Gölköy; HES'e Hayır Mitingi Yapıldı
Gölköy, Aybastı, Ulubey ve Yeşilceden katılımın olduğu mitinge yaklaşık 250 kişi katıldı. Katılımcılar arasında Vosvos Şenliğine gelen kampçılardan altı genç de bulunmaktaydı. HESlere Hayır mitingi Gölköy Belediye Meydanında yapıldı. Ertuğrul Gönül
“Aybastı, Gölköy, Mesudiye derelerinde yapılması planlanan HES’lere dur demek, sesimizi ilgililere, yetkililere, HES yağmacı firmalara duyurmak için, bu derelerde talana, yağmalamaya hayır demek için buradayız.Bu derelerde doğup, büyüyüp yaşayan, bu derelerin onlara verdiği sudan faydalanan başta biz tabiatın düşünen varlıkları olmak üzere tüm canlıların yaşam hakkını elinden almaya çalışan yağmacılara durun, buna izin vermeyeceğiz diye burada toplandık.
Kuruyan derelerde ot bitmeyince heyelanlar nasıl durdurulacak? Suları tünellere almak için yapılacak hafriyatlarla, yeraltı tünelleri açılırken içme sularımız, kaynak sularımız kaybolacak. Susuz yaşanır mı?
İşte burada bütün bu olumsuzluklara dur demek için toplandık. Hukukun üstünlüğü için, yaşam alanlarımızı korumak için, doğanın ve insanların tabii yaşam hakkı olan suyun ticaret uğruna elimizden alınmasına, ticarileşmesine karşı durmak için, insanlık görevimizi yapmak için buradayız.”
Bu gün TMO’ya piyasaya fındık sürdürerek üretici köylünün elindeki fındığı yine üç-dört liraya satmaya zorlayanda hükümettir. Herkes biliyor ki bu sene fındık rekoltesi düşük biz birleşirsek fındığımız 7-8 lira eder. Birleşerek bir güç haline gelemezsek fındığımız yine yok pahasına satılır. Dünya Bankası’nın, Dünya Su Forumu’nun dayatmalarını hayata geçiren bu günkü hükümettir.
Seçimler bitti. Bütün partiler yeni Anayasa tartışması yürütüyor. Şimdi sizlere sorsak Anayasa sizi ilgilendirir mi diye ne dersiniz. Bir çoğunuz hayır diyor ama asıl Anayasa en çok üretici köylüleri, çevre meselesine kafa yoranları ilgilendirir. Şimdi biz daha güçlü ve kalabalık bir araya gelsek. Akarsuyumuzun, ormanlarımızın, mera ve yaylalarımızın satılmadığı, suyun ticarileştirilmediği bir ülkeyi sağlayacak bir anayasa istesek. Tarıma ve toprağa sahip çıkacak, kıyılarımızın ve göllerimizin, çevrenin talanını engelleyecek bir Anayasayı mücadelemizle yazdırsak bu belalar başımıza gelebilir miydi? Bu nedenle kapınıza gelen bütün partilere siz nasıl bir anayasa istiyorsunuz. Bizim derelerimiz, suyumuz ve toprağımız ne olacak diye sorun. Peki o zaman ne yapmak lazım. Karşımızdaki şirketler örgütlü. Birlikleri, dernekleri, sendikaları var. Bizde onların karşısına daha güçlü bir birlikle çıkmalıyız. Onun için üretici köylü sendikasında örgütlenmeliyiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.