KESK’İ KINIYORUZ!

 Eğitim-İş Ordu Şube Başkanı Hikmet PALA yaptığı açıklamada;  1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı Türkiye’de olduğu gibi Ordu’da da bugüne kadar bütün emek kesimlerinin ortak seslerini duyurdukları, emeğe ve çalışan haklarına sahip çıktıkları  bir gün olarak kutlanmakta idi.

       Ancak; bu yılki kutlamalarda KESK ve Eğitim-Sen yetkilileri açık bir şekilde Eğitim-İş Sendikası’nı 1 Mayıs alanı olan Ordu Belediye Meydanı’nda görmek istemediklerini bizlere iletmişlerdir. Eğitim-Sen Ordu Şube başkanı Ahmet Süngü kutlamayı kendilerinin düzenlediğini, istedikleri kuruluşları meydana çağırmaya yetkili olduklarını, Eğitim-İş’i alanda istemediklerini yaptığımız görüşmelerde bizlere ifade etmişlerdir.

       Yarın Ordu Belediye Meydanı’nda bütün siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, gençlik örgütleri olacak ama Eğitim-İş bu alanda yerini almayacaktır. Bizler KESK ve Eğitim-Sen’den korktuğumuzdan ve çekindiğimizden dolayı değil, 1 Mayıs Bayramı’na leke sürmeme ve meydanda bir çatışmaya yol açmama adına ayrı bir program yapmaya karar verdik. Bizler 1 Mayıs Bayramını Tahıl Meydanında kutlayacağız.

       Bilindiği gibi Eğitim-İş Sendikası 2005 yılında Eğitim-Sen’den ayrılarak kurulmuştur. Bu nedenle Eğitim-Sen yöneticileri her platformda Eğitim-İş ‘i yok saymaya çalışmakta ve Eğitim-İş’e düşmanca tutumlar geliştirmektedirler. Eğitim-İş yöneticileri iş yeri çalışmalarında Eğitim-Sen'li bazı üyeleri tarafından “bu okullara giremezsiniz, sizlere devrimci şiddet uygularız” gibi çirkince sözlerle karşılanmaktadır. Bu tutumun bir devamı olan 1 Mayıs alanına sokulmama tavrı, KESK’in bağlandığını iddia ettiği demokrasi ve insan haklarına saygılı olma ideallerine ne kadar uygundur? Bu tutum devrimci ve demokrat olduğunu iddia eden, yıllarca faşizme karşı mücadele ettiğini söyleyen bir sendikaya ne kadar yakışmaktadır? Durumun değerlendirilmesini kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.

       KESK ne derse desin Eğitim-İş bu ülkenin emekçi kesimlerinden, demokratlarından yanadır. Eğitim-İş; Atatürk devrimlerine, bu devrimlerin hedeflediği çağdaşlaşma ülküsüne, ülke bütünlüğüne ve Tam Bağımsız Türkiye anlayışına sıkı sıkıya bağlıdır. Ana dilde eğitim gibi ülkemizi parçalamaya yönelik bir projenin parçası olamayacağı için Eğitim-Sen’den ayrılan Eğitim-İş’in ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Bizim sendikamızın yöneticileri ROJ TV’de programlara katılmadı, Habur’da terörist grupları karşılamadı. Eğitim-İş ABD’nin Ortadoğu’da uygulamak istediği ülkelerin etnik ve dini temelli bölünmesi projesinin bir parçası asla olmadı. Bu nedenle de meydanlara alınmıyorsak, biz Eğitim-İş olarak kendi alanlarımızı var edeceğiz.

       Ordu’daki KESK üyesi arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu bizler gibi düşünmektedir ama KESK yöneticileri kendi tabanıyla bağdaşmayan tutumlar geliştirmektedir. Eğitim-İş olarak, Atatürkçü, yurtsever KESK üyelerini bu açıklamamızdan tenzih ediyoruz, dedi.