Canan YÜCEL:GÜL, DİKEN VE IŞILTI!
Herkes gülü ister. Ellerini arasına sevdiğini yüzünü alıp öptüğü gibi avcunda tutmak ister. Güzeli, iyiyi, mutluluğu, doğruyu ve birçok şeyi Kendi için en değerli olan şeyleri avcunun içi gibi bilmek ve sadece ona ait olunması istenir. Dikene yaklaşılmaz
GÜL, DİKEN VE IŞILTI!
Gül!
Dalında birçok yapraktan oluşan örüntüye sahiptir. Gonca durumunda daha bir ayrı yeri vardır insanlar arasında. Sevdiklerine hep gonca güller alırlar. Taptaze.
Diken!
Gül dalında bulunduğu gibi birçok bitkide de vardır. Can yakar. Acıtır. Kimse yaklaşmaz ona. Dokunmaya kalkmazlar gonca güllerde olduğu gibi. Acızade.
Işıltı!
Işıltı yoksa ne bir sevgi, ne bir aşk ne de bir huzur vardır bulunulan yerde. Işıltnın olmadığı yerde dünyenın gam yükünü yükleniverir insan omuzlarına.
Herkes gülü ister. Ellerini arasına sevdiğini yüzünü alıp öptüğü gibi avcunda tutmak ister. Güzeli, iyiyi, mutluluğu, doğruyu ve birçok şeyi… Kendi için en değerli olan şeyleri avcunun içi gibi bilmek ve sadece ona ait olunması istenir. Dikene yaklaşılmaz, çünki; eline batar can yakar. Bir damlacık kan akıtır parmaklarından. Huzursuzluk, acı, telaş, endişe, korku vardır dikende. Acı hiç uğramasın hep teğet geçsin istenir. Doğaldır bu düşünceler. Fakat acı insanı olgunlaştırırmış. Bana verilen nasihatlerde hep böyle söylediler. Gözlerdeki ışıltı hiç kaybolmasın istenir. Bir ışık huzmesi yayılsın bakılan yere istenir. O ışık yayıldığında karşındaki de sende mutlu olursun, çünki; hayat böyledir ve ademoğlunun fıtratında hep mutlu olmak isteği vardır.
Gül, diken ve ışıltı!
Dikenlere dokunmadan güle ulaşamazsın. Canın yanmalı, ellerin kana bulanmalı ki güle ulaştığında değer bilesin. Gülü kaybetmemek için çaba sarfetmelisin. Güle ulaşınca gözlerdeki ışıltı devreye girer. Etrafına mutluluk saçar, baktığın yeri aydınlatırsın.
Koku!
Bir de kokusu vardır güllerin. Ne ağır ve keskin, ne de çok hafif ve uçucu… Orta kararda bir hoş kokudur. Güle yaklaşınca hissetmeye başlarsın kokladığında yüzüne ufak bir tebessüm konduruverir. Şunu da belirtmeliyim ki her gül kokmaz. Özellikle dikensiz olanları. Ne kadar uğraşırsan uğraş kokusunu duyumsayamazsın. Yoktur. Olmayan şey nasıl hissedilebilir ki?
Uzun lafın kısaltılmış son sözüne gelirsek; önce dikenleri sevmeliyim ardından gül ve ışıltı gelir Beklenen an geldiğinde kokunun oluşturduğu suretindeki tebessüm senin armağanın olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.