DANIŞMAYA DANIŞMA!

Banka, postane, hastane, belediye, sosyal güvenlik kurumu ve bilimum hizmet içeren dairelerimizde danışma diye bir bölüm var. Bilmemeniz mümkün değil!

İnsan memnun kalmadığı bir bölümü bilmemezlikten gelebilir mi?

Güvenlik görevlisinin işe el atma arzusundan tutun, yetki vermeye çalışan danışmaların olduğu günümüzde sorunumu çözebilmek için saatlerce koşturup duruyorum. Bana da, görevliye de yazık. Sadece danışmaya yazık değil, çünki; onlara bir şey danışmaya kalktığınızda, ortalık saman alevi gibi parlıyor.

Bu nedenle size önerim; “danışmaya sakın danışma”.

Kazara bir şey bilemezsiniz, danışmaya soralım o bilir deyince kızılca kıyamet kopar. Ya siz derdinizi anlatamıyorsunuz yada danışma anlamıyor. Bir de ses tonları yükselmez mi? O sırada danışmaya güvenlik devreye girer ve personel dayanışması içerisinde haklı iken haksız duruma düşersiniz.

Olacak iş değil!

Demem o ki derdinize derman olacak bir kişi varsa o da kendinizsiniz…

Peki ya iki veznesi olduğu halde tek veznesi çalışan postanelere ne demeli? Metrelerce kuyruk oluşur, o kuyrukta ayakta beklersin, yer kapmaya çalışan insanlar arasında itiş-kakış fatura ödemeye çalışırsın. Şaşılacak bir durum ki çalışacak eleman sıkıntısı varmış işsizliğn kol gezdiği güzelim memleketimde…

Bir kişi danışma, aynı kişi veznedar, aynı kişi yol gösterici olan postanelerimizde atmosferin yer yer parçalı bulutlu olduğunu çıkan tansiyonlardan anlayabiliyoruz. Tabi sağanak yağışlı olduklarını da saymazsak bu iş hayli zor…

Beş dakikada halledebileceğiniz iş, yirmibeş dakikaya çıkarılınca lanet okumaya başlıyorsunuz artık. Gerilen iplere dokunmamak lazım ki atan şalterler sizi çarpmasın.

Danışmaya sakın danışma!
Sorunuzun cevabını alamadığınız gibi bir de azarlanmaya tabii tutuluyorsunuz. Vah denecek haldeyizde halimize gülüp geçiyoruz.