GÖKYÜZÜNDE GEZEN ORDU…

TELEFERİK ve HAVALANAN UÇAKLAR.

Kim gökyüzüne baksa, yukarıda gezen binlerce Ordulu görür. Her kabinde 6 kişi, yukarıya yüzlerce ,  aşağıya yüzlerce insan inip çıkıyor. Yukarıdan Ordu tüm güzelliği ya da bazı eksikliği ile her Ordulunun önünde müthiş bir manzara eşliğinde duruyor..

Harika bir olay..

Zengini, fakiri, genci, yaşlısı  herkes grup grup Boztepeye gidiyor. Yoldan geçem tüm arabalar plakaları ne olursa olsun, içindeki güzel insanlarla yukardan geçen teleferiğe ve Ordu ya verdiği müthiş güzelliğe bakıp,” ne şanslı il” burası diye içlerinden geçiriyorlardır.

Ordu ya yapımı  esnasında, inat yolu ile bir anlık tıkanıklığa sebeb olanların eşleri, akrabaları, kendileri Boztepeye  yapılan teleferikle çıkarken, “bizde yanlışlar yaptık, niye yaptık” diyorlar mı acaba?

Çünkü arabası olmayan, Boztepe ye çıkamayan insanlara, başkan ve meclis üyeleri çok güzel iş yapıp, 6 dakikada yukarıya 6 dakikada şehre gelme yolunu havada onlara  altın tepside sunmuştur.

Sağol başkan, sağol meclisin değerli üyeleri.

İkincisi de Ordu insanını yıllarca” şu gün, bugün “diye türlü demeçlerle on yılını yiyenlerin aksine, partisi ne olursa olsun, iktidarın değerli bir mensubu olan, sözü ağızından çıkan sayın bakan ve değerli milletvekilleri, havaalanı yapılacak, temeli atılacak diye Ordu insanına söz verdi ler dedikleri tarihte temelini sevgili Gresunlular la birikte binlerce insanın önünde attılar.

Şimdi bir yanda CHP nin sevilen belediye başkanının söz verdiği teleferik havada ve içinde Ordulular ve  başka ildeki insanlar, diğer tarafta ise AKP nin sevilen ismi sayın bakanın ve vekillerin verdiği söze göre temeli  atılan havaalanı, üç   yıl sonrada havada “Ordulu, Giresunlu Trabzonlu” ve değişik insanları taşıyacak uçaklar…

Şimdi kötü olan ne?

Yapılan Ordu ya Ordu insanına artı ise buna set olma ne?

Sayın başkan ve sayın bakan, Ordulu olarak köşemde yapımına emek verdiğiniz işleri yazmaktan mutlu oluyorum. Sağolun.

Gökyüzünde gezen insanlar ile bunu sağlayan ellerin sıkılacak kadar alınterleri ve emeklerine bizimde sunacağımız kocaman şükran var.

Teşekkürler herkese.

TENKİT VE ELEŞTİRİYE HER ZAMAN AÇIGIM...

Bizler bir iş  yapıyorsak, kimsenin mükemmel olmadığını  da bilecek kadar da insanlara saygılı  ve onlarında fikrinin ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Yazmak,  bizim gibi köşe verilmiş insanlar için çok önemli.  Ama köşem var  diye  her şeyi ben iyi bilirim gibi şeytani benliğin önlüğü ile dolaşmak asla benim işim değil.

Beni eleştiren,  tenkit edenlerin benim görmediğim yada anlayamadığım yanlışımın onların tamda karşısında gözlerine batmasından doğan bir yazı  ise, onu iyice okumak ve nerde ne yanlış yapmışımı anlamak benim işim. Eğer bu işi yapacaksam..

Ama spor yazılarımdaki bazı  tenkitleri anlıyorum. Tenkit edenleri de. Onlar bunları ki bazılarını tenzih ederim onlar yıllarca bu camianın içinde, yaptıkları eleştirileri anlamam için o insanlarında 26 yıl boyunca aynı duygu ve çalışma içinde olup, nerde ne kadar eksik, yanlış var bilmeleri gerek.

Kulaktan dolma, dışarıdan görme tenkitleri biz on beş yıldır yazıyoruz. Ordunun çocuğunun oynamadığını, Ordulu hocalara fazla değer verilmediğini,  Tüfad ın  suskunluğunu, amatör takımlara yeterli desteğin verilemediğini, oyuncu çıksa da kıymetinin bilinmediğini..

Ama bazı  insanlar spor işinde fazla uzak olmayan girmişlikleri ve bazı  kulüplerle ilişki güzelliklerini ya menajer yada spor adamı sıfatı ile yaptıklarından yazdıkları yorumları tenkit yada bilinmeyen üç denklem sanıyorlar.

Bizim içimizdeki o Ordulu yeteneklerin zaman  içinde  Fidangör de birer gezgin insan, amatör kulüplerde üç beş maaşa oynayan insan durumuna gelmelerine tenkit edenler ne kadar vakıf ki? BEN YÜZLERCE ÇOCUGUN SOKAGA ATILIŞINI İZLİYORUM, Aziz Tokat, Sezai Kalafat, Adem, Temel ve alt yapıda onlara emek veren hocalar.

Ama tenkit etmek kolay. Konuşmak kolay. Yaparım demek kolay. Bunları  konuşanlar yönetime gelince herkesten fazla ordu sporcusuna sırtını dönen oluyor. Hocasının azgına bakan oluyor.

O yüzden tenkit ederken eleştirirken birde çıkış yolunu gösterinde bilmediğim bir şey varsa örgenmiş olurum.Hiç  bir yönetim hocasının isteği dışına çıkmamıştır, bende anlamış değilim. İşveren ben isem, 19 sporcu hocanın 5 taneside alt yapıdan benim demeli yönetim.

Ama yıllardır hiç  böyle olmuyor yada bunları beceremedik..Sebebini ben arıyorum. Siz biliyorsanız yazında anlayayım.