Buradan bakınca mesele çok farklı!
Gidiş gerçekten iyi değil. Piyasada Karşılıksız ÇEK patlaması yaşandı. Ve yaşanıyor. Meclisten karşılıksız çek için bir rahatlatıcı karar çıktı ama yeterli değil. Protestolu senet sayısında korkunç bir patlama var. Karşılıksız çek 1 milyon 967 bini
Buradan bakınca mesele çok farklı!
İçinde bulunduğumuz yıl ekonomik açı başta olmak üzere sosyal alanda da pek güzel geçmedi.
Senenin sonu geldi.
Pek de öyle iç açıcı gelişmeler yaşanmıyor.
Ağır vergi sistemi komşumuz Yunanistan"da yeniden ele alınıp sil baştan düzenleniyor.
Bizde ise kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Esnaf ağır vergi yükü altında kıvranıyor.
Dolaylı vergiler halkın canını yakmaya devam ediyor.
Akaryakıttaki alınan vergiler ibretlik.
Pompayı adeta tüketicinin cebine sokmuşlar.
Tınlayan yok.
Bağ kur primini yatıramayan esnaf gelin faizini affedin, anaparayı taksitlendirin diye adeta yalvarıyor.
Hiç o yerli olmayan Hükümet 2010 yılında ümüğünüzü sıkacağım diyor.
İcra işlemlerine başlayacağım diyor.
Buyurun
2010 yılında vergilerde harçlarda artışları göreceksiniz.
El yakacak.
Hele ki yeni çıkan Belediyelerin gelirlerini arttırmak gayesi ile oluşan o vergiler bakın başımıza neler getirecek.
Biz toplum olarak uyumaya devam edelim.
Atı alan Üsküdar"ı değil, sınırı geçti gitti.
Bakın buradan size bazı istatistikler vereyim.
Ülkemizde 2009 yılında 81 il ve ilçelerin tamamında toplam 367 bin 258 Esnaf kepenk indirip iş terk etmiş.
İşin boyutuna bakar mısınız?
Bunlar Ev geçindiren insanlar.
En küçüğü Karı koca birde çocuk deyin 3 kişilik aile. Oturun hesap yapın.
İşsizlik almış başını gidiyor. Elinde işi olan ise açlık ve yoklukla boğuşuyor. Ülkede açlık ve yokluk rakamlarını her ay açıklayan sendikaların açıkladığı rakamlara bir bakın.
O parayı alan ve evine götüren kaç kişi var?
Mevcut işi olup çalışanlar resmen açlık sınırında, yokluk sınırında hayat kavgası veriyor.
Millet Bankaların cazibeli gibi sunduğu ihtiyaç kredileri ile kredi kartlarına dayanmış ve borç gırtlağa değil, nefes aldığı burnunu tıkamış.
Nefes alamaz halde.
Gidiş gerçekten iyi değil.
Piyasada Karşılıksız ÇEK patlaması yaşandı. Ve yaşanıyor. Meclisten karşılıksız çek için bir rahatlatıcı karar çıktı ama yeterli değil.
Protestolu senet sayısında korkunç bir patlama var.
Karşılıksız çek 1 milyon 967 bin"in üzerinde iken aynı şekilde protesto olan senet sayısı 4 milyon 231 binlerde.
Bu nasıl bir iyileşme?
Bu kadar çek ve senet keyfimi bu hele geldi yani?
Ve işin garibi Mesleki ve sanayi kuruluşların oda başkanlıklarından ses çıkmıyor.
Tınnn yok..
Adamlar yılsonu olsun alsınlar oda aidatını ve gelsin hazineden de yardım, tasdik parası, şu parası bu parası derken işlerine bakıyorlar.
O koltuğa oturdu mu da zaten kalkmıyor.
Oy verecek delegeyi dülegeyi hazırlayan kendisi, yine seçilen kendisi.
İşe bak.
Hakkı huzur mu dersin, maaş cenneti ve yönetim kurulu aylığı mı ne dersen de.
Hem bir yerden değil, 2 3 4 ayrı yerden ve makamdan para alanı bile var.
Bunlar niçin arasın batan giden esnafın hakkını?
Aç gözünü be adam. Uyan artık. Tosbağa gibi yaşamaktan vazgeç. Kış uykusu mu bu?
Neyse
Şimdi başka bir hususu ele alacam.
Arkadaşlar bu telefon dinleme işinin suyu çıktı. Kimin kimi nasıl ve neden dinlediği belli değil. İşin tadı çoktan kaçtı. Milletin özel hayatı diye bir şeyi kalmadı. Her şey ortalığa dökülüp saçıldı. Üstelik yargıdaki çok önemli isimlerin dinlenmesi ayrı bir rezalet
Ve işin garibi çete mete diyerek ortalıkta toplanan içeri atılan çok sayıda kişi 6 ay 1 sene yattıktan sonra kıytırık mevzulardan dolayı yattıkları anlaşılıp serbest bırakılıyorlar.
Sadece telefon dinleme kayıtları ile insanlar heba ediliyorlar. Yan deliller, görüntüler, belgeler yok. Sadece telefon dinleme tutanakları. Olmaz böyle şey. Bir çeki düzen gerek. Yargı hepimize lazım
Gelelim şu sine-i milletçilere
DTP kapatıldı, sine-i millet dediler 1 hafta sonra İmralı böyle istedi vazgeçtik dediler.
Oynanan oyun büyük.
İmralı ve PKK muhatap alınsın ve vatandaşların abuk subuk istekleri kabul görsün (!)
Böyle şey olmaz.
Bu ülkede bizim dışımızda alengirli işler dönüyor. Rahmetli Ecevit ölmeden bir süre önce Apo"yu bize niye teslim ettiler anlayamadım demişti.
Boşuna dememiş, rahmetli.
Onu bize teslim edenlerin çok büyük oyunları sergileniyor ve devam ediyor.
Birbirimize her zamankinden daha fazla sarılıp kenetlenmemiz gerek.
Kardeş kardeşe düşmemeli. Birbirimizden kız almış vermişiz. Akraba olmuşuz. Neyi paylaşamıyoruz?
Eğer iyilik yapmasını bilmiyorsak bari kötülük yapmayalım.
Bu günlük de bu kadar. Sağlık ve mutluluk dilerim.
MUSTAFA GÖKTAŞ
[email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.