DERGAH YÖNETİCİLERi ve BAŞKANLARI;

DERGAH YÖNETİCİLERi ve BAŞKANLARI;

Yıllardır eşim ve arkadaşlarımla paylaşıyorum “ sırlanarak gitmeyi” bu yeni yolculuğa çıkmadan önce yolculanmam Gülbenglerle, deyişlerle olsun diye tüm dostlara seslenişim var.

DEĞERLİ DEMOKRATİK ALEVİ ÖRGÜT YÖNETİCİLERİ,

DERGAH YÖNETİCİLERi ve BAŞKANLARI;

HALA DUMAN KOKUSU YAYILAN GEÇMİŞİN BIRAKTIĞI ACILARIN SESLENİŞİNİ GELİN ORTAK YAZALIM.


Alevi Çalıştayında “kimler bizi temsil edecek” noktasında kafamda oluşan soru işaretleri tamamen kalkmış değil ancak bazı isimleri yavaş yavaş duymaya başladım.

Bunun yanı sıra günlerce seslenişimizin biraz da olsa yanıt bulduğunu düşünüyorum.

20 Ocak Çarşamba günü bütün bu çağrıların yanıtı için yeterli olmasa da bazı örgüt temsilcileri, bazı bireysel katılımcılarla vakıf binamızda yapmış olduğumuz toplantıda “gevreğimizi içe dürmeden” birbirimizin düşüncelerini harmanladık. Kurucu üyelerimizden Rıza Yorulmaz, Mustafa Selmanpakoğlu, Av. Mehdi Bektaş, HEK-DER Başkanı Naki Selmanpakoğlu, AKKAV Başkanı İsmet Erdoğan, Av. Şakir Keçeli, Hasan Ali Erdem, Mehmet Yıldız, Levent Tonguç, Dr. Ali Yücel,Süleyman Sözerol, yönetim kurulu ve kadın komisyonu üyelerimizle yapmış olduğumuz ilk toplantıda konuşulan konuların zihinlerde detaylandırılarak geliştirilmesi 25 Ocak saat 13"te yapılacak yeni katılımcıların da olacağı toplantıda yazılı bir metne dönüştürülüp imza altına alınıp Alevi Çalıştay toplantısında vakıf ve toplantıya katılanların adına başkanımız Murtaza Demir tarafından sunumuna karar verildi.

Bu toplantının genişletilmesi ve isimlerini duyduğumuz Çalıştay davetlilerinin de pazartesi günü yapacağımız toplantıda ortak dil ve davranış birliği kararı alındığı takdirde toplantıda belki birlikte yürüyeceğimize, yada birlikte o yoldan başka bir yola gireceğimize karar vermemiz gerekecek. Katılımcı olarak duyduğum bazı isimler var umarım artar bu isimler. Cemal cemale oturulduğunda gözleriyle anlaşabilecek insanların ayni havayı soluyor olmasının dahi çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tek başına olmayı önemsemeyip “ ne fark eder “ diyen arkadaşlara Sivas Davasını anımsatmak isterim; ailelerin ve biz o zamanki dernek yöneticilerinin dışında tanıdık bir yüz gördüğümüzde hem kendimize güvenimiz artıyordu hem de heyet ve sanıkların davranışı değişiyordu. Birden onu anımsadım.

Evet toplantı tarihi yaklaşıyor içimdeki çok özel duyguları söyleyip yapılacak şeylerin heyecanını kesmek ve moralsizlik aşılamak istemiyorum. Bu güne değin göçebe olan Alevilik şehirlileşiyor. Şehirli olmak bazıları için çok önemli olabilir teknoloji, yeni yazılan kurallar, kentin mimarisi, havası, parfüm ve egzos kokusu. Belki de çok rahatlıkları da var ancak önemli olan Şehirli Alevilik yaratacağız diye havasını, suyunu, edep ve erkanını, Cem"ini, semahını dünyam yaptığım Aleviliğe umarım zarar verilmez. Şehirli Alevilik yaratacağız diyerek umarım iç dünyamı saran ifadesi zor yaşanması her şeye değer olan bu dünyadan farklı yerlere kimse taşımaz yüreğimi. Buna izin vermemek gerekir.

Onun için derim günlerdir canlar gelin cem olun diye. öğrendiğim biçimi ile yaşamak istiyorum Aleviliği öylede taşırım göç zamanım geldiğinde gideceğim yolculuğa.

Yıllardır eşim ve arkadaşlarımla paylaşıyorum “ sırlanarak gitmeyi” bu yeni yolculuğa çıkmadan önce yolculanmam Gülbenglerle, deyişlerle olsun diye tüm dostlara seslenişim var.

ONUN İÇİN DERİM CANLAR GELİN CEM OLALIM DİYE.

SESİMİZİ DUYURMAMIZ GEREKİYOR.

ELİMİZDE YÜZYILLARINN YAKAN ACILARININN YARATTIĞI TALEPLER LİSTESİ VAR LİSTEYİ ORTAK HAZIRLAYALIM KİM İFADE EDERSE ETSİN.

Bizler 27 Ocak tarihinde

“ Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Pir Sultan"ın köyünden olduğumuzu,

“ Marifet ehlinin ilk makamı edeptir.”

“ Bir olalım, iri olalım, diri olalım.”

diyen Hünkar Hacı Bektaş"ın Serçeşmesindeki havayı soluduğumuzu, suyundan içtiğimizi, (Çilehane) Delikli Taş"tan geçtiğimizi unutmadan söyleyeceklerimizi söyleyelim taleplerimizi dile getirelim.

Ve aynen Banaz"da olduğu gibi hiç gözümüzün önünden ayırmayalım; Pir"in Anıtını, Yıldız Dağını, Sivas Şehitleri anıtını. UUUnU

Unutmayalım Haziran ayında Pir Sultan Abdal Etkinliklerine gidip

“Bir nefescik söyleyelim
Dinlemezsen neyleyelim
Aşk dertyasın boylayalım
Ummana dalmaya geldim

Aşk harmanında kavruldum
Hem elendim hem yoğruldum
Kazana girdim kavruldum
Meydana yenmeye geldim

Ben hakkın edna kuluyum
Kem damarlardan beriyiim
Ayn-i cemin bülbülüyüm
Meydana ötmeye geldim

Ben hak ile oldum aşna
Kalmadı gönlüm de nesne
Pervaneyim ateşine
Şem'ine yanmaya geldim

Pir Sultan"ım yeryüzünde
Var mıdır noksan sözümde
Eksiklik kendi özümde
Darına durmaya geldim” diyeceğimizi.

Hiç unutmayalım bu yüzyılların yanan ateşiyle yüreğimizin ne denli kavrulduğunu.

Bugün 22 Ocak, 25 ocak günü CEM var vakfımızda bu Cem"de bugüne kadar girdiğimiz Cem"lerden öğrendiklerimizi dile getirip yazıya dökeceğiz.

Cem"imize bütün canlar davetli.22.01.2010

Emel Sungur [email protected]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.