GÜLERKEN MAĞRURLAŞMAK ve TİRANLAŞMAK

Tiran: Eski Yunan'da siyasal erki tek başına elinde tutan kimse. Siyasal erki ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse. Acımasız, gaddar, despot.


Ülkenin bugünkü en önemli yönetimsel sorunlarından biri; dünün ezilenlerinin (Başbakanın deyimidir) bugünün yöneticileri olarak giderek mağrur bir yönetim tarzı sergilemelidir.
Sayın Başbakan siyasetin halk kısmını çok iyi bilirken nasıl iktidar olunması gerektiği hakkındaki acemiliğinin kurbanı olmakta ve sinirleri giderek bozulmaktadır.
Bu psikolojinin en iyi izahı; özellikle etrafındakilerin onun moralini yüksek tutmak için enformasyon tekniklerini yanlış kullanmaları ve baş yöneticinin giderek tiranlaşmasıdır.

-Ben yaptım oldu.
-En iyi ben bilirim.
-Ben en iyisini yaparım ama onlar anlamazlar.
-Bu millet zaten takdir etmez.
-Aslında bu millete iyilik yapmayacaksın.

Bu gibi sözler içinde bulunulan durumun en iyi dışavurumlarıdır. Hele ki yatırımlar konusunda aciz kalırsanız yapacağınız en iyi şey küçük işlerle avunmaktır.
Ordu" da ikinci dönem başkanlık seçimini kazanan Sayın Torun; artık kendisini Ordu" nun tiranı zannetmektedir. Hatta Sayın Başbakan" ın yolundan giderek kendisini mazlum durumuna düşürmek ve Kanal 52 ye saldırarak gündemi oluşturmaya çalışmaktadır.
Sayın Başkan; siz mazlum olamazsınız. Çünkü seçimlerde DSP Genel Merkezinden gelen 1 Trilyona yakın parayı sadece Ordu merkezi için harcadınız. Fatsa, Ünye ve geri kalan onlarca ilçeyi ve seçim için harcamaları gereken parayı kendinize ayırıp Ankara" dan bir ajansa verdiniz.

Siz mazlum olamazsınız çünkü AKP" yi istemeyenler sizin etrafınızda birleşti ve gizli bir ittifakla size destek verdiler.

Siz mazlum olamazsınız ama iyi bir TİRAN olabilirsiniz.

Siz dün size küfredenlerle dahi kol kola girerek zaten ilkeleriniz konusunda bize bilgi verdiniz. Gerçi kimin koluna gireceğiniz sizin tercihinizdir. Meşrebinize kalmış.
Kanal 52 ve Ordu Güncel Gazetesi geçen seçim döneminde sizin uzlaşmaz tutumunuz nedeni ile sadece Ordu merkezinde DSP" nin propaganda çalışmalarını ekranlarına getirememiştir. Bu iki tarafın bir anlaşmazlığıdır. Siz bu anlaşmanın taraflarından birini düşman görerek elinizdeki yetkileri kurumlara yöneltip tiranlaşmanın nasıl olduğunu göstermeye başladınız.
Kanal 52 araçlarına ceza keserek, otopark konusunda zorluk çıkararak ceza verdiğinizi zannediyorsunuz. Kamunun haber alma hakkını engelleyerek elinize ne geçebilir ki?
Kendinizi bütün Ordu" nun sahibi mi zannediyorsunuz.
Ordu Güncel Gazetesi elinize geçtiğinde neden kırmızı görmüş gibi oluyorsunuz. Dün size küfrederken bugün sizin yandaşlarınız olan medya ile gülücükler eşliğinde pembe tablolar sizi mutlu ediyorsa sorun yok. Ancak bu gazetenin dağıtımı ve aboneliği konusunda engelleme çalışmalarınız ve Sayın Başbakan" ın Doğan Medya Gurubuna yaptığı gibi “ Almayın bu gazeteyi “ demeniz sizi ancak TİRANLAŞTIRIR.
Merak etmeyin biz sizin gibi küçük düşünmüyoruz. Bu yazı hasımlığın devamı ya da ÇAKMA yazısı değildir.
Size; medeni olmayı, mağrurlaşmamayı, büyüdükçe küçülmeyi anlatmaya çalışan bir yazıdır. Edepli bir şekilde; hizaya gelmenizi ve saldırgan tavrınızı gözden geçirmeyi öğütleyen bir yazıdır.
Kanal 52 ve Ordu Güncel; işyerini su basan insanların tepkisini şefkatli bir şekilde dinlemeniz ve derdini çözmeniz gerekirken, “ Artistlik yapma, şov yapma. Neren ıslandı ki “ gibi sözlerle azarlamanızı izleyicilerine taşımasının amacı sizi teşhir etmek değil, TİRANLAŞMANIZI halka anlatmaktı.
Ama siz artık bunu anlayamazsınız. Etrafınız örülmüş durumda ve zor durumdasınız. Belediyeyi yönetemiyor ve çaresizsiniz. Kaynaklarınız yok. Günlük müdahalelerle durumu kurtarmaya çalışıyorsunuz. Sinirleniyorsunuz çünkü aciz kalıyorsunuz.

Sayın Başkan; bu gazeteyi almayın diyerek; elinizdeki yetkiyi kötüye kullanarak başarı ile ilgili sorunlarınızı bizim üzerimizden halletmeyin. Kendi işinize bakın. Size başucuna koyup her gece okuyabileceğiniz bir kitap tavsiye edelim. Belki aklınız fikriniz açılır ve tiran olmaktan kurtulursunuz.

Wilhelm Reich; “ DİNLE KÜÇÜK ADAM “