Canan YÜCEL:KIRIK DÜŞLER SOKAĞIMIZDA BİR YAZAR
Yazar Bulutlar örtmese güneşi diyor ve çocukların da acı çekebileceğini vurguluyor. İnce ince sızlıyor yüreğim. Şiirlerim, çocuk acılarının toplandığığı bir dünya atlası gibi geliyor bana diyor ve Bülbül deresi şiirleri adlı kitabı boy gösteriyor
KIRIK DÜŞLER SOKAĞIMIZDA BİR YAZAR
Gökhan Akçiçek…
Gökhan Akçiçek…
Kırık düşler sokağımızda bir yazar. Yer yer kırgın, kimi zaman huzurlu, arasıra da kendine has üslubuyla yazdığı denemeleriyle beni kendine bağlayan bir yazarımızdır Gökhan Bey.
Ses tonu, konuşması ve mimikleri karşısındaki kişiye pozitif enerji yayıyor. Davranışlarıyla oturuş kalkış öğrenebileceğimiz nadir insanlardan sadece biri.
Yazar…
“Bulutlar örtmese” güneşi diyor ve çocukların da acı çekebileceğini vurguluyor. İnce ince sızlıyor yüreğim. “Şiirlerim, çocuk acılarının toplandığığı bir dünya atlası gibi geliyor bana” diyor ve “Bülbül deresi şiirleri” adlı kitabı boy gösteriyor raflarda…
Süslü püslü yazmayı sevmediği gibi, dramatik bir edebiyatı da benimsememiş. Nereden mi anlıyoruz? “Çocuklara ölüm yakışmaz” ve “İnce hüzünler senfonisi” adlı kitaplarından. Kendisi de zaten söylüyor şaşalı anlatımlardan haz etmediğini…
Yazılmayan an yaşanmamıştır der ve yazılan herşeyde gerçeklik payı olduğunu savunur. Hiç büyümediğim için çocuklar için yazıyorum, büyüdükçe yaşamın bizden çalındığını düşünüyorum diyor. Haklı da… Geçip giden zamandan kim memnun ki?
Denizlere şarkı söylemeyi biliyordu. Yaprak dalına küserdi. Şiiri çocukluğa benzetir. Çocukluğunda giydiği gömleğin kopmaya yüz tutmuş düğmesini koparıp ya cebine ya da bir çemee gözüne konduğunu söyler dikilmek üzere hem de…
Tabi o düğme dikilmez ve küçük kardeş giydiğinde hatırlanır. Hatırlanırsa ne ala… Hatırlanmazsa eğer şiir gibi unutulduğunu düşünür. Diyor ve güzel bir örnekleme ile anlatıyor şiire, çocukluğuna ve yazmaya ne kadar düşkün olduğunu…
Değişiklik yapıp bir kitabında da dostlarından bahsediyor.
Kitabın adı; Kırık düşler sokağı…
Tek solukla okuduğum ve sürekli okusam bıkmayacağım bir anlatımla beni kendine bağladı diyebilirim.
Halimden de şikayetçi değilim. Yüzünü bile görmediğim ama örnek alabileceğim, birden fazla yoldaş buldum kendime bu kitabın içerisinde. Ortak nokta yazma, yazmak ve yazmak…
Kırık düşler sokağının köşe başında bekliyor sizi Gökhan Akçiçek.
Elinde bir kitap, cebinde çocukluğunun izleri, gözleri eskiye dönük düğmesi kopuk gömleğinde kalmış…
“Şiire gitmek kendine gitmektir” der ve ekler;
“Geçen her otobüsün, kalkan her trenin demir alan her gminin içinde olmak isterdim. Zaman zaman kendimin değil de başkasına ait bir hayatı yaşadığım izlenimine kapıldım. Bu çelişkiden sıyrılmak, gerçeğin ayrımına varmak için kendi yöntemimi geç de olsa buldum. Bazen bedenime, bazen de ruhuma çentik attım. Şiirlerim o çentiklerdir…”
Yalnız değilsin! Çentiklerden bende de var…
CANAN YÜCEL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.