Emep'ten Fındık Açıklaması

Emep'ten Fındık Açıklaması

Ağızlarına dolamışlar “zaman değişti, küreselleşme nedeniyle artık piyasa özel sermayeye devrediliyor.” diyerek zenginliklerine zenginlik katmalarının gerekçesini yaratıyorlar. Kendilerinin zenginleşmesi için “devleti göreve” çağıranlar, sıra halka hizmet

FINDIKTA ÇÖZÜM ÖNERİSİNDE BULUNANLARIN ÇOĞU ASLINDA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN TEMSİLCİLERİDİR

EMEP İl Başkanı Coşkun ÖZBUCAK yaptığı açıklamada: Fındık sezonu yaklaştıkça fındık üreticilerinin bugün yaşadıklarının sorumlularının bazıları hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi açıklamalar yapıp üreticiden destek isteyebilirken bazıları da hala yeni adımlar atılmasını isteyebiliyor.

      Ağızlarına dolamışlar “zaman değişti, küreselleşme nedeniyle artık piyasa özel sermayeye devrediliyor.” diyerek zenginliklerine zenginlik katmalarının gerekçesini yaratıyorlar. Kendilerinin zenginleşmesi için “devleti göreve” çağıranlar, sıra halka hizmete gelince “devlet bu işlerle ilgilenmemeli” diyorlar. Aç gözlülüklerini her fırsatta gösteriyorlar.

      Ticaret Odası’ndan Borsa’ya, ihracatçısından tüccarına, muhtarından oda ve derneklere her kesim kendine göre çözüm dile getiriyorlar. Ama hepsinin açıklamaları hizmet ettikleri kesime göre değişmektedir. Fındık üreticilerini perişan eden tarım politikalarından sorumlu olan geçmiş ve bugünkü iktidarlara yönelik en küçük bir eleştiri yapılmıyor. Çünkü fındık üreticilerini perişan eden uygulamaları desteklediler.

      Ordu Ticaret Borsası, İhracatçılar Birliği gibi kurumların  “lisanslı depoculuk” eksikliği konusundaki açıklamaları kendi çıkarları gereğidir. Lisanslı depoculuk, fındık üreticileri için en küçük bir çıkar sağlamıyor.

      Ancak, fındık üreticilerini yoksullaştıran, ürününün değerini almasını engelleyen politikalara destek veren eski ve yeni FKB yöneticilerinin “dert yanmalarının” anlamsızlığı  da ortadadır.

      FKB Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü BAYRAKTAR, üreticilerden fındıklarının yüzde yirmisini istiyor. O zaman hem FKB, hem de üreticiler kurtulacakmış! Bunu söylerken üreticilerin kendilerine güvenlerinin kalmadığını da belirtmektedir. 72 Milyar lira borçları olduğunu da belirten BAYRAKTAR, Soyanın satışıyla düze çıkacağını söylediği günleri unuttu galiba. Ayrıca, işçi atmayı düşünürken yöneticiler olarak maaş almamayı gündeme getirmiyorlar. Kendileri maaş alırken, harcamalarını yaparken olan para işçinin, üreticinin parası ödenirken nedense olmuyor!

      Ağlamanın, sızlanmanın yararı yok. Bugün yaşananlardan sorumlu olanlar en başta iktidarlar ve kurum temsilcileridir. İktidarın üreticilerin aleyhine uygulamalarına karşı çıkmayan – hatta destekleyen- halkı aydınlatmayan kurum temsilcilerinin şimdi ortaya çıkıp sızlanma hakkı yoktur.

      Çözümün birinci adımı, “devlet bu işlerden elini çekmeli” anlayışının terk edilmesidir. Tarımı yok eden 4572 sayılı yasanın iptal edilmesini sağlamaktır. Bunu temel politika olarak ele almadan söylenenler halkı kandırmaya yönelik adımlardır. Bugün yaşananlar da budur.                                                                              

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum