ilişkilerini kopma noktasına gelmeden iyileştirmek, her iki ülkenin de çıkarınadır. Bu konuda özellikle İsrail yetkililerinin soğukkanlı davranmaları gerektiği açıktır. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum