Devletin karşılama ve uğurlama törenleri..

Acayip bir millet ve toplum olduk, oldurulduk…

Yağcılıkta, goygoyculukta, pohpohçulukta kemsi bizi geçemez hale geldi.

Üstelik de hep el kesesinden iyilik yaparak yapıyoruz bu işleri (!)

Buradan Yetkiliye, ilgiliye ve işin sorumlularına sesleniyorum.

İnşallah bu rezalete ve kepazeliğe bir son verirler.

Değerli insanlar,

Son bir hafta içinde BASINA yansıyan Vali, Emniyet müdürü uğurlama karşılama merasimlerini göz atınız. Utanç verici görüntüler oluşuyor.

Bunlar devletin memuru. Bir yerden bir yere tayinleri çıkıyor, görev yerleri değişiyor.

Haydi, veda turları başlıyor.

Devletin Aracı, Ekipmanı, Memuru, Polisi Vali ve Emniyet müdürünün arkasında orası senin, burası benim tek tek gezip sivil kurum ve kuruluşlar ile vedalaşıyorlar.

Ardından bulundukları yerden gidecekler yani ayrılacaklar.

Bir talimat çıkıyor, kendilerine bağlı birimlerin amir ve memurları sıraya giriyor, uzun kuyruklar, “güle güle efendim” merasimi..

Bulundukları yerden ayrılıp gittikleri yerde de aynı. Orada da “Hoş geldin efendim” merasimi… Ve görüntüler yine aynı. Uzun kuyruklar. Yağcılık ve goygoyculukta sınır tanımayan amir ve memurlarımız sırıtarak hoş geldiniz diyor. Ama o hoş geldiniz’i söylemek için oraya geldiği araç devletten, benzini devletten, telefonu, tüm harcamaları devletten. Bıraktığı işi çaldığı mesaisi devletten… Yani sizden bizden... Bizim vergilerimizle toplanan hazineden. Bu nasıl bir mantık ve uygulama? El kesesinden iyilik diye buna derler. Benim senin sırtından amirine yağ çekmek, mevki ve makam kapmak yarışına giriyorlar. Herkes Valiyi ve Emniyet müdürüne şirin gözükmek için yarışıyor. Üstelik bizim sırtımızdan.

Bakın ilginç bir uygulama Antalya Valiliğinde yaşandı. Oradaki gitti, yerine yenisi geldi. Basına yansıdı. 250 metrelik bürokrat kuyruğu. Hoş geldiniz diyecekler (!)

Gidene de “Güle güle efendim” demişlerdi.

Gidene de gelene de ayrılan zaman mesaiden, devletten, makam ve iş bırakılıp geliniyor, hoş geldin demek için. Ayrıca oraya gelirken harcanan benzin, makam aracı, alınan çiçek veya hediyede devletten... Ayıp ya. Bu ne rezalettir ve ne çirkinliktir..

Konu ile ilgili haberin linki:

http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=65269

Diğer bir karşılama töreni, Sakarya’da… Edirne’den tayini oraya çıkan Vali’yi 300 metre uzunluğunda bir bürokrasi kuyruğu karşılıyor. “Hoş geldin efendim” kuyruğu… İşin garibi Vali inip tek tek el sıkıp politikacı edasıyla makamına gidiyor. Her yerde durum aynı… Bu şimdi buraya aktardıklarım basına yansıyanlar. Birde yansımayanlar var. 81 ilde ve ilçelerde durum böyle. Ayıp ya. Bakın bu haberin linki de:

http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=65452

Gelirken hoş geldin, giderken güle güle…

Üstelik bürokrasinin yaptığı çok çirkin... Mesaiyi bırakıyorsun. İşi gücü bırakıp gelip hoş geldin, güle güle diyorsun. Kim veriyor bu izni? Nereden alıyorsun bu hakkı? Yazık değil mi, devletin imkânlarına? İsrafa hayır beyler! Her türlü israfa hayır…

Aynı şekilde Devletin valisi veya emniyet müdürü kaymakamı tayini çıkınca, hiç çekinmeden devletin araç ve gereçleri ile ve güvenlik güçleri ve bürokratları ile bir kafile oluşturup kendine bağlı tüm birimlere tek tek gezip hadi alasmarladık cinsinden ziyaretler yapıyorlar. Üstelik bulundukları yerdeki tüm ilçelere gidip geliyorlar. Şu israfa, harcamaya bakın! Kimin sırtından? Yakılan benzini, giden gelen personelin mesaisini, harcanan zamanı bir düşünün. Günah ya!.. Tayini çıktı ise, çıktı. Bu devlet memuru... Nereye atanırsa gidecekt. Her seferinde bu karşılama, hoş geldin beş gittin ziyaretleri, giderken güle güle kuyrukları, gelirken hoş geldin kuyrukları, devletin araç gereç, polisi, jandarmasına verilen eziyet… Yazık kardeşim. Kimin sırtından, kimi ağırlıyor, karşılıyorsun? Nerede, hangi ülkede böyle bir uygulama var?

Geliyorum Mersin’e.

Doğup büyüdüğüm yer.

Bu satırları yazarken Bursa’dayım ve üzülerek yazdığımı ifade edeyim.

Aynı merasimler Mersin’de yapılıyor.

Vali’nin tayini çıkmış. Tüm ilçeleri tek tek gezip tüm bürokrasiyi yerinde ziyaret edip alasmarladık demiş.

Yine aynı şekilde tüm sivil toplum ve mesleki kuruluşları tek tek ziyaret edip alasmarladık demiş. Kimin sırtından? Senin benim.

Devletin aracı altında, benzin yakıt devletten… Yanında bürokrasi ve güvenlik güçleri... Hem de abartılı bir şekilde… Mersin’in Anamur”u ile Çamlıyayla ilçesi arasındaki kilometrelerce uzunluğu düşünün. Yakılan yakıtı hesaplayın. Araçların ve personelin mesaisini… Günah. Her şey bitiyor ayrılacak makamdan, bu sefer güle güle kuyruğu. Ve ardından bir konvoy yapılıyor. Devletin trafik polisleri en az 50 motor. Bir o kadar polis. Bir o kadar bürokrat Otoban gişelerine kadar Valiyi korna çalarak getiriyorlar. Ne iştir bu?

Gerek var mı? Ne için, kim için, kimin sırtından?

Bu sadece buraya yazdıklarımla sınırlı değil.

81 il ve ilçede durum aynı.

Şimdi ne var bunda? Diyen varsa, çok şey var derim.

İnsan olanda utanma, sıkılma olur. Bu görgüsüzlüktür, insafsızlıktır, vicdansızlıktır.

Devletin imkânları ile birbirinizi uğurluyor, karşılıyorsunuz. Yani körlerle sağırlar birbirini ağırlar (!) Tüm masraflar devletten. Hanginiz cebinizden harcayıp da, kendi araç ve gerecinizle mesaisinden çalmadın bu işleri yapıyor? Ayrılanda, gelende, karşılayan da hangisi? Günah ya. Bu rezalete dur diyecek bir Allah’ın kulu, vicdan merhamet sahibi kimse yok mu?

O yakılan yakıtlarla, o harcanan zamanla, o diğer adını buraya zikretmekten utanç duyduğum harcamalar ile neler yapılmaz? Hiçbir şey yapamazsanız iki fakirin elinden tutarsınız.

Önemli ayrıntı ise şudur.

Bu işin Vali’si, Emniyet Müdürü değil, il müdürü var, Başhekimi var, kısacası devletin makamlarındaki kişiler gelip giderler. Bu karşılama ve uğurlama törenlerine bir çeki düzen veriniz. Ayrılma ziyaretlerini kaldırınız…

İlgili kişi geldiğinde bir yazı ile ben geldim der, gittiğinde de bir veda yazısı çıkartır. Gerisi lüzumsuzluktur, israftır.

Eğer birileri o kişileri çok seviyor ve gerçekten gönülden bir bağlılık hissediyorsa kendi imkân ve olanakları ile ziyaret ederler, telefon açarlar, yolcu ederler. Devletin aracı ile oraya gideceksin, yakıtı su gibi harcayacaksın, işi gücü bırakıp mesaiden çalacaksın. Bunu da her gelen ve gidende yapacaksın.

Buradan sesleniyorum.

Değerli yetkili ve ilgililer bu işi kaldırın.

Bir genelge ve talimat ile bu işi sonlandırın.

Bu haksız ve adaletsiz uygulamayı, israfı önleyin.

Oluşan hoş geldin ve güle güle kuyrukları da çirkin, görgüsüzlük..

Bu günlük bu kadar... Saygı ve sevgilerimle…

MUSTAFA GÖKTAŞ

ÇEVRE VE TÜKETİCİ HALKARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)

GENEL BAŞKANI

0.532.282 29 91