Ermeni Protokolü
Türkiye bu bölgenin Amiral gemisidir. D-8in kuruluşuna öncülük etmiş, İslam ülkelerinin lideri olacak konumdadır. Tüm İslam dünyası, emperyalistlerin sömürüsünden kurtulmak için Türkiyenin liderliğini beklemektedir. Türkiye bu misyona uygun, muktedir ve
Yazıklar Olsun!!!
Saadet Partisi Ordu İl Başkanı Av. Erkan TEMİZ Yaptığı yazılı acıklamada Ermeni Açılımı adı altında bir süredir ülke gündemini meşgul eden protokol önceki gece iki ülke dışişleri bakanları tarafından imzalandı. İmza töreninin soykırım olmadığını söyleyenlere mahkumiyet veren ve Sözde Soykırım İddialarını tanıyan tek Avrupa ülkesi, İsviçre"de imzalanmış olması bile yeterince manidardır.
Protokolün imzalanması sırasında ortaya çıkan kriz, Saadet Partisi olarak, milletimizin hassasiyetleri doğrultusunda defalarca dile getirdiğimiz endişe ve uyarıların ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur.
AK Parti her konuda oluğu gibi bu konuda da samimi uyarılara kulak vermek yerine bildiğini okumayı tercih etmiş ve bu tavrıyla Türkiye"yi çok ciddi bir dış politika zaafiyetinin içine sokmuştur.
Böylesine önemli bir konunun önce milli iradenin yegane tecelligahı TBMM"de ele alınması en azından Demokratik Ahlakın gereğiydi. Millete danışılmadan, TBMM"de görüşülmeden, adeta yangından mal kaçırırcasına yapılan bu anlaşma bize göre tarihi bir imza değil, tarihi bir hatadır.
Ermenistan bu süreçteki tavrı ile ortaya koymuştur ki, sadece Karabağ konusunda değil, 1915 sözde soykırım iddiaları ile ilgili duruşunda da en ufak bir değişikliğe gitmeyecektir.
Ermenistan başbakanının, 1921 tarihli Kars Anlaşmasını tanıdığını açıklaması hukuken hiçbir değer ifade etmemektedir. Zira, hala Ermenistan Anayasasına göre Ağrı Dağı, Ermenistan"ın milli sembolüdür, Doğu Anadolumuz Ermenistan toprağı sayılmaktadır. Bu protokol ile Ermenistan bu iddialarından vazgeçmiş değildir. Protokolde bu konulara ilişkin hiçbir ifade yoktur.
Biz Türkiye olarak Ermenistan sınır kapısını durup dururken kapatmadık. Ermenistan, Azerbaycan"a ait Karabağ bölgesini işgal ettiği ve 1 milyon Azeri kardeşimizi yerinden yurdundan ettiği için kapattık.
Şimdi milletimiz adına soruyoruz;
Ermenistan haksız ve kanlı bir şekilde işgal ettiği Karabağ bölgesinden çekildi mi? Hayır!
1 milyonun üzerinde Azeri soydaşımız, evlerine, yurtlarına geri dönebildi mi? Hayır!
Peki ne oldu da şimdi Ermenistan sınır kapısını açacak bu protokole imza attık?
Ermenistan"ın her dediğine evet der duruma geldik?
Hangi saik ve gerekçelerle bütün kırmızı çizgilerimizden vazgeçtik?
Bu soruların cevabını bilmek milletimizin en tabii hakkıdır.
Bu protokol ile üç büyük tarihi fırsat Ermenistan"a altın tepsi içinde sunulmuştur.
Bunlar; Ermenistan"ı, Türkiye üzerinden Avrupa"ya ulaştıracak demiryolu projesi, Nabucco vasıtasıyla enerji nakil hatları projesi ve Karayolu projesidir. Türkiye bu protokol ile ne kazanmıştır? Koca bir hiç.
Ermenistan; ne Karabağ konusunda ne de sözde soykırım iddialarıyla ilgili en ufak bir taviz vermeye yanaşmazken; Türkiye"nin 3 milyonluk Ermenistan"a bu kadar büyük imkanları tanımasının arkasındaki reel politik gerekçe nedir? Bunu bilmek istiyoruz.
Saadet Partisi olarak biz de, komşularımızla sıfır problemden yanayız. Ancak sıfır problem iki tarafın aynı samimiyet ve fedakarlıkla bunu istemesi sayesinde ulaşılabilecek bir hedeftir. Şayet tek taraflı olarak işlerse, bunun diplomaside ki tek karşılığı; Türkiye ne olursa olsun taviz vermeye hazır demektir.
Yeni dostluklar kazanmak, komşularla iyi ilişkiler geliştirmek tabii ki her hükümetin hedefidir. Ancak yeni dostlar kazanacağız diye Azerbaycan gibi kadim dostlarımızı, soydaşlarımızı, dindaşlarımızı, küstürmeye kimsenin hakkı yoktur.
AKP"nin, 2002 ve 2007 seçimlerinde iktidara gelmesinde ABD, AB gibi emperyalistlerin desteği etkili olmuştur.
Şimdi de yeni bir seçimin arefesinde Ermenistan Açılımı, IMF anlaşması gibi tavizlerle yine bu emperyalist güçlerin desteğini alarak iktidarını kurtarma peşindedir.
Ancak AKP, kendi iktidarını kurtarmaya çalışırken, Türkiye"nin geleceğini tehlikeye sokmakta, Kafkas politikası başta olmak üzere geri dönüşü olmayan tarihi hatalara imza atmaktadır.
Bütün samimi uyarılarımıza ve milletimizin bu konudaki hassasiyetine rağmen bu protokolün imzalanması karşısında söyleyebileceğimiz tek şey artık şudur: Yazıklar olsun!
Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; Gidilen yol yanlıştır. AKP Hükümeti"nin sıfır problem adı altında izlediği tavizkar tutum sadece dış politikamızı zaafiyet içine sokmakla kalmamakta, Türkiye"nin saygınlığına da gölge düşürmektedir.
Türkiye bu bölgenin Amiral gemisidir. D-8"in kuruluşuna öncülük etmiş, İslam ülkelerinin lideri olacak konumdadır. Tüm İslam dünyası, emperyalistlerin sömürüsünden kurtulmak için Türkiye"nin liderliğini beklemektedir. Türkiye bu misyona uygun, muktedir ve saygın bir dış politika izlemek zorundadır "dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.